Sabah uyandığında gördüğü mesaj ile kendisini bile şaşırtarak utanmıştı Zerya. Utanmak kitabında olmasa da öpüşürken,ve hatta daha fazlasını yapmak için binbir türlü ima da bulunurken bunun izlenmesi çok utanç vericiydi.
Suratında ki hafif kızarıklığı geçirmek için kafasını iki yana salladı ve yanında huzurla uyuyan Asya'ya döndü. Zerya'nın olduğu tarafa dönüktü ve kollarıyla Zeryanın belini sarmıştı. Suratında hafif bir tebessüm vardı. Yanında uyuyan bu sevimli kızın saçlarının arasına küçük bir buse kondurdu.
Asya'da bu öpücük ile suratında ki hafif gülümsemeyi büyüttü. Ve Zerya'ya biraz daha sokuldu. Zerya aldığı tepkiyle gülümsedi ve bu sefer de kızın yanağına bir öpücük kondurdu. Daha sonra yavaş yavaş boynuna doğru ilerledi. Asya gözlerini ağır ağır açtığında hissettiği öpücüklerle içine derin bir huzur yayıldı.
Zerya daha Asya'nın uyandığını fark edememişken belinde ki ellerin sıkılaşmasıyla duraksadı. Kafasını kaldırdığında ise birleşen dudaklarıyla kalbinin durduğunu hissetti. Asya istediğini almasının verdiği mutlulukla geri çekildiğinde ise bu sefer Zerya ileri uzanmıştı. Asya, Zeryanın bu haline gülse de geri çekilmişti.
"Sabah sabah..." diye söylendi gülerek.
"Ama akşam da olmuyor güzelim,öğlen de olmuyor,gece de olmuyor." Diye söylendi Zerya yataktan kalkan Asya'ya yaklaşarak.
"Ben oldurmuyor değilim ki Zerya, bi o bi şu geliyor. Biz öpüşmeyi bile bir türlü başaramıyoruz." Asya ve Zerya odanın yanında ki lavaboya beraber girdiler ve önce Asya sonra Zerya suratlarını yıkadı ve dişlerini fırçaladılar.
Lavabodan çıktıklarında zerya hala söylenmeye devam ediyordu.
"Lanetliyiz varsay Zerya,öpüşemiyoruz biz."
"Şu an şu saniye kurabiliriz bu laneti?" Dedi Zerya çapkın bir gülüşle. Asya Zeryanın bu hallerine kocaman bir kahkaha attıktan sonra Zeryanın yanağından bir makas almıştı.
"Planlarımız var bebeğim."
"Ne planı?"
"Çok uzun bir plan, o yüzünden kahvaltı yaparken anlatıcam." Dedi geniş bir gülümsemeyle. Zerya anlamamış gözlerle Asya'ya bakarken Asya,üzerinde ki kazağı çıkarmıştı ve bavulundan çıkardığı kazağı eline almıştı. Zerya'nın ona bön bön baktığını gördüğünde hafifçe kızarmış ve kazağı ile vücudunu örtmüştü.
"arkanı dönsene be," dedi söylenerek. Zerya Asya'nın kızarmış yanaklarına bakarak göz kırpmış ve arkasını dönmüştü. Zerya da etrafa kısaca bakınmış ve kendisine uygun bir şeyler bakmıştı. Kenarda gördüğü siyah bluz ve paraşüt pantolonu eline aldı ve iki dakika da giyindi. Arkasına döndüğünde ise Asya mavi bir kazak kiymiş altına da kahverengi bir pantolon giymişti.
"Ooo, bu şıklık ne Asya hanım?"
"Sizin kadar göz kamaştıramasam da, denedim bir şeyler." Dedi Asya gamzelerini belli edecek kadar gülümseyerek. Belli etmemeye gerek görmeden ağır ağır süzüyordu Zeryayı.
"Burak ve Özgür abimle mi yiyelim ne yapalım?" Diye sordu Zerya.
"Olur olur." Diye onayladı Asya. Zerya Asya'nın yanına yaklaştı ve koluna girdiğinde havadan sudan konuşarak otel odasından çıktılar. Asansöre bindikten sonra kafeteryanın olduğu bölmeye geldiler ve ikisinde kısaca etrafa göz gezdirdi.
En sonunda gözleri Burak ile buluştuğunda Zerya kocaman gülümsedi ve onların yanına hızlı hızlı yürümeye başladı. Bu sırada da Asya'yı kolundan tutmuştu,Asya da ayak uyduruyordu. Tekrar suratı uzatmaya başladığında kendine tokat atma isteğini zorla bastırdı Asya. Dün olanlardan sonra hala utanıyordu. Daha kötü bir pozisyonda olmamaları ise tek tesellisiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk gxg
RomanceBasit bir kontrol için gittiği hastanede Zerya, ansızın Kanser hastası olduğunu öğrenir ve yıllar önce hazırladığı Ölmeden önce yapılacaklar listesini gerçekleştirmek için 2 aylık bir dünya turuna çıkar. Üniversite de yalnızca bir kez konuştuğu Asya...