27. Bölüm

9 2 2
                                    

Merhaba böcükler ☀️
Bilmem farkında mısınız ama finale bölüm bölüm yaklaşıyoruz ve Karamlığa veda etmemize çok az kaldı, birazcık duygusalım tabi 🥺 her neyse... 
Daha çok kişiye ulaşmak için oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen. 💛

 O gün gelmişti, ne kadar geleceğini kafamda ertelesem de gelmişti işte. Gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı. Karam sessizce arabayı havalimanına sürerken yanında oturup ağlamamaya çalışıyordum. Ne ara geçtiğini anlamadığım haftaların sonunda Zelmira şehirden ayrılıyordu. Gidiyor oluşunu kabullenmek istemiyordum, daha geçirmemiz gereken çok zaman vardı. Gidiyor oluşu dönmeyeceğini anlamına gelmiyordu ama onu bir süre göremeyecektik. Hatta uzun bir süre.

“Lütfen ağlama güneşim, emin ol Mira asla kendini özletmeyecektir.”

Karam’a inanıyordum ama bu sulu gözlü Feris’e engel olmuyordu. Burnumu çekip yaşları geriye atmaya çalıştım

“Ondan eminim, tahmini ne zaman döner sence?”

“Mira’yı kendisinden bile iyi tanıdığım anlar oluyor ama bu konuda hiç bir şey söyleyemem güneşim. Mira’nın ne yapacağını tahmin etmek çok zor.”   

Karam bile net bir şey söyleyemiyordu ve bu beni daha çok ağlamaya itiyordu. Derin bir nefes verip önüme döndüm. Havalimanına girip arabayı park etmeden yola devam ettik. Kimsenin bize nereye gittiğimizi sormadığı yolda ilerlerken, Karam’a nereye gittiğimizi soracaktım ki önümüzde yolcu uçağından daha küçük bir uçak belirdi. Karam arabayı durdurduktan sonra aşağı indim. Hayretler içerisinde uçağı inceledim.

Uçağın kuyruk kısmında eğik yazıyla iki harf yazıyordu Z.D . Zelmira’nın gece gündüz çalışmasının sonucunu  görmek tuhaf hissettirmişti. Bir anne kadar gururlu gözlerle uçağı incelerken merdivenlerde Zelmira belirdi. Yanında kaptan olduğunu tahmin ettiğim kadınla hararetli hararetli konuşuyordu.

Karam arkama gelip belime sarıldığında başım göğsüne yasladım. Kadın bir pilotla daha önce karşılaşmamıştım.

“Kadın pilotların sadece hayal ürünü olduğunu düşündüğüm için kendimi kötü hissettim.”

Sesimi duyamayacaklarını bilmeme rağmen fısıldamıştım.  Karam da bana uyum sağlayıp kulağıma fısıldadı.

“Kadınların yürüdükleri yollara çiçekler serdiğimizde her hayal gerçek oluyor.”

Kadınların yürüdükleri yollara çiçekler serme fikrini sevmiştim. Mira ne kadar kalpsiz bir kadın imajı çizse de aslında göstermediği çok şey vardı. Ne kadar düşünceli olduğunu, tüm özelliklerini gizlediği gibi gizlemeyi seviyordu. 

Pilot uçağın içine geçerken Zelmira bizim yanımıza geldi. Onu gören uçak yolculuğu yapacağını değil de her an podyumda yürümeye hazırlandığını sanırdı. Hiç bir zaman içinde  büyüttüğü kadından ödün vermiyordu. Mükemmel bir makyaj, uçak yolculuğu için fazla şık kıyafetleriyle göz alıcıydı.

“Gözlerinin dolduğunu görüyorum ve seni uyarıyorum. Sakın ağlama!”

Gözlerimin dolduğunu fark etmemiştim bile.

“Ne zaman döneceksin?”

Daha gitmeden ne zaman döneceğini sormam komik geliyordu. Hayatıma geç giren kız kardeşimi bir anda kaybetmek istemiyordum.

“Her an dönebilirim, işim belli olmaz.”

Karam ben demiştim dercesine omzuma bir öpücük kondurdu. Duygu selimi bastırmak için bilmem kaçıncı derin nefesimi verdim.

KARAMLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin