7. Bölüm

49 7 36
                                    

Merhabalar☀️
Oy verip yorum yapmayı unutmayın olur mu💖
Öpüldünüz.

Ariana Grande- Side to Side

Karanlık çöktükçe içimde durmadan büyüyen o korkunç his,kendimi evden dışarı atmam gerektiğini söylüyordu. Aslından adım atacak gücü kendimde bulamıyordum. Ama gidip Karam'ı aramam ve onunla konuşmam gerektiğini biliyordum.

Sis'in kapısının önünde dikilirken Karam'ı bulduğumda ona ne söylemem gerektiğini düşünüyordum. Kapıdaki iri yarı görevli içeri girmem için kapıyı açarken teşekkürler anlamında gülümsedim. Katı yüzünde sadece bir anlık yumuşamayla bana baş selamı verdi.

İçerisi oldukça kalabalıktı, itiş kakış kendimi direkt olarak bara yönlendirdim. Geçen sefer bana içecek vermeyen barmen beni gördüğü anda gerildi.

"Size alkol vermeyeceğimi biliyorsunuz değil mi hanımefendi?"
Sesindeki incelme beni gülümsetti.

"Evet biliyorum." dedim bar taburesine otururken.
"Buraya Karam'ı görmeye geldim. Onu çağırır mısın?"

Söylediğim kelimelerden birisi suratının sapsarı yaptı. Konuşmadan önce yutkundu.
"Kara bu gün çalışmıyor. Ama yarın gelirseniz onu görebilirsiniz."

Karam'ın burada olmayışı canımı sıktı. Barmene teşekkür edip, yükselen şarkı sesiyle pistte dans eden kalabalığı izlemeye başladım.
Hepsinin ayrı ayrı hayatları olmasına rağmen şu an burada hep beraber yarın yokmuşçasına eğleniyorlardı. Kimi kalabalık bir gurupla gelmişti. Kimi erkek arkadaşıyla, kimi kardeşiyle. Bu kişilerin eğlendiğini açık bir şekilde görebiliyordum.

Ama bazıları vardı ki tek başına pistin ortasında salınıp duruyorlardı. Yalnızlığını kabullenmiş, sindirmiş ve ona alışmış. Sahte insan yığınından kendini arındırmış ve kalbindeki kırıklıklara rağmen gülümseyen bir insana dönüştürmüş kendisini.
Yüzümde gururlu bir ifadeyle o birkaç nadir insanı yakaladım. Kendi ışıltılarıyla bütünleşmişlerdi.

Kolumda hissettiğim dokunuşla yerimde irkildim. Kolumdaki elin sahibine baktığımda genç bir adam bana sırıtıyordu. Şaşkın bakışlarımı görünce bir kahkaha attı. Nefesindeki alkol kokusu midemi bulandırırken kolumu elinden çektim.
"Kendine av mı arıyorsun?" dedi bana doğru eğilip. Kelimeleri doğru düzgün söyleyemiyordu ama sesindeki o iğrenç ima suratımı ekşitti.

"Hadi ama, böyle bir elbise giyindiysen yanılmış olamam öyle değil mi?"

Üzerimdeki askılı toz pembe elbisemi inceledim. Diz kapağımın üzerinde, ince askılı, vücudumu saran giymeyi sevdiğim bir elbiseydi. Patavatsız bir adam yüzünden elbisemi kontrol ettiğim için sinirlendim.
"Ne demeye çalışıyorsunuz siz?!"

Soruma pis pis sırıtırken adamın arkasında kapıdaki güvenlik belirdi. Elini adamın omuzuna koyunca adam yerinde mıhlanıp kaldı.

"Beyefendiyle önemli bir işimiz var. O yüzden kendisini almak zorundayım. Evinize gideceğiniz zaman isterseniz size eşlik edecek görevliler verebilirim. Ayrıca beyefendinin size söylemek istediği bir şey var."
Bakışlarını benden ayırmıyordu ama adamım görevlinin elinin altında ezilip büzüldüğünü görebiliyordum.

"Sizi rahatsız edip, elbiseniz hakkında ileri geri konuştuğum için çok özür dilerim."

Az önce bana sataşan adam yok olmuştu.
Adamın özrünü yok sayıp güvenliğe döndüm.

"Teklifiniz için teşekkür ederim, evime tek başıma gidebilirim."
Yüzüme gerçek bir gülümseme kondurmaya çalıştım.
"Size iyi eğelenceler."

KARAMLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin