16.BÖLÜM: A-NORMAL BİR HAYAT

39 10 4
                                    

İ- saçına sürekli sakız mı yapıştırıyordu?

K- evet. Biliyor musun, o yanımda olsaydı ısırılmayı bile göze alırdım.

E- iki kişi hariç hepimiz ailelerimizi özledik. Ama biliyor musun ben böyle de mutluyum? En azından rahat rahat birbirimizle konuşup dertlerimizi anlatabiliyoruz.  Bunu söylersem annem ne der, babama söylesem mi? derdi yok.

İ- anlaşılan sen de ailenden şikayetçisin?

E- evet. Sizin kadar olmasada şikayetçiyim. Biraz dinlemeyi deneyebilirlerdi.

İ- bunun azı çoğu yok ki. Ailenin açtığı her yara çok büyük oluyor. Ama neyse. Şimdi ben bu aptal tarağı yerine koyup geliyorum ve biraz rahatlayıp kafamızı dinliyoruz. Tamam mı?

K- banane banane! Canım sıkılır benim öyle.

İ- tamam. O zaman oyun oynarız biz de.

D- ne oynayabiliriz ki?

A- evde tombala olacaktı.

K- ben bu çocuğun tek yaşadığına inanmıyorum artık. Oğlum ne yapıyordun tombala ile tek başına?

A- tamam kimseyle okulda konuşmuyordum ama benimde arkadaşlarım vardı yani.

Ben banyoya gidip tarağı yerine koydum. Saçımın kopan kısmını görmemek için saçımı dağınık bir topuz yaptım. İçeri gittiğimde herşey hazırdı. Sehpanın etrafındaki boş bir yere oturdum.

Deniz hepimize sıra sıra birer tane kart dağıttı. Daha sonra Buse taşları çekmeye başladı.

B- elli dokuz?

İ- bende!

E- kız ilkten aldı ya!

B- yirmi üç? Kimsede yok mu? Peki. Doksan?  He bende!

K- banane! Bu kız çekmeyi bilmiyor!

B- sus Kaan, atmış bir?

K- bende! Ne oldu Buse? Ne oldu Buse?

A- çocuk gibisin Kaan.

Yarım saat sonra...

D- tombala!

S- haksızlık ama yaa.

K- oyunbozanlık yapma bir kere. Benim arkadaşım kazandı.

A- onunla bile övünüyorsun ya helal sana Kaan.

E- hani sen böyle olaylarla övünmezdin?

K- herkes çok değişti. Ben aynı mı kalsaydım. Ben de değiştim.

İ- ben bu oyundan da sıkıldım.

A- e ne yapacaksın?

İ- çiğ köfte yoğuralım mı?

K- oldu. Bir de tavana atalım istersen?

İ- ya zaten sınıfta yapmayacak mıydık? İki gün sonra liseden mezun oluyorduk.

D- bu sefer hak veriyorum İzgi'ye.

A- tamam o zaman. Gel biz seninle malzemeleri hazırlayalım.

Aral ile mutfağa gittik ve malzemeleri çıkarmaya başladık. Bir yandan da konuşuyorduk.

A- İzgi benim dediğimi kimseye söyleme ama lütfen köfteyi sen yoğur. Yoksa yenilebilir bir köfte olacağını sanmıyorum.

İ- hahaha. Tamam tamam. Ben yoğururum.

Elimde tepsi ile içeri gittiğimde hepsi bana meraklı gözler ile bakıyordu. Aral elindeki masa örtüsünü sofra olarak yere serdi. Ben de elimdeki tepsiyi üzerine koyup yoğurmaya başladım.

BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin