KARAMLIK

18.Bölüm +18

Merhaba böcükler 🌼
Bölümdeki sahne tam olarak +18 değil ama biz yine de uyarımızı yapalım.
Oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen 💛

Yüzümde dans eden güneş ışıkları, beni uyandırmak için elinden geleni yapıyordu. Karam'ın kokusu beni sarıp sarmalarken, üzerimde gezinen bakışları hissedebiliyordum. Gözlerimi araladığımda karışılacağım manzaranın düşüncesi beni gülümsetti.

Dudaklarımın üzerinde parmaklarını gezdirdi.

Gözlerimi açtığımda tahmin ettiğimden daha güzel bir manzarayla karşılaştım. Şiş gözleri, yüzünde yastık izleri, dudaklarında cezbedici bir gülümseme.

Bu adam kalbimin yerinden çıkmasına sebep olmak istiyordu!

"Günaydın güneşim." dedi uykulu pürüzlü sesiyle.

"Hımmm, günaydın."
Yatakta doğrulup esnedim, hala beni izlediğini görünce durdum. Kafasını eline yasladığı için yüzü tatlı bir hal almıştı. Yanaklarını sıkıp ısırma isteğimi bastırdım.

"Ne oldu?" dedim yanına yaklaşırken.

"Hiç, sadece güne seninle başlamanın tadını çıkarıyorum."

Yüzümün ısındığı hissettiğimden kafamı yastıklara gömdüm.
"Bana utandığını söyleyemezsin güneşim, gün akşam Sis'te hiç de utanmamıştın."

"O zaman farklıydı." dedim başımı kaldırmadan. Sesim yastıklar yüzünden boğuk çıkmıştı. Karam beni zorlanmadan kendisine çekti. Kulağıma doğru yaklaşıp fısıldadı.
"Benden utanmana gerek yok biliyorsun değil mi?"

Yüzümü ona çevirince aramızda santimler kaldı. Yakışıklı yüzünüze ve cazibesine daha fazla dayanamadığım için dudaklarına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim. Dudakları haylazlıkla yukarı kıvrıldı.
"Sabahım git gide güzelleşiyor." dedi kollarını bana sararken. "Ama bu öpücük az değil mi?"

Ben daha neler olduğunu kavrayamadan yüzümün her yerini öpmeye başladı. Öpücükleri beni kahkahalarla güldürürken, o hem söyleniyor hem de beni öpmeye devam ediyordu.

"Bu nasıl bir tatlılık! Bir dudak hiç bu kadar öpülesi olmamıştı. Immm yanaklar da ayrı bir güzelmiş!"

Karam'ı bu sabah ilk kez böyle görüyordum. Benim yanımda, diğer insanların yanında olduğundan daha yumuşak olduğunun farkındaydım. Ama bu sabah ayrı bir tatlılık yüklenmişti bünyesine. Ve bu daha önce gördüğüm her şeyden daha tatlıydı.

Yüzümü defalarca öptükten sonra geri çekildi. Yüzündeki gülümsemeden ne kadar mutlu olduğunu görebiliyordum.
Gözlerim yüzünde gezinirken, onu son günlerde ne kadar özlediğimi tekrar fark ettim.
"Seni özledim Karam."

Yüzümü ellerinin arasına aldı, dudaklarıma kısa bir öpücük kondurup geri çekilirken yüzünü kendime çektim.
Dudaklarımız birleşip müthiş bir uyumla dans etmeye başladı. Soluklarımız birbirine karıştı. Ellerim kısa saçlarının arasında gezinmeye başladı. Dudaklarımız bir saniyeliğine ayrıldığında Karam'ın fısıltısı doldurdu boşluğu.

"Seni özledim güzelim."

Özlem, açlık, arzu birbirine karışıp damarlarımıza işledi. Karam'ın dudaklarından aldığım cesaret tüm vücuduma yayıldı. Karam'ı geriye ittim, gözlerindeki kıvılcımlar nefesimi kesti. Tek ve ani bir hamleyle üzerine oturdum. Bakışları, bacaklarımı açıkta bırakan şortumdan başlayıp tüm vücudumda gezindi.