22. Bölüm

30 4 19
                                    

Merhaba böcükler 🌼
Gecikmeli de olsa işte yeni bölüm! Feris ve Karam’ın daha çok kişiye ulaşması için oy ve yorumlarınızı ihmal etmeyin lütfen 💛

Yaşanan şeyler ve Karam’ın gerçekten var olup olmadığı konusunda şüpheye düşmek üzereyim. Her şey o kadar güzel ki sanki rüya gibi geliyor. Karam’ın beni kendimden geçiren öpüşü, dudaklarımda ki hissi rüya olmadığının kanıtı niteliğindeydi.

Zaria’dan çıkarken Yakut’un anlattığı şeyi çatık kaşlarıyla dinleyişini izledim. Geniş omuzlarıyla kapıdan çıktığında ben hala camın arkasından onu izliyordum. Arabasına binip sokakta göremeyeceğim kadar uzaklaştı.

 Birisinin tokat atıp beni kendime getirmesi gerekiyordu.

Kolumda hissettiğim elle İrem’e döndüm.

“Adamı yemek istermiş gibi bakmayı bırak.”

Gerçekten birbirimizi yemek ister gibi mi bakıyorduk? Zelmira da aynı şeyi söylediğine göre Karam’a insan içinde daha az bakmalıydım.

“Bilerek yapmıyorum.” dedim koltukta kıpırdanarak.

 Zaria’yı özlemiştim, kendine has o kokusunu, seramiklerimi, çamuru... Aslında buraya gelmeyeli çok olmamıştı ama yine de özlemiştim. İrem’in kalçasını yasladığı masadaki çiçeklere takıldı gözüm. 

“Sen mi aldın onları?”

Arkasını dönüp yaptığım seramik vazodaki sarı papatyalara baktı. Bakışları bana döndüğünde gülümsemeye başladı.

“Sana anlatmam gereken çok şey var!”

Yanıma oturup uzun uzun ben burada yokken neler olduğunu anlatmaya başladı. Ozan'ın İrem’e ve Zaria’ya zarar vermemesi için müşteri gibi davranan korumalar. İrem’i inatla her gün eve bırakan servis. Her gün gönderilen sarı papatyalar. İrem’in tek başına zorlanmaması için yardıma gelen Yakut...

“Bunların hepsini senin için yaptı.”

İrem’in anlattığı şeylerin hiç birini bilmiyordum. Karam’ın boş durmayacağını tahmin edebilirdim ama bu kadarını asla tahmin edemezdim.

Buradan uzak kaldığım zamanlarda kafamda sürekli Ozan’ın bana ulaşmak için sevdiğim şeylere zarar vermesinden endişelenmiştim. Karam sanki kafamın içini okumuş ve endişeleneceğim en ufak bir detayı bile kolaylıkla çözmüştü.

Bu kadar ince detaylara dikkat etmesini seviyordum. 

Onu tanımayan, içindeki düşünceli insandan haberdar olmayan herkes onun kötü biri olduğunu düşünüyordu. Aslında onu tanıdığında, seninle kimseyle paylaşmadığı anları paylaştığında, ince düşünen eşsiz bir adam olduğunu anlıyordun.

Onun yanında vakit geçirdikçe ona olan sevgim kat kat büyüyor. Ona aşık olmamın sebepleri git gide artıyordu.

Bu sabah omzunda bıraktığım iz için hala kendime kızıyordum, ama Karam bıraktığım izi tuhaf bir şekilde sahiplenmişti.

“Bu adam sana abayı yakmış Feris. Bütün bunları yapmasının tek sebebi sensin.”

Yanaklarım kontrolüm dışında kızarmaya başladı. Karam gibi duvarları olan bir adamın benim için duvarlarını yıkıyor oluşu kalbimi eritiyordu.

İrem yüzümdeki pembeleşmeyi fark edince gülümsedi.

“Sanırım sadece Kara abayı yakmamış.”

Bacaklarımı toplayıp koltukta kıpırdandım. İrem’e Karam’ı sevdiğimi söylediğim anlar gözümün önüne geldi.

‘Siz daha yeni tanışmadınız mı? Nasıl bu kadar bağlanabildin ona?’

KARAMLIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin