0.2

686 284 1K
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Zihnimde öldüremediğim tek gerçek sendin.

***

İlk hatırladığınız anı neydi? Bisiklet sürmeyi öğrendiğiniz gün mü veyahut annenizin yemek yemediğiniz için size kızdığı günlerden biri mi? Peki hatıranızda son kalan anıyı hiç düşündünüz mü bugüne kadar?

Kafamın içinde dönüp dolaşan tilkilere nazaran düşündüğüm tek şey hatırlayamadıklarımdı. Ne tuhaf, unutmanın bir ödül olduğunu düşünürdüm zaman zaman fakat şimdi unuttuklarıma ihtiyacım vardı. Son bir senemi kafamın içinden alıp götürmüştü bu kaza ve bense hala inatla bunun nasıl mümkün olduğunu düşünüyordum. Bazen bazı şeyler istediğimiz gibi gitmezdi ve o anı yok etmek isterdin, acaba unuttuğum bu sene bunlardan biri miydi de beynim hatırlamayı reddediyordu?

Yatağımdan doğrulmadan bakışlarımı odadaki aynama yönlendirdim, dün taburcu olmuştum ve ablamla beraber öğrenci evime gelmiştik. Birkaç gün benimle ilgilenecekti, sonrasında eşinin yanına Karabük'e geri dönecekti. Mavi irislerimle çehremi incelemeye başladığımda bunu hiç yapmadığım aklıma geldi, kendimi incelemeyi fazla sevmezdim. Her baktığım kıvrımımda kusurlarıma denk gelmek eskiden özgüvenimi etkilese de insan yaş aldıkça bunun çok da önemli olmadığını anlıyordu. O kusurlar olmadan ben, ben olamazdım ki.

Hastanenin o nahoş, kasvetli havasını üzerimden atmak için duş almıştım, ablamın yardımıyla. Omurgamda hala kırık olduğu için ters bir hareket yapmaktan kaçınıyordum ve akciğerimi tedavi ederken açtıkları kesinin izi duruyordu. Dikişlerim alınmıştı fakat yine de canım yanar diye nazik davranıyordum. Anlık bir kararla yataktan kalkıp aynanın karşısına dikildim, hala üzerimde olan bornozumu çıkarıp kendime bakmayı sürdürdüm.

İnsan bir senede ne kadar değişebilirdi ki? Bildiğim şeylerin yanında hatırlayamadıklarımın ne gibi bir etkisi olabilirdi?

Bakır renkte olan saçlarım biraz cansız duruyorlardı, genelde omuzlarımın hizasında kullanmayı tercih etsem de bir hayli uzamışlardı. Bana mı öyle geliyordu yoksa göz çevremde hafif bir kırışıklık mı vardı? Aynaya yaklaştığımda 22 yaşında olduğumu o an hatırladım, oysa 21 yaşımı hatırlamıyordum neredeyse. Mavi harelerim bedenimde gezindi, kilo almıştım. Çocukluğumdan beri kalın olan bacaklarım ve basenlerim artık dünyada daha çok yer kaplıyorlardı. Küçük göğüslerime baktığımda en azından aldığım kilonun onlara fayda etmesini dilerdim fakat 22 senedir aynı kalmayı başarmışlardı.

Parmak uçlarımla dikiş izlerini ve düşmenin etkisiyle oluşan birkaç morluğa dokunduğumda kendimi kötü hissetmeye başlamıştım.

''Meyra, giyinemedin mi hala? Yardıma geleyim mi? '' diye ablam seslendiğinde düşüncelerimden sıyrıldım.

''Ben hallettim, merak etme. Geliyorum şimdi! ''

Giyinip odamdan çıktığım zaman ablamın enfes bir masa hazırladığını gördüm. Evim tam bir öğrenci evi olduğu için sadece tek bir odası vardı, ablam salondaki koltuğumda uyumuştu. Anlaşılan duş sonrasında kendini mutfağa atmıştı ve her zaman en iyi olduğu alanda hünerlerini sergilemişti.

On Yedi - Otuz YediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin