3-İstekler

570 46 35
                                    


15 Dakikadır arabada duruyordum. En sonunda aklımda minik bir plan yaptıktan sonra arabayı çalıştırdım ve hava limanına doğru yola çıktım. Yaklaşık 20 madde var ve gezeceğim şehirler bu maddelerin içinde yer alıyor. Elimde ki sigaradan bir nefes aldıktan sonra bir anda öksürmeye başladım. Belki de bu lanet şey yüzünden kanserim ama ben hastalığımı unutup sigara mı içiyorum? Kendime göz devirip sigaramı söndürdüm ve arabanın içinde ki küllüğe bıraktım. (KAMU SPOTU)

Ve tam bu sırada tuğlalardan yapılmış gecekonduların olduğu yerden geçerken kaldırıma çökmüş ağlayan bir tanıdık yüz gördüm. Üniversite de çarpıştığım kızdı.

Aklıma aniden gelen fikir birkaç saniyeliğine saçma gelse de eğlenceli olabileceğine eminim. Hem Allah aşkına, tek başıma ne yapacağım? Yalnızlık da sevmem zaten ben. Arabayı onun tam önünde durdum ve arabadan indim. Kafasını dizlerinden ayırarak bana baktığında önünde diz çöktüm.

"Sorun ne?"

"B-bişey y-yok" dediğin de ürkek bakışlarını yere çevirdi. Ağladığı için kekelemişti. Ve neden bu hali bile bana sevimli geldi? Ama ağlamış olması hoşuma gitmedi. Hemde hiç. Ağlamış domatese benzemiş.

"Kalacak yerin var mı?" Diye sorduğumda utana sıkıla kafasını hayır anlamında salladı.

"Peki benimle gelmek ister misin?"diye sorduğumda gözlerinden bir saniyelik bir parıltı geçti. O konuşmadan ben devam ettim.

"2 aylık bir dünya turuna gideceğim. Ve ekstra bir koltuk alabilirim. Hem eğlenceli olmaz mı? Farklı yerler de görürsün" dedim.

Dışarıdan fazlasıyla saçma gözüken bu ikna çabama göz devirmemek için kendimi tutsam da benimle gelmesini gerçekten de istiyorum. Ve bunu demekten hoşlanmasam da diyeceğim. Ben bir şey istersem, alırım. Dediğim şeyin şımarık durduğuna bakmayın. İkna kabiliyetim yüksektir. Ondan yani.

"Seni sonsuza kadar bekleyebilirim ama benimle geleceksen halletmemiz gereken şeyler var. Yani cevabın?" Dediğimde 5 saniye kadar düşünüp kafasını olumlu anlamda salladığında saklama gereği duymadan kocaman gülümsedim ve elimi yumruk yapıp havaya kaldırdıktan sonra hızla aşağı indirdim. Dedim ben ikna kabiliyetim yüksek diye.

"Hadi kalk o zaman da gidelim" dediğimde ayağa kalktım ve ona da elini uzattım. Elime birkaç saniye baktığında aklından birkaç şey düşündüğüne emin oldum ama daha fazla uzatmadan elimi tuttu ve yardımımla kalktı.

"Bu arada adın neydi? Ve pasaportun var mı yanında? Birde kimlik?" Diye sordum.

Tamam bu biraz utandırıcı oldu ama... hayır yani kız ile 2 ay geçireceğim ve adını bilmiyorum amk.

"Asya. Ve evet yanımdalar."dedi gülerek. Onu ilk defa gülerken görüyorum ve... çok şirin gülüyor. Bi de gamzeleri var. Gamzeli birini gördüğümde gamzesinden öpmeden duramadığımı söylemiş miydim? Ama sapık damgası yememek için kendimi tutabilirim yani

"Zerya bende" dediğimde bende gülümsedim. Gülümsemesi büyürken konuştu.

"Biliyorum. Senin aksine." dedi dalgayla ve arabaya doğru yürüdü.

💌

Arabada geçen sessiz birkaç dakikadan sonra aklıma gelen şeyler ile onu bilgilendirme ihtiyacı duydum.

''İlk gideceğimiz yeri hava limanında seçeceğiz, vize bekleyemeyiz. Vaktim yok. O yüzden vizesiz bir yere gideceğiz. Bazı ülkelerde kısa süreli tatiller de vizesiz oluyor. Yani... söyleyeyim dedim.''

''Ha bu arada ben demeyi unuttum ama yanımda hiç bir şey yok. Pasaport ve kimlik dışında. Yani ATM'de falan dursak olur mu? Maaşımı çekerim en azından.'' Bu dediği ile kısa süreliğine ona döndüm ve gülümseyerek konuştum.

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin