''Sevgilin kim?''İnatla sorduğu soruya göz devirip ondan ayrıldım.
''Sevgilim falan yok''
''Neden öyle dedin?''
''Kadınla buluşmamak için bahane söyledim işte.'' dediğimde aydınlanma yaşamış olacak ki gözleri büyüdü. Yanakları kızarmaya başladığında ellerini suratına koydu ve kısık bir sesle ''siktir'' diye mırıldandı.
''Peki benim asıl ilgimi çeken, neden bu kadar üzüldün ki sen olmayan sevgilime?''
''Şey yani-''Derken bir adım geri gitti.
''Ne o? Kıskandın mı?'' Dedikten sonra ben de ona doğru bir adım yaklaştım.
''Hayır, ne alaka? Hem niye burada konuşuyoruz, daraldım ben çıkalım'' diyerek yanımdan geçmeye çalışınca önüne geçerek engelledim.
''Çıkarız birazdan acelesi yok.'' diyerek kestirip attım. Bir adım daha geri gittiğinde gülümsemem büyüdü. Bende ona bir adım attığımda duvara geldiğini yeni anlamıştı.
''Beni neden kıskandığını söyle gidelim.''
''Kıskanmadım''
''Neden kızdın, neden ağladın o zaman?''
''Bilmiyorum...''
''Şuan ne hissediyorsun?''
''Bilmiyorum''Dediğinde kafamı ona doğru yaklaştırdım.
''Ne demek bilmiyorum Asya ya? ''
''Bilmiyorum işte,gelme üstüme'' dediğine biraz daha yaklaştım ona.
''Peki,soruyu değiştiriyorum, Bir sevgilim gerçekten olsaydı üzülür müydün?''
''Neden bilmiyorum ama... evet'' dedi. Fısıltı gibi çıkıyordu sesi.
''Peki şuan seni öpersem ne hissedersin?''
''Ne?''
''Duydun, cevap ver''
''bilmiyorum. Daha öce hiç biriyle öpüşmedim.''
''Soruyu değiştiriyorum... seni öpebilir miyim?''
''İster misin ki? Beni öpmek''
''Her şeyden fazla. Tek ihtiyacım olan iznin''
'' Öp beni-'' dayanamadım ve cümlesini bitirmesine fırsat vermeden biraz eğilerek dudaklarına yapıştım. Bu ilkiydi. Bu yüzden yavaş ve yumuşak olmaya çalışıyordum. Birkaç saniye sonra bana karşılık verdiğinde istemeden gülümsedim. O bunu yanlış anlamış olacak ki kendini biraz çektiğinde ona fırsat vermeden ben tekrar dudaklarına yapıştım.
Üzgünüm bebeğim ama senden yıllardır ayrıyım. Bir saniye daha fazla ayrılığa katlanamam.
Dakikalarca öpüştükten sonra nefes almak için benden biraz uzaklaştı. Onun belini kavradıktan sonra hızlıca lavabodan çıktık ve hızla bardan da çıktık. Neredeyse koşarak asansöre bindiğimizde bizim katın tuşuna bastım ve Asyayı aynaya yasladım. Bana sırıtarak bakıyordu. Bu sefer daha sert onu öpmeye başladım.
Ve o da artık daha usta bir şekilde karşılık veriyordu. Kollarını boynuma doladığında sıcak tenini tenimde hissetmenin hissiyle gülümsedim. Diğer elimi de beline yerleştirdikten sonra açılan asansör kapısından dudaklarını bırakmadan çıktım ve onu kendime biraz daha çektim. Bir kaç metre yanımızdan tövbe tövbe diye mırıldanan bir tanıdık ses gelse de çok takmadım. Büyük ihtimalle Özgür abidir.
Dudakları dudaklarımdan ayrıldığında kapattığım gözlerimi açtım. Benden uzaklaşmada kafasını çekmişti. Eli, altımda ki pantolonun cebine gittiğinde cebimde ki oda kartını çıkardı ve kapımızı hızlıca açtı. Beni yakamdan tutup kendiyle beraber içeri çektiğinde bu heyecanlı haline gülümsedim.
Kapıyı sertçe kapattıktan sonra tekrar dudaklarına kapandığımda Asya kendini bana biraz daha yaklaştırmıştı. Ayakkabılığın olduğu yere doğru öpüşerek gittiğimizde Asya sırtında hissettiği masaya hafifçe zıplayarak oturdu ve tekrar beni yakamdan tutup kendine çekti. İki bacağını genişçe açtığı içi rahatça onu öpebiliyorum.
Ve onu öperken hiç de rahatsız değildim. Burada daha fazla devam edemeyeceğimiz için onu kalçasından tutarak havaya kaldırdım ve kollarımı ona doladığım da o da bacaklarını belime sardı. Ve hızlı birkaç adımda yatağa ulaştığımda onu yatağa bıraktım. Bedeni yatakla buluştuğunda genişçe gülümsedi. Bende ona ağırlığımı vermeyecek şekilde üzerine yattığımda ellerim onun üzerinde ki tişörte gittiğinde gözlerine baktım. Eğer ki bir tereddüt görürsem hemen bırakırım. Onun pişman olacağı bir şey olsun istemiyorum. Ama gözlerinde bir tereddüt yoktu. Bana bırakmadan üzerinde ki tişörtü çıkardığın da kendime geldim. O alkollüydü ve şuan bunu yapmamız pek doğru olmazdı. Ayılınca yapar mıyız?
''Asya... şuan sarhoşsun. Bende sarhoşum. Yarın devam edelim olur mu??'' diye sorduğumda kafasını hayır anlamında sallayıp yine dudağıma yaklaştığında elimle dudaklarını kapattım.
''Bebeğim... inan ki senden bile fazla istiyorum ama yarın'' dediğimde daha fazla diretmeden tamam anlamında kafasını salladı. Kendimi onu yanına bıraktığımda kafasını omzuma koydu ve ''İyi geceler...'' diye mırıldandı.
*********
Utanıyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk gxg
عاطفيةBasit bir kontrol için gittiği hastanede Zerya, ansızın Kanser hastası olduğunu öğrenir ve yıllar önce hazırladığı Ölmeden önce yapılacaklar listesini gerçekleştirmek için 2 aylık bir dünya turuna çıkar. Üniversite de yalnızca bir kez konuştuğu Asya...