6-Otel Odası Problemi

412 41 32
                                    

Orada dikilen adama doğru gittim ve Japonca birşeyler söyledim. Gideceğimiz tüm ülkelerin ana dillerini kendi dilim gibi biliyordum. Bu kadar şey bir vücuta olması dünyaya fazlaydı gerçekten.

"Ben Zerya Engin. Bir oda tutmuştum hatırlarsanız." dediğimde adam hemen önünde ki bilgisayara döndü ve ismime bir rezervasyon var mı diye baktı. Gördüğü sonuçla hemen kafasını kaldırdı ve onayladı beni.

''Ama bir oda daha istiyorum. Benimkinin yanında olursa iyi olur.. "

Adam hemen önünde ki bilgisayara döndü ve 1 dakika kadar oraya baktı. "Efendim ne yazık ki sizin odanızın yanında değil,  o katta dahi boş bir oda yok lakin isterseniz başka bir kattaki odalardan verebilirim."dediğinde en sinsi gülümsemem suratıöda yerini aldı.

"Yo yo yo, hiç gerek yok." dedim ve anahtarımı alarak Asya'nın yanına doğru gittim.

"Asya... şey ya çok kötü bir şey oldu." dedim hemen mahcup ifademi takınarak. Mutlu görünürsem sapık diye adım çıkardı. Ve hayır onunla aynı odada kalmak istememin sebebi onda gözüm olması falan değil.

Babamın ve annemin ünü neredeyse tüm dünyada biliniyor ve düşman her yerde iken nedensizce değer  verdiğim bu aptal kızın başına bir şey gelsin istemiyorum.

"Sadece bir oda kalmış." dediğimde boşuna ona aptal kız demediğimi kanıtlayacak bir şey söyledi.

"Ben geri mi gidiyim?"

"Af buyur, nereye?"

"Türkiye'ye..." dediğinde 10 saniye kadar birbirimize mal gibi baktık. İlk konuşan ben oldum.

"Hayır aptal kız aynı odada kalmamız gerekiyor." dediğimde önce derin bir nefes verdi ama sonra kocaman gözlerle bana döndü. "Nasıl yani?"

"Nasılı mı var güzelim. Ben kanepede yatarım sende yatakta? Zaten 3-4 gün burada kalacağız. Her şehirde 3-4 gün." dediğimde konuştu.

"Sen yatakta yat ben yerde yatarım. "dedi emin şekilde.

"Olmaz. Hem seni rahat ettirmek lazım değil mi? Benim için yerde yatmak sorun olmaz." dediğimde beni yine çok şaşırtacak bir şey söyledi.

"Beraber yatalım yatakta?" Bu sefer kıpkırmızı olan bendim. Hele birde bu turuncu saçlarla çok daha komik olmuştur. Bu halime gülmeden duramadı.

"Şey... Sen rahatsız olmaz mısın benden?" dediğimde kafasını hayır anlamında salladı. "Kaç yıldır tanıyorum seni. Senden korkmam" dediğinde utangaçlığım yerini şaşkınlığa bıraktı.

"Nasıl yani?"

"Sen bana neden bu turu yaptığını açıklarsan bende sana bunu söylerim " dediğinde asla olmaması gerekirken istemsizce dudaklarımda gülümseme oluştu. Fazla bana maruz kaldı galiba. Karşımda ikinci bir Zerya görüyorum.

"Fazla mı maruz kaldın bana sen?" dediğimde tekrar gülümsedi. Daha büyük şekilde.

"Yorgunum ben hadi odaya çıkalım. " dediğinde konuyu şimdilik kafamda bitirdim ve asansöre doğru yürüdük.

Odaya geldiğimizde bavulumu ve elimde taşıdığım sırt çantamı odanın içinde buldum. Havalananında bizi alan adamıma saatler önce bunları odaya çıkarmasını söylemiştim. Asya
yorgunlukla kendini yatağa bıraktı. Bende üzerimdeki kıyafeti bir çırpıda çıkardım. Üzerimde sadece siyah sütyenimle kalınca bana şaşkınlıkla bakan Asya'ya döndüm. :->

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin