KARAMLIK

21. Bölüm

Merhaba böcükler ☀️
İşte Karam'ın bakış açısından okuduğumuz bir bölüm daha!
Feris ve Karam'ın daha çok kişiye ulaşması için oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen 💛

The Weeknd-Blinding Lights

Karam Demir

Onu tanıyana kadar kimsenin mükemmel olduğunu düşünmezdim ama o, mükemmelliğin vücut bulmuş haliydi. Olağanüstü bir güzelliği vardı. O istediği kadar abarttığımı düşünebilirdi, benim güneşimin tarifsiz bir güzelliği vardı.

Karnımın üzerinde dans eden saçları, kalçasını zar zor kapatan örtüyle açıkta kalan sırtı, belime sardığı kolları, yanağının üzerine yattığı için büzülen dudakları... Her bir detayı ışıl ışıl parlayıp gözlerimi alıyordu. Uykusunu bölmek istemiyordum ama parmaklarım daha fazla dayanamadı. Nadir anlarda yüzünde oluşan huzurlu ifade şu anda da yüzünde yerini almıştı.

Parmak uçlarım kaşlarında, göz kapaklarında, dudaklarında uzun uzun gezindi. Aynı şeyi bana yaptığında vücudumda yayılan rahatlama hissini onun da yaşayıp yaşamadığını merak ettim.

Parmaklarım dudaklarının üzerinde duraksadı.

Dün gece bu dudakları öperken nasıl kendimden geçtiğimi hatırladım. Dün gece hiç olmadığım kadar zorlanmıştım. Ona dokunamadığım anlarda içimde yanan ateş beni ürkütüyordu. Üstelik şu an masum masum uyuyan bu kadın dün masum olmaktan çok uzaktı.

Beni kışkırtmaya bayılıyordu.

Beni kışkırtmasına bayılıyordum.

Onun için deli olduğumu görmek hoşuna gidiyordu, bende ondan gerçekleri gizlemiyordum. Ona dokunmak, onu öpmek, onu memnun etmek benim için en büyük zevkti. Dudaklarında beliren gerçek gülümsemesi bana hayat enerjisi veriyordu. Parmaklarımın üzerinde hissettiğim öpücükle başımı karnıma indirdim. Kısık gözlerinin arasından parlayan yeşil gözler hiç bir şey içmeden sarhoş olmamı sağlıyordu. Dudakları minik bir esnemeyle aralandı.

Tanrım! Bu kadının her hareketine aşık olmak müydü?

Artık mümkündü çünkü ben onun esnemesine bile aşık olmuştum.

"Günaydın." diye mırıldandı uykulu sesiyle.

Her günüme bu sesle uyanmak istiyordum.

"Günaydın güneşim."

Başını karnımın üzerinden kaldırıp kısık gözleriyle beni izlemeye başladı. Yüzü yavaş yavaş kızarmaya başladı. Aklından neler geçtiğini az çok tahmin edebiliyordum. Dudakları tatlı tatlı yukarı kıvrılırken kalbimin ritmi hızlandı. Neredeyse otuz yaşındaydım ama ilk kez bir kadın için kalbim böylesine deli gibi atıyordu.

Gözleri uzun uzun yüzümde gezindi. Beklemediğim bir anda uzanıp dudaklarımızı birleştirdi. Yumuşak, tatlı, sıcacık dudakları dudaklarımda uzun ve yavaş bir eziyet başlattı. Tüm varlığını öpüp tüketmek istememe sebep oluyordu. Ellerimi beline dolayıp onu biraz kendime çektim.

Ne kadar yakın olursak olalım asla yeterli değildi.

Eziyeti sonlandırıp geri çekildiğinde dudakları pembeleşip şişmişti.

"Asıl şimdi gün aydı."

Sesim dudaklarının üzerinde gezindi. Utangaç bir gülümsemeyle başını göğsüme koydu. Parmakları göğsümde ki dövmenin üzerinde gezindi.

"Bana dövmelerini anlatır mısın?"

Vücudumda benim için özel şeyleri taşımayı seviyordum. Feris'in dikkatini çeken dövmeye bakılırsa kendisine en çok benzeyen dövmeyi bulmuştu. Sol göğsümdeki dövmeden başladım anlatmaya.