14. BÖLÜM

244 33 7
                                    

【ALVIN】

"Siktir, bu gerçekten çok iyi." dedim elimdeki pizza diliminden bir ısırık aldıktan sonra. Antonio sessizce onaylayarak mırıldandı. "Değil mi? Ananaslı pizza saplantımı hepinizden bu kadar uzun süre sakladığıma inanamıyorum."

"Hm..." diye başladı Rowan ve hepimiz tepkisini bekleyerek ona döndük. Dilimden deneysel bir ısırık daha aldı ve dilini damağına şaklatıp gülümsedi. "Yani tadına kesinlikle alışmam gerekecek ama sandığım kadar kötü değilmiş."

Antonio kollarını kavuşturarak, "İşte bu yüzden bir şeyden nefret etmeden önce denemen gerek." diye vaaz verdi. "Gerçekten sevdiğim bir şey için bunca zamandır sessiz kaldığıma inanamıyorum."

Margot gözlerini devirerek, "Boğazına çökmüşüz gibi davranmayı bıraksan mı?" diye homurdandı.

"Tamam, Küçük Deniz Kızı." diye alay etti ve bir zamanlar yaşadığı kötü bir ayrılığın sonucu olarak parlak kırmızıya boyadığı saçlarına imada bulundu. "Alfredo'yu ne zaman buraya getireceksiniz?"

"Alfredo mu? Sos olan mı?" diye sordu Lucien.

"Adını ilk duyduğumda aynen öyle dedim! Çak beşliği kardeşim!" Antonio ciyakladı ve geri kalanımız beşlik çakarken sessizce ikisini izledik.

"Sos değil." diye homurdandı Margot.

"O bizim erkek arkadaşımız." diye açıkladı Delilah, Margot'u ve kendisini işaret ederek. "Evde kalmayı tercih ettiğini söylüyor ama bir ara gelmesini sağlamaya çalışacağım. Belki doğum günü için olabilir."

Antonio, "Doğum günü çoktan geçti, bir yıl daha beklememiz gerekecek." diye alay etti. Delilah ve Margot, aralarında sinsi bir sırıtış paylaşmadan önce soğukkanlı bir omuz silkmeyle karşılık verdiler.

"Doğum günlerinden bahsetmişken..." diye başladı Rowan öne doğru eğilerek. "Lucien, doğum günün ne zaman?"

"Benim mi? Oh, aslında bu hafta içinde." dedi mahcup bir şekilde kıkırdayarak, ensesini kaşıdı.

"Bu hafta mı?!" Delilah'ın nefesi kesildi. "Oha, parti mi vereceksin?"

"Pek sayılmaz, kimi davet edeceğimi bilemiyorum." diye itiraf etti. "Ayrıca, yapsam bile evimi bok götürür veya şişe koleksiyonumdan bir şeyler çalarlar."

"Koleksiyonunu kendi mutluluğundan daha mı çok önemsiyorsun?" Antonio inanamıyor gibi bir ifade takındı. "Yani ne bileyim, doğum günü bu."

"Koleksiyonum bana mutluluk veriyor." dedi Lucien kendini beğenmiş bir sırıtışla. "Ama sanırım parti vermek güzel olur. Sadece evimde olsun istemiyorum, anlıyor musun?"

"O zaman... Mesela Alvin'in evinde böyle bir parti olsa, sıkıntı etmezdin değil mi?" Rowan kaşlarını kaldırarak sorguladı.

Lucien kısa bir süre bana bakarak. "Alvin için uygun olsa bile kimi davet edeceğimi bilmiyorum." diye yanıt verdi. "Her neyse... Alv, tuvaleti kullanabilir miyim?"

"Parmak kaldır bir de." dedi Antonio alayla. "Bu, öğretmenlerinin seni travmaya uğratmasının bir sonucu mu?"

"Belki de öyledir." diye yanıtladı omuz silkerek.

"Dinleme onu, beni takip et sen." diye başladım ayağa kalkıp üzerimi silmeden önce. O da üstünü silkeledi ve koridordan tuvalete geçmeden önce odadan çıktım. Oraya vardığımızda kapıyı onun için açtım. "Dikkatli ol, hamamböceği olabilir."

