29. Bölüm

7 0 0
                                    

Merhaba böcükler💛
Finale son bir bölüm kaldı.
Bu bölüm hem Feris’in hem de Karam’ı bakışından okuyacağız, umarım beğenirsiniz.
Karam ve Feris’in daha çok kişiye ulaşması için oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen. 🌼



Karam Demir

 

Feris’in ne kadar stresli olduğunu hissediyordum. İlk başta uçaktan korktuğunu sanmıştım ama bu korku değildi. Vücudunun tamamından endişe yayılıyordu, camdan dışarıyı izleyen gözleri dalgın ve soluktu, bacağı durmadan sallanıyor, göz altları morarmaya başlamıştı. Onu böyle görmekten nefret ediyordum.

Yanındaki koltuğa geçip elini tuttum, dalgın bakışlarını bana çevirdi. Gece doğru düzgün uyuyamamıştı.

“Her şey yolunda güneşim, endişelenmene gerek yok.”

İtiraz edip endişeli olmadığını söyleyeceğini biliyordum, kısa bir duraksamadan sonra sesli bir nefes verdi.

“Elimde değil, babam konusunda değil ama annem konusunda endişelenmeden duramıyorum. Nasıl tepki vereceğini kestiremiyorum, bu beni korkutuyor.”

Babasıyla sık olmasa da iletişim halindeydim, Feris için endişeleniyordu ve benimle iletişime geçmişti. Arada bana Feris’in nasıl olduğunu soruyordu. Böyle adamlar işleriyle fazla meşgul olurlardı ama Aykut Çağlar kızı için elinden geleni yapıyordu. Feris’i arayıp onunla da konuşuyordu ama onu çok sıkıştırmak istemiyordu.  Bende Feris’in istemeyeceği hiç bir şeyi ona anlatmıyordum, sadece gerekli bilgiler.

Annesiyle henüz yüz yüze tanışmamıştık ama adını duymuştum Bahar Çağlar. Sosyetenin gözdesi gibiydi. Etkinliklerin aranan yüzü, çevresine dominant, ailesinin biriciği. Feris’in neden annesinden çekindiğini az çok anlıyordum. Benim annemin de Bahar Çağlar’dan farkı yoktu hatta göze daha korkutucu geliyor olabilirdi.

Demir ailesinin kötü şöhreti sayesinde beni hoş karşılamayacağını biliyordum ve sevgilimin bunun için endişelenmesini istemiyordum. Kimseye kendimi sevdirme gibi bir derdim yoktu.

“Bunun için endişelenme güneşim, hep yanında olacağım.”

Düğünde onu yalnız bırakmama imkan dahi yoktu. Bir an bile yanından ayrılmayı düşünmüyordum, düğüne kimlerin geleceğini biliyordum tedbirlerimi de almıştım ama o benim güneşimdi ayağının taşa bile takılmasın istemiyordum.

“Yanımda olduğun için teşekkür ederim Karam.”

Uzanıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

“Rica ederim güneşim, hadi biraz uyu dün gece yeterince düşündün.”

Yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. Hiç bir şey söylemeden omzuma yaslandı, kısa bir süre sonra  nefesi düzene girdi. Uykuya dalmıştı.

O kadar mükemmeldi ki! Üstün körü çizdiğim çizimlerde bile güzelliği kağıda yansıyordu. Usta bir ressamın elinden çıkacak resimde nasıl görüneceğini merak ediyordum. Yüzündeki minik ayrıntılar, gözlerindeki güçlü ışık, etrafa saçtığı parlak hareler. Tüm bunları ve daha fazlasını kağıda aktardığında en iyi eserini ortaya çıkaracağını biliyordum.

Ama onu paylaşmak zor geliyordu ,insanların içinde gezerken bile onu sadece benim göreceğim bir yere götürmek istiyordum ,bir ressamın tuvalinde sergilendiğini  hayal etmek beni sinirlendiriyordu. Güzelliği bu dünya için, bu insanlar için fazlaydı, çok fazlaydı...

KARAMLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin