Ben uykuya dalmadan önce sadece Ara'ın cümleye başladığını duydum. Daha sonra yavaş yavaş uykuya daldım..
ARALDAN:
A- bırak uyusun. Bugün hiç iyi olacağını sanmıyorum.
E- bize de anlat da bizde bilelim.
A- tamam anlatayım ama eğer dalga geçecekseniz veya kavga ettiğinizde ki böyle olacağını düşünmüyorum, onu bu hikayesinden vuracaksanız çıkın dinlemeyin.
Hepsinden teker teker söz aldım çünkü bu kızın dediğim şeylere dayanamayacağı ortadaydı.
A- Annesi bu salgın başlamadan önce ona zorunluluğu olduğu için bakıyormuş. Yani anneannesi ve dedesi onu bırakmak istememiş gibi birşey. Babası odaya girince kaçmak zorunda kalıyormuş. Kardeşi açıkça ondan nefret ettiğini söylüyormuş. Aslında bir ağabeyi varmış. İki yaşına kadar onu ağabeyi korumuş . Ama bir kış çok hastalanmış ve kimse bakmadığı için ölmüş.Yani ailesi aslında onu istemiyormuş ve okumaması için evlendireceklermiş fakat yine aile büyükleri onları durdurmuş. Daha sonra kız bir hatasında dahi akıl alamayacak derecede şiddet görmeye başlamış. Aslında eve ilk geldiğimizde kolundaki morluklar az da olsa hırkasının altından görünüyordu. Bu telefon konuşmasında da annesinin ve babasının o okula gidince onu almak yerine bırak kalsın deyip ölmesine göz yumduklarını öğrendi.
S- okulda çok neşeli görünüyordu. Kimse tahmin edemezdi o maskenin altında böyle bir hayatın olduğunu. Bizimle sürekli şakalaşırdı. Ama bazen tek başına oturur öylece birşeyler düşünürdü. Bunu genellikle sınav zamanı yapardı ama hiç düşük not almazdı.
D- birşeye üzüldüğü belli olunca sınavları bahane ediyordu çünkü.
K- kız neler yaşamış haberimiz yok yaa.
L-nereden olacaktı ki? Sürekli kendini yük olarak görüyordu.
A- o başarılı kız kupalarının önünde gülümsemiş olabilir ama arkasında gülecek bir nedeni yok.
P- sizce bu kızın hala burada olması mucize değil mi? İki yaşına kadar ağabeyi bakmış tamam. Ama iki yaşından sonra kimse bakmamış bu kıza
A- iyi değil. Hele şu son duyduğunun arkasından hiç iyi değil.
Ben konuşurken İzgi'nin kardeşi Emre uyandı. Uyku mahmurluğu ile etrafa baktı ve konuşmaya başladı.
Em- ablama ne oldu?
A- sadece uyuyor.
Bu sefer İzgi'yi uyandırmaya çalıştı.
Em- abla uyaan.
İ- Emre gidip annen ve babanı rahatsız ede- ne? Bir dakika pardon şey..
Em- abla onlar öldü unuttun mu?
İZGİDEN:
Bir anda ağlamaya başladı. Ona yaklaştım ve elini tuttum.
İ- tamam? Belki onlar bizi bırakmış olabilir ama ben seni asla bırakmayacağım?
Em- Abla beni affettin mi? Ben sana aslında öyle şeyler söylemek istemedim.
Gözümden bir damla yaş aktığında görmemesi için hızlıca sildim ve konuşmaya başladım.
İ- ben sana hiç küsmedim ki? Ama sen şu anda açsın değil mi? Hadi koş bakalım aşağıya sana birşeyler hazırlayalım!
Ben cümlemi bitirir bitirmez aşağı koştu. Hiç korkmuyordu.
Daha sonra doğruldum ve yine bana bakan arkadaşlarımı gördüm.
İ- tamam ya bakmayın öyle size de hazırlarım. Hem elim lezzetlidir. Zehirlenmezsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİ
Fantasybilim kurgu ve macera severler, buraya! Arkadaşım Aral ile hayatta kalmayı başardık. Hikayemizi şimdi size anlatmak istiyorum.bizim yaşamamız kolay olmasada size iyi okumalar!