"Beni korkutacaklarını mı düşünüyorsun?" dedi sessizce kıkırdayarak. "Bir şey varsa, onlar korkmalı."

"Ah, eminim öyledir." dedim hafif bir gülümsemeyle. "Öldürdüklerin küçük olanlardı, asıl mesele tuvalet. Burada avucun kadar büyük olanları görebilirsin. Daha da kötüsü, bunlar uçabiliyor."

"Korkmuyorum." diye omuz silkti, sanki hiçbir şey yokmuş gibi.

"Nasıl yani?" diye başladım, ağzım açık bir şekilde ona baktım. "İnsan değilsin sen. İşini bitirdikten sonra bana o lanet şeyleri nasıl öldüreceğimi öğretsen iyi olur."

Başını salladı ve zorlukla duyulabilen bir kahkaha attı, bu da gözlerinin kenarlarındaki kırışıklıkların varlığını göstermesine neden oldu. "Çok tatlısın." dedi tuvalete girmeden ve kapıyı kapatmadan önce, cevap bile veremedim.

Kendi kendime ıslık çalarken odama geri dönmeden önce "Ama haklıyım." diye homurdandım.

"Sonunda döndün!" Rowan oraya vardığımda beni aşağı çekti ve yanlarına oturmamı sağladı. "Bir planımız var."

"Bu-" Margot söze başlarken onu durdurdum.

"Benim evimde Lucien için bir parti vermek istiyorsunuz. Siz ikiniz yemek yapacaksınız ve birkaç arkadaşınızı daha davet edeceksiniz, böylece o hayatının en güzel anlarını geçirebilecek." diye tahminde bulundum ve etkilenmiş bakışları üstümde topladım.

Delilah somurtarak, "Sürprizi mahvettin." dedi.

"Bunu nasıl anladın?" Antonio şaşkınlıkla bana baktı.

"Zeki birisiyim." dedim göz kırparak. "Her neyse, onu evimde ağırlamakta sorun yok. Ama bunu planlamak için sadece bir haftamız olduğunun farkındasınız, değil mi?"

"Doğru ama düşünsene beş kişiyiz, hemen plana koyulalım." dedi Rowan.

"Pastayı kim getiriyor?" diye sordu Antonio kaşlarını kaldırarak.

"Biz yapacağız." dedi Margot, Delilah'ı yanına çekerek. "Davet edeceğimiz kişilerin listesini yaparız."

"Tamam, ben de Alvin'e mekânı dekore etmede yardım edeceğim. Başka bir şey var mı?"

"Hediyeler." diye hatırlattım. "Her birimiz ona hediye vereceğiz, bencil olmayın, tamam mı? Geçen sefer partime geldiğinizde bunun bir doğum günü olduğunu bile unutmuştunuz, üstelik sadece pasta ve yemek için gelmiştiniz."

"Aman, mızmız." diye alay etti Antonio. "Yemeğe iyi para basmıştın, kaçıramazdık."

"Müzik ne olacak?" diye sordu Delilah. "O kısmı planlayabilir miyim? İyi bir müzik zevkim var."

"Ucuz bir doğum günü şarkısı olmadığı sürece olur tabii." diye omuz silkti Rowan. "Bir temaya ihtiyacımız var mı?"

Antonio, "Zaten bir tema var ki." dedi.

"Neymiş?" Kaşımı kaldırarak sorguladım.

"Ee, doğum günü?" diye yanıtladı, sanki dünya barışını sağlamış gibi gururlu bir sırıtışla.

Kapının açılma sesi hepimizin sözünü kesmeden ve Lucien içeri girmeden önce, "Birisi şunu sustursun." diye yalvardı Margot. Bu sefer Lucien yanıma oturdu ve bana tebessüm etti ben de aynı şekilde karşılık verdim.

"Bir şey mi kaçırdım?" diye sordu, parmaklarını saçlarının arasından geçirirken bakışlarını hepimizin arasında dolaştırdı.

Antonio, "Hamamböceklerinden bahsediyorduk." diye ağzından kaçırdı.

"Hamamböceği mi?! Nerede?!" Çığlık attım, kıçımı oradan kaldırıp uzaya çıkmaya hazırdım.

"Lütfen..." dedi Margot bıkkın bir iç çekişle. "Biri şunu da sustursun."

Pest Control 🕷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin