Eve gelir gelmez hemen çaydanlığın içine ağzına kadar su doldurdum. Ablam da yardıma mutfağa geldi.
Gonca- ablacım çay bardakları nerede?
İzgi- şu sağdaki dolapta.
Gonca- heh gördüm. Çayı koydun mu?
İzgi- evet.
Gonca- hadi git otur içeride. Bu seferlik ben hallederim.
İzgi- yok yaa. Yapalım işte beraber.
Gonca- kız daha yeni buldun aileni gitte biraz vakit geçir onlarla.
Başımı onaylarcasına sevinçle salladım ve içeri gittim. Odaya girdiğimde kurban Aral'dı. Resmen bir polis gibi soruşturuyorlardı.
Fırat- bak oğlum, şu an sakıncalı bir durum görmedim. Ama eğer kızımı üzersen o zaman bozuşuruz.
Aral- öyle birşey olmayacağından emin olabilirsiniz efendim.
Berkay- inşallah.
M- bu arada şey biz kalkalım siz bir konuşun ailecek.
Elif- a,aa oğlum az önce biz aileyiz diyen siz değilmiydiniz? Oturun konuşalım işte.
Sinem- o zaman kızınızın geçmişini öğrenmek istersiniz herhalde. Gerçekten korkunç.
Elif- hiii! Ne oldu!? Neden kötü? İzgi hemen anlatıyorsun kızım. Geç bakayım kocanın yanına.
Bu lafı duyunca ben kızarırken Aral bana kaş göz işareti yapıyordu. Yanına geçtim ve herşeyi anlatmaya başladım.
İzgi- sizden önceki aileme pek te iyi denilemez. Benim bir ağabeyim vardı. İki yaşıma kadar o baktı bana. Korudu beni onlardan. Ama bir kış çok hastalandı ve ben ona bakamayacak kadar küçüktüm. Ailemiz bizi umursamazdı, abim o kış öldü. Aslında bana annemin beni daha doğmadan zehirlemeye çalıştığını ve işe yaramadığını hatta ben doğar doğmaz babamın beni bıçaklamak istediğini ama başarısız olduğunu da söylediler. Demek ki onlar yalanmış.
Hikayemin geri kalanını da anlattıktan sonra arkadaşlarımız gittiler. Evde sadece yeni ailem ve Aral vardı.
Elif- vah yavrum vahh!
İzgi- annecim tamam. Hepsi geçti gitti işte.
Berkay- ah ben orada olsaydım varya!
İzgi- ya boş verin şimdi bunları. Sizin uykunuz gelmedi mi? Uyuyalım bence.
Elif- kalkalım o zaman biz.
İzgi- yarın söz verin geleceksiniz ama?
Berkay- tabi geleceğiz abisinin gülü.
Onlar gittikten sonra içeri geçtim ve Aral'a sarıldım. Çok ama çok mutluydum. Evet kayıplarımız vardı ama yine de mutlu sonla bitmişti hikayemiz. En azından ben öyle düşünüyordum.
A- çok mutlu olmalısın, aileni buldun sonuçta.
İ- hey! Onlar senin de ailen. Yani sana da helal olsun ama, gerçekten abimin bakışları beni bile korkuttu. İyi dayandın.
A- Sana çok değer veriyorlar.
İ- hadi uyuyalım.
A- hadi o zaman.
Yatak odasına gittik ve ben her zamanki gibi Aral'a sarılarak uyudum. O an o kadar rahattım ki.
KAANDAN:
İzgi gilden çıktığımızda hep beraber yürüyerek bizim eve gittik. Biraz oturup sohbet ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİ
Fantastikbilim kurgu ve macera severler, buraya! Arkadaşım Aral ile hayatta kalmayı başardık. Hikayemizi şimdi size anlatmak istiyorum.bizim yaşamamız kolay olmasada size iyi okumalar!