Merhabalar💖
İşte 10. Bölümle buradayım. Zelmira karakterini görmeyi çok istiyorsunuz ama söz 11. Bölüm geliyor.
Bölüm için yorum yapıp, oy kullanmayı unutmayın lütfen☀️
öpüldünüz.
Bazen kendimi bazı şeylere hemen kapılmamam konusunda uyarıyorum. Karam konusunda da kendimi içten içe uyarmıştım.
Ama boşuna uğraşıyordum.
Karam'a o kadar çok kapılmıştım ki ağzından çıkan her kelimeye hayran olmaya başlamıştım.
Gözlerim Karam'dan ayrılmıyor, karnımda kelebekler uçuşuyor, sürekli gülüyordum. Üstelik Karam'ın dün gece beni o partide yalnız bırakmamış olması, ona git gide daha çok aşık olmama sebep oluyordu.Sanki kendimi her yalnız hissettiğimde, yanımda olmaya hazır bir şövalye gibiydi.
Yüzümde her Karam'ı düşündüğümde oluşan gülümsememle Sis'e gidiyordum.
Sokaklar ilkbaharın tadını çıkaran insanlarla doluydu. Gülüşmeler, kahveler, çiçekler, uçuş uçuş elbiseler her yerdeydi.İlkbaharı sadece şehre değil içime de geldiğini hissedebiliyordum. Aynı sokaklarda olduğu gibi içimde kahkahaları midemde kelebekleri , kalbimde çiçekleri hissediyordum.
Gördüğüm her ufak bir ayrıntı beni mutluluğa boğuyordu. Bir kafede oturan iki kadının gülüşmelerini duyunca gülümsedim. İçeceklerini içip hasret gideriyorlardı sanırım.
Yürümeye devam ederken birisi yolumu kesti. Karşımdaki adamı görünce dona kaldım. Bakışlarındaki nefreti görünce nefesim kesildi.
Kolumdan çekip beni ara sokağa yöneltti."Ne yapıyorsun sen?" diye sordum korkuyla.
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Derin soluklar alıp bana bakıyordu."Ozan!" diye sesimi yükselttim. "Burada ne yapıyorsun?"
"O adamla ne işin var?"
Karşımdaki adamın Ozan olduğunu bilmesem sesini tanıyamazdım.
"Bu seni ilgilendiren bir durum değil."
Kimseye Karam hakkında açıklama yapmak zorunda değildim. Bu kişi Ozan ise hiç bir açıklama yapmayacaktım.
"O adamla sevgili misiniz?" diyip üzerime yürüdü.
Korkudan konuşamadım. Kolumu sıkıp beni sarstı. Hem korkudan hem de kolumun acısı yüzünden gözümden yaş akmaya başladı."Bana doğruyu söyle Feris, o adamla sevgili misiniz?"
Yüzüme doğru öyle bir bağırdı ki korkudan sıçradım. Bir şeyler söylemek istiyordum. Bağırıp yardım çağırmak istiyordum, ama sanki ses tellerim ne yapması gerektiğini unutmuştu.
Kolumu daha çok sıktı.
Gözlerimde ki yaşlar yüzünden bulanık görüyordum. Gözlerimi kapatıp nefes almaya çalıştığım sırada bir şey oldu.
Bir gümbürtü koptu ve kolumu sıkan el gitti. Gözlerimi zar zor açarken bir kol bana sarıldı.
Tanıdık ve güven veren bir koku.Gözümü açtığımda gördüğüm ilk şey Ozan'ın duvara dayalı vücudu oldu. Sis'in güvenliği yakasından tutup Ozan'ı duvara yapıştırmıştı.
Birisi yüzümü ellerinin arasına alıp kendisine çevirdi. Karam'ı gördüğüm an daha çok ağlamaya başladım.
"Buradayım, yanındayım güzelim güvendesin."
Hıçkırıklarım yavaş yavaş kesilirken Karam bana sarıldı. Karam'ın güvenli kollarında kendime geldim. Bir süre sonra ağlamam tamamen bittiğinde kendimdeydim. Kafamı Karam'ın göğsünden kaldırdım.
Başımı avuçlarının içine aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMLIK
Teen FictionBirisinin renkli ve ışıltılı bir hayatı vardı. Diğerinin karanlık ve gizlenmeyi tercih ettiği bir hayatı. Birisi aldığı yaraları sarmaya çalışıyordu. Diğeri yara almamayı öğrenmişti. Zıt görünüyorlardı ama birbirlerini içlerinde yaşatıyorlardı. Kara...