-ASYA'NIN AĞZINDAN-
Gözlerimi zoraki bir şekilde açtığımda elim reflekse sağ tarafıma gitti. Ama boştu. Zerya'nın gittiğini unuttuğum için hızla yerimde doğruldum ve etrafta Zerya'yı aradım.
''Zerya!'' Ayağa kalkıp evin içinde onu aramam bittiğinde evde olmadığını anladım.
''Siktir ya...Vala geri zekalısın Asya.'' diye söylenerek yatak ve kanepenin olduğu odaya geri döndüm ve kendimi yatağa attım. Kumandayı aldım ve televizyonu açıp kanalları gezdim. Ve bir gl(lezbiyenilişki) dizisine denk geldiğimde durdum. İki kız bir partidelerdi ve içiyorlardı. Birkaç dakika sonra tam gaz diziye bağlanmıştım ki kiss sahnesi gelince
''Estağfurullah''diyip iki saniyelik kafamı arkaya çevirdiğimde bir dejavu hissi hissettim. Ve aklıma bir anda yüklenen görüntüler....
''Peki,soruyu değiştiriyorum, Bir sevgilim gerçekten olsaydı üzülür müydün?''
''Neden bilmiyorum ama... evet''
*
''Soruyu değiştiriyorum... seni öpebilir miyim?''
''İster misin? Beni öpmek''
''Her şeyden fazla. Tek ihtiyacım olan iznin''
*
''Asya... şuan sarhoşsun. Bende sarhoşum. Yarın devam edelim olur mu??''
*
'' Öp beni-''
*
''SİKTİR SİKTİR SİKTİR''
''ÖPÜŞTÜK VE UNUTTUM MU?''
''O YÜZDEN Mİ ÜZGÜNDÜ''
''MAL MIYIM LAN BEN?''
''EVET'' Yerimden uçarcasına kalktım ve Zeryanın bana geçici olarak aldığı telefonu elime almayı denedim. Ama sadece denedim.Telefon elimden düşmek üzereyken mükemmel reflekslerimle telefonu diğer elimle yakaladıktan sonra riske girmemek için diğer elimle de tuttum ve hızlıca Zeryanın numarasını tuşladım. Ama gözüme dün attığım ses kaydı çarptı. Dün bir film izlerke ona ses kaydı atmıştım ama görmedi. Uzun süre çaldıktan sonra kendiliğinden kapadığında tekrar ve tekrar aradım. En az 15 kez aradığımda biraz endişelenmeye başlamıştım. En sonunda dayanamayıp ses kaydı attım.
''ZERYA. Mal şey niye açmıyorsun sikimsonik telefonunu? Sinirlendirme beni. Çok önemli bir şey oldu. Kötü bir şey değil merak etme. Ama ses kaydında söyleyemem. Yüz yüze.''ses kaydını attıktan sonra bakmayacağına emin olduğum için gözlerimle etrafa bakmaya başladım.
Elim heyecandan hafif titremeye başladığında gözüme takılan kağıtla aydınlanma yaşadım ve elime alıp Serdar abinin numarasını girdim. Telefon ilk iki aramamda açılmasa da ikincisinde açılmıştı.
''Alo..'' sesi çok yorgun geldiğinde biraz endişelensem de konuştum.
''Alo... Serdar abi. Ben Asya. Yani Elif-''
''ASYA! kızım tüm gece sana ulaşmaya çalıştım yaaa.''
''Neden bir şey mi oldu?''
''Hayır ama olabilir. Zerya biraz yorgun. O yüzden benden söylememi rica etti. Zerya veya ben eve gelene kadar mecbur olmadıkça evden çıkma tamam mı?''
''Neden ki? Bir sorun mu var? Zerya iyi mi? Bi sesini duysam...?'' dediğimde derin bir nefes aldı.
''Ben bir sorayım canım...'' dediğinde birkaç saniye telefondan ses gelmedi. Sonrasında sert bir kapı kapanma sesi geldi ve Serdar abi konuştu.
''Duşta o canım. Çıkınca söylerim'' Yalan olduğu belliydi.
''Niye benimle konuşmak istemiyor? Beni hiç bilmediğim bir ülkeye getirdi ve şuan sesimi bile duymak istemiyor mu?''
''Hayır Asya, öyle değil... Bekle ben onun duyamayacağı bir yere geçeyim. Heh tamam. Şimdi bu keriz seninle konuşmak istemiyor değil, biraz kırgın sana. Şeyden dolay-''
''Hatırladım abi Hatırladım. O yüzden o enayiyi bir saatir arıyorum ama hanımefendi açmadı.''
''Abi diyen diline kurban hatırladın mı kız? Şükür. Gerçekten şükür. Belki 12-13 yıldır tanıyorum şu kızı. Aynı evde yaşadık yıllarca. Ama şu birkaç saate bıktığım kadar bıkmadım. Ya depresifleşip siyah kapuşon takıp evde bir yerde 2 saat oturuyor. Aynayla bakışıyor, ağlıyor, fotoğraflarına bakıyıyor, alkole saydırıyor, 13 yaşında o listeye o maddeyi ekleyen kafama sıçayım falan diyor. Gece bir dakika uyumadı ayrılık, aşk acısı şarkıları açıp dinledi.''
''Ya, kıyamam ben ona..''
''Ben kıyarım.İki dakika daha aşk acısı çeken Zeryaya katlanırsam ya o ya ben ölecek. Bir tane adam yollayacağım, gelsin alsın seni. Sen sevdiceğine kavuş, bende artık aşkımın yanına gideyim. Buraya gelmeden önce kavga etmiştik Akınla, gittiğim gibi koynuna atlıyorum ya. Bu kadar uzak kalmaya alışık değilim ben. Hep göt göteyiz.'' diye söylendiğinde biraz şaşırmıştım.
''Seninle Akın abi mi? Allah ayırmasın abim.''
''Sağ olasın... Ne oluyoruz biz senle şimdi. Sevgilimin kardeşinin sevgilisi.... Hala hala ne oluyor ki...''
''Bunu oraya geldiğimde konuşuruz valla Serdar abi... Ben heyecandan titriyorum.''
''Tamam tamam. Ben gönderdim biraz önce. 3-4 dakikaya otelin karşısında. Seni otel odasının önünden alacak. Siyah saçlı bir adam. 1.85 üstü bir şey. Çekik gözlü ve boynunda dövme var tamam mı_ Bileğinin ortasında da Defne Çiçeğinin dövmesi var.'' dediğinde onu onayladıktan sonra telefonu kapattım.
Üzerime beraber aldığımız mor bluzu ve mavi eşofman altını giydim. İki dakika sonra kapı çaldığında anahtarı ve telefonumu alıp kapıyı açtım. Serdarın dediği gibi çekik gözlü bir adamdı ve boynunda dövme vardı. Ama bileğine bakmaya vaktim olmamıştı.
''Buyurun efendim.'' deyip yürümemi işaret ettiğinde ikiletmeden yürümeye başladım. Zerya'yı neredeyse 24 saattir görmemiştim ve onu çok özledim. Önüme baka baka yürümeye başladım. suratımda istemsiz bir gülümseme vardı.
°°°°°°°°°°°
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolculuk gxg
RomanceBasit bir kontrol için gittiği hastanede Zerya, ansızın Kanser hastası olduğunu öğrenir ve yıllar önce hazırladığı Ölmeden önce yapılacaklar listesini gerçekleştirmek için 2 aylık bir dünya turuna çıkar. Üniversite de yalnızca bir kez konuştuğu Asya...