Merhaba böcükler 💛
Feris ve Zelmira'nın kaynaştığı bir bölümle geldim. Güzel yorumlarınızı ve oylarınızı vermeyi ihmal etmeyin lütfen☀️💖
Gözlerim karanlığa alışmaya çalışırken, yatakta tek olduğumu fark ettim. Yanımdaki yastık soğuk ve boştu. Yataktan kalkıp kapıya doğru yürüdüm. Dışarıya bir adım attığımda konuşma sesleri beni durdurdu. Muhtemelen dinlememem gereken bir konuşmaydı, ama adım geçince durdum.
"Feris'i gerçekten sevdim, oldukça tatlı ve samimi."
Sesin sahibi Zelmira'ydı.
"Ondan nefret edecek kimsenin olduğunu sanmıyorum."
Bu ses de Karam'a aitti. Kendimi tutamayıp seslerin olduğu tarafa doğru yürüdüm. Balkonda oturuyorlardı. Karam'ın elinde sigara, Zelmira'da elindeki kadehinden şarabını içiyordu.
"Ondan değil ama bizden nefret eden tonlarca insan var. Ona gerçeği söylemek zorundasın. Bu şekilde işler daha da zorlaşıyor."
Karam sigarasından derin bir nefes alıp havaya üfledi.
"Bu konuda konuşmak istemiyorum."
Sesindeki rahatsızlığı hissedebiliyordum.
"Konuşmak zorundasın." dedi Zelmira, sesini biraz yükseltmişti,Karam'ın bakışıyla sesini geri alçalttı.
"Onu önemsediğinin farkındayım ama daha fazla kendini gizleyemezsin. Asıl seni tanımadan nasıl yanında kalmasını bekliyorsun?"Zelmira oturduğu sandalyede Karam'a dönmüştü. Onların beni görmemesini umuyordum. Yere doğru çöküp oturdum, konuşma uzun süreceğe benziyordu.
"Asıl benin hangisi olduğunu bilmiyorum Mira. Ona zarar verecek hiç bir şeye müsade edemem. Ve gizlediğim tarafım ona zarar verirse kendimi asla affetmem anlıyor musun?"
Aralarındaki gerilimi ben bile hissedebiliyordum. Yolunda olmayan şeyler vardı. Karam benden bir şey saklıyordu ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
"Bu şekilde devam edemez, bir şey düşünsen iyi olur."
İkisi de oldukça sinirli görünüyorlardı. Zelmira kadehinde kalan şarabı tek dikişte bitirdi. Karam bir şey söylemeyince konuşmaya devam etti.
"Ayrıca sana o şekilde seslenmesine izin veriyorsun." Sesi korkunç şekilde tüylerimi ürperti.
"Ne şekilde?"
"Sana Karam diyor. Benim bile sana öyle seslenmeme izin vermiyorsun!"
Sesi yine yükselmişti. Karam yüzünü Zelmira'ya çevirdi. Hiç bir şey söylemedi ama sesi anında alçaldı.
"Bunu ona yapma, gerçeği anlat. Anlayışla karşılayacağına eminim."
"Sorun onun anlayışla karşılaması değil anlamıyor musun? Sorun benim dünyamın ona vereceği zarar."
Karam yerinden kalktı. Öfkesi şiddetliydi.
"Etrafımdaki insanların ne kadar iğrenç varlıklar olduğunu en iyi sen biliyorsun. Bir çiçeği çöplüğe götürmemi mi istiyorsun benden Mira? Sence benim çiçeğime o çöplükte neler yaparlar? Işığını çalarlar. Güneşimin ışığını çalmalarına asla izin vermem."
Sözleri şiddetli başlayıp hafifledi.
"Onun saçının teli gelecek en ufak bir zarar için öldürmeyeceğim kimse yok. O benim güneşim Mira. Bu iğrenç dünyada yolumu aydınlatan mucizevi kadın o."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMLIK
Teen FictionBirisinin renkli ve ışıltılı bir hayatı vardı. Diğerinin karanlık ve gizlenmeyi tercih ettiği bir hayatı. Birisi aldığı yaraları sarmaya çalışıyordu. Diğeri yara almamayı öğrenmişti. Zıt görünüyorlardı ama birbirlerini içlerinde yaşatıyorlardı. Kara...