【ALVIN】
O korkunç olaydan sonra, Lucien bizi akşam yemeği yiyelim diye bir restorana götürdü çünkü midemin guruldadığını duymuştu.
"Kıçın hâlâ acıyor mu?"
"Bunu bana toplum içinde sorman gerektiğini düşünmüyorum." dedim. "İnsanlar yanlış anlayabilir."
"Boş ver onları. Zaten bir daha görmeyeceğimiz insanlar."
"Doğru." diye başımı salladım. "Artık ilk baştaki kadar acımıyor ama sabaha çok kötü bir morluğum olacağından eminim."
"Merhem alalım." diye yorum yaptı. "Bu gece de bende kalmak ister misin?"
"Kalsam senin için sorun olur mu?" Merakla sordum. "Ama rahat bir şeyler almak için eve uğramam gerek."
"Hiç sıkıntı değil, önce seni evine bırakırım sonra hazır olduğunda gelirsin."
"Bugün için teşekkür ederim." dedim minnetle tabağımı iterek. "Bundan sonra doğruca eve mi gidiyoruz?"
"Aslında sormak istiyordum da..." diye söze başladı, ayağa kalkmadan önce hesabın parasını masaya koydu. "Biraz dolaşalım mı?"
Sonra tam olarak bunu yaptık. Arka planda Arctic Monkeys - 505 çalarken, biraz turladık. Tüm yol boyunca sessizdik ama onunlayken sessizlik hiçbir şekilde rahatsız edici veya tehdit edici gelmiyordu. Güvenli hissettiriyordu.
Sonunda arabasını garaj yoluna park etti ve ikimiz de dışarı çıktık - sonra mahallemizde 'dolaşmaya' başladık. Zaten saat 22.15 civarıydı, bu yüzden dışarısı karanlıktı ve sadece birkaç araba geçiyordu. İlk başta ara sıra omuzlarımız birbirine sürtünerek ve parmaklarımız birbirine çarparak sessizlik içinde yürüdük ama ikimiz de tek kelime bile etmedik.
"Hey... Alvin?" Lucien yumuşak bir şekilde seslendi.
"Evet?" Merakla ona baktım.
"Bu yıldız bir hamam böceğine benziyor." dedi ve sonra arsızca sırıtarak koluma bir şaplak indirdi.
"Senden nefret ediyorum! Bu başıma gelen en travmatik şey olduğunu biliyorsun."
"Şanslısın ki, ben dünyanın en iyi hamam böceği öldürücüsüyüm." diye alay ederken dirseğiyle beni dürttü.
"Öylesin." Başımla onayladım.
"Senin için haşere kontrolü birimine ulaşmaya çalıştım." diye lafa girdi. "Evi kontrol edeceklerini söylediler ama onlardan başka bir dönüş alamadım. Sadece bazı bölgelerde böcek istilalarının yaşandığını söylediler."
"O bölge direkt benim evim." diye şaka yaptım. "Onları da anlıyorum ama dürüst olmak gerekirse, uyandığımda yüzümde gezen yaratıklar görmekten yoruldum."
Cevap vermek için ağzını açtı, ancak karanlık olmasına rağmen uzakta olan bir salıncağı gördüğümde, doğruca o yöne doğru koştum ve salıncaklardan birine atladım. Çocuk gibi heyecanla ayaklarımı tekmeler yaparak kendimi salladım.
Bulunduğum yere yavaş doğru yürüdü, sonra salıncağımın yanına geldi. Ama hareket etmedi, sırtını salıncağın direğine yasladı ve öylece hareketsiz durdu.
"Aslında bu bayağı romantik."
Onu duyar duymaz az daha kendi tükürüğümle boğulacak gibi hissettim.
Yine de onunla çıkar mıydın?
Bu lanet soru neden zihnimden çıkmıyordu?
"Bir sevgilinle hiç böyle şeyler yaptın mı?" Kendimi tutamadan merakla sordum.
"Hiç ilişkim olmadı." diye itiraf etti. "Doğru kişiyi bir türlü bulamadım. Ya sen?"
"İki kişiyle ilişkim oldu." dedim derin bir nefes alarak."Her ikisi de oldukça iyi insanlardı ama ilk sevgilim başkasına âşık oldu, ikincisi ise tam sekiz ay sonra erkeklerden hoşlanmadığına karar verdi."
Üzgün bir ifadeyle bana baktı. "Bunları yaşadığın için çok üzgünüm... En son ilişkin ne zaman oldu?"
"Yaklaşık bir veya iki yıl önce." diye başladım, salıncağı biraz yavaşlattım. "O zamandan beri ben de doğru kişiyi bulamadım."
"Başka bir şey hakkında konuşalım." dedi, yüz ifademin düştüğünü fark edince. "Yıldızlarla tekrar oynamak ister misin?"
"Tabii ki." Rastgele bir yıldız kümesini işaret ettim. "Bunları birleştirirsen, senin alnına benzerler."
"Hey." dedi gökyüzünü de işaret etmeden önce. "Şu yıldızları birbirine bağlarsan, evindeki böcekler gibi görünüyorlar."
"Bir gün köklerini kurutacağım, sadece bekle." diye homurdandım. Sonra durdum.
Tam bir ölü gibi sessizleştim.
Ve bu sessizlik birkaç dakika sürdü.
"Alvin, her şey yolunda mı?" diye sordu Lucien endişeyle.
Hiçbir şey söylemedim. Bunun yerine, salıncaktan indim ve diğer yöne doğru koşmaya başladım. Bunu fark edince derin bir iç çekti ve o da benimle koşmaya başladı. İkimiz de nefes nefese yolun kenarında durduk.
"Gerçekten hamamböceği dedim diye mi kaçtın?" diye sordu ve sonra gülümsedi. "İnanılmazsın."
"Bunu bir iltifat sayıyorum." dedim gururla, ikimiz de eve doğru yürümeye başladık.
"Zaten iltifat etmiştim, aptal." dedi yüzünde küçük bir sırıtışla.
Ve o zaman anladım.
Evet, onunla çıkardım.
Ancak cevaplanması gereken asıl sorunun bir cevabı yoktu ve belki de hiçbir zaman olmayacaktı.
Lucien benimle çıkmayı düşünür müydü?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pest Control 🕷
Teen Fiction❝Saat gecenin 3'ü, ne istiyorsun?❞ ❝Odamda hamam böceği var benim için öldürür müsün?❞ 〤 Alvin 24 yaşında olmasına rağmen böceklerden çok korkan biridir. Bu nedenle, bir gece dairesinde hamamböcekleri gördüğünde daha önce hiç konuşmadığı, çekici yan...