28. Bölüm

12 2 0
                                    

Merhaba böcükler 🌼
Karamlığın bitmesine artık o kadar az kaldı ki bitiyor oluşuna alışmam biraz sürecek.
Bu bölüm güçsüz hissetse bile ne kadar güçlü olduğunu fark edemeyen kadınlar için olsun istiyorum. Hepimiz çok güçlüyüz kraliçelerim pes etmeyin, 💛
Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Ariana Grande-  God is a Women
 

 Abim Deniz’in düğününe bir haftadan daha az bir süre kalmıştı ve ben hala ne giyineceğime karar verememiştim. Zelmira burada olsaydı bu işi kolaylıkla çözerdi ama iş başa düşmüştü. Nasıl bir model tercih edeceğime karar vermemiştim, dergilerimi kurcalayıp bakınmıştım ama kesin bir şeye karar kılamamıştım. En iyi yöntemin dışarı çıkmak olduğunu bildiğim için hazırlanıp arabaya atladım, araba kullanmayı özlemiştim. Karam’ın bu gün Sis’te işleri vardı bana eşlik edemeyecekti ama işleri biter bitmez yanıma geleceğini biliyordum. 

Önceliğimi herkesin bildiği mağazalardan kullandım, önemli günler için çoğu zaman butikleri tercih ediyordum bu seferliğine her mağazada şansımı denedim. Arada bana çevrilen ters bakışları görüyor fısıltılar duyuyordum ama umurumda değildi. Yavaş yavaş alışıyordum. 

Tam olarak ne istediğimi bilmeden mağaza mağaza dolaştım. Bir kaç elbise denedim, hepsi üzerimde tuhaf durmuştu. Beden ölçülerim çoğu model elbise için oldukça uygundu ama bir türlü olmuyordu işte.

Kabinde aynadan üzerimdeki tatlı lila elbiseye bakarken acaba olabilir mi diye düşünüyordum. Kabinin dışından gelen seslerle yerimde donup kaldım.

“Onun burada olduğunu gördüm diyorum neden inanmıyorsun?”

Arkadaşını kendine inandırmaya çalışıyordu.

“Feris’i uzan zamandır dışarıda görmedim o olduğuna emin misin?”

Adımın geçtiğini duyduğumda iyice kulak kesildim.

“Evet, kesinlikle oydu!”

Kadın sesli bir nefes verdi.

“Artık saklanmasına gerek yok. Kara ile ilişkileri olduğu duyulduktan sonra Erva, Dila, Tuğçe, Mete, Çınar ve Ozan’dan ses çıkmadı. Etrafta gezinmelerini geçtim, davetlere bile gelmiyorlar.”

Bana hayatımın en zor günlerini yaşatan o altı ismi duyunca tüylerim diken diken oldu. Kadın kısa bir duraksamadan sonra devam etti.

“Başlarına ne geldi bilmiyorum ama hak ettiler. İşin içinde Kara’nın parmağı olduğu kesin ve duyduklarıma dayanarak söylüyorum ki o adam herkese sadece hak ettiğini veriyor.”

Kulaklarım doğru mu duyuyordu? İlk kez Karam’ı destekleyen birini görüyordum. Karam’ın attığı adımda bile bir kötülük çıkarmaya çalışan insanlardan sonra duyduklarım tuhaf geliyordu. 

“Ne yani Kara'nın onları öldürdüğünü mü söylüyorsun?”

Kadının sesinden bile korktuğu belli oluyordu.

Karam’ı birilerine zarar verirken hiç görmemiştim ama sevdiği insanlar için sınırları zorlayacağını biliyordum. Ozan ile yaşanan şeylerden sonra onun için endişelenmeliydim belki ama umurumda değildi, diğerlerinin ise nerede, ne yaptıklarını merak dahi etmiyordum. Bana öyle korkunç şeyler hissettirmişlerdi ki hiçbirini umursayamıyordum.

“Öldürdüğünü söylemedim, ne yaşattılarsa onu yaşadıklarına inanıyorum o kadar.”

Keskin bir sessizlik çöktüğünde konuşmanın bittiğini anladım. Aynadan kendime son kez bakıp elbiseyi çıkardım. Hiç bir şey bulamazsam en iyi seçenek bu tatlı elbise gibi duruyordu. Kabinden çıktığımda az önce konuşmalarına kulak misafiri olduğum kadınların bakışları bana döndü, korkuyla birbirlerine bakarken arkamı dönüp yürüdüm. Bazı kelimelere takılıp düşmek ya da tökezlemek istemiyordum, sadece önüme bakıp yürüdüm.

KARAMLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin