2.1

210 161 20
                                    

Oy vermeyi ve bölümü nasıl bulduğunuza dair yorum yapmayı unutmayın dostlarımmm 💚

***

Gece karasını birkaç yıldız aydınlatmaz.

***

Gözlerimi araladığımda başıma giren keskin bir ağrıyla yüzümü buruşturdum, ne olmuştu bana böyle? Tüm kaslarım ağrıyordu, özellikle de ayaklarım. Kalkmadan önce bir süre baş ağrımın hafiflemesi için şakaklarımı ovuşturdum.

''Uyandın sonunda, uykucu prenses. '' dedi On Yedi ve bana olan hitabıyla yüzümü daha çok buruşturdum.

'Sırf prenses dediğin için senden buz gibi soğudum. ' dedim ve yatakta doğruldum. Oysa bu lafıma kızmış olacak ki hızlıca yanıma gelip saçımı çekti.

'İlkokulda mısın On Yedi? Saç çekmek ne ya? ' diyerek onunla dalga geçmeye devam ettim. Saç dibimde kısa süreli bir sızı oluşmuştu. Parmak uçlarımla orayı ovuşturdum.

''Bu sana az bile! Dün ne kadar rezil davrandın hatırlamıyor musun? Resmen seni aldatan birine yanında kalması için yalvardın! ''dediği sırada hafızamı yokladım. Başta tüm anılarım zihnimin dört bir yanına dağıldığı için hatırlamakta zorlandım fakat sırayla hepsi gözlerimin önüne geldiğinde kendimi yastıkla boğmaya çalıştım.

'Bana neden engel olmadın? 'diye On Yedi'ye kızdım. Yastığı kafama bastırırken eliyle bana destek oldu. Resmen beni boğuyordu.

''Beni dinlemedin bile! '' dediğinde yüzümden yastığı çektim.

'O zaman sen kontrol etseydin her şeyi! Sanki yapmadığın şey... ' dedim ama sorumluluk tabi ki bana aitti.

Nasıl böyle zayıf düşerdim? Resmen bana yalan söyleyen ve beni aldatan birine 'yanımda kal' mesajı vermiştim. Mesajdan da öteydi hatta onu affetmiş gibi davranmıştım. Ah salak kafam! Nasıl böyle bir şey yapardım? Şimdi her şey daha karmaşık bir hale bürünebilirdi. Onu hala sevdiğimi ve istediğimi düşünüp ona göre hareket edecekti.

''Sevmiyor musun demek oluyor bu? '' diye sordu On Yedi.

Sevmiyor muydum?

Nasıl sevmezdim? Hemen nasıl onu yitirirdim içimde, nasıl sevgisini bir hastalık gibi vücudumdan arındırırdım. Bir zamanlar beni iyileştiren, beni ayağa kaldıran bu sevgi değil miydi? Bir zehir damlatmıştı bu aşka, öyle bir zehirdi ki bundan sonraki tüm adımlarımda bileklerimde dolaşacaktı. Her bir adımımda kanıma karışmaya devam edecekti ben yitip gidene kadar. Yine de bu sevgi, beni zehirlese de temiz kalan son zerresine kadar benimle yaşayacaktı, biliyordum.

''Pekii onu istiyor musun? '' diye sordu bu kez On Yedi. Yatağımın yanına oturmuş öylece bana bakıyordu, gözlerinde hiçbir ifade yoktu. Gece karası saçlarının uçları kırılmış, soluk teninde birkaç çizik izi vardı. Bunları kendi kendine bilerek yapıp yapmadığını soramadım zira isteyerek yapmış olduğunu biliyordum.

O an onun elinden tutup tüm bu kesiklere son vermesi gerektiğini söylemek istedim ancak sorusu başımı döndürmüştü. Onu gerçekten istiyor muydum? İnsan güvenemeyeceği birini sevdiği halde nasıl hayatına alırdı?

Sorusuna yanıt veremedim, o da üstelemedi. Sanki ikimiz de sorunun yanıtını kendi içimizde vermiştik ve dudaklarımızı mühürlemiştik.

Odanın kapısını açtığımda mutfaktan falan seslere kulak verdim. Hafif açılmış bir müzik sesi ve bir erkeğin mırıldanma sesi evin içinde karışıyor ve bana geliyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. Devrim'in her zaman dinlemeyi çok sevdiğim ve hatta bazenleri şarkı söylemesi için ısrar ettiğim o kadife sesi içimi dağıtıyordu. Bir süre ne yapacağımı bilemez halde oda kapısının önünde dikildim ama kaçmanın anlamı yoktu. Ona verdiğim dün geceki umut dolu sözüm için özür dilemeliydim.

On Yedi - Otuz YediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin