29.BÖLÜM: ZOMBİ

33 10 0
                                    

Annem ve babamı gömmüşlerdi ve sıra Mete ile Gökçe'deydi. Sanırım burayı anlatmak veya bunun hakkında konuşmak istemiyorum, bunun için bu faslı göz yaşlarıyla atlayacağım.

Cenazeden mahvolmuş bir şekilde eve geldiğimizde ablam bana uzun uzun baktı ve bana sarıldı. Bunu biliyordum. Daha sonra kapı çaldı ve Ela kapıyı açtı.

Ela- ne işin var senin burada!?

Helen- İzgi nerede?

İzgi- Ela kimmiş?

Ela bana cevap veremeden Helen içeri daldı. Aslında bazen yaptıkları için ne anne diyesim geliyor, ne de sert konuşasım geliyor. Bunun için adı ile yazacağım.

İzgi- ne işin var senin burada!?

Helen- İzgi beni dinle, gitmelisiniz buradan. Baban yine gelecek ama bu sefer yalnız olmayacak. Gidin kurtarın kendinizi.

Deniz- ne demek oluyor bu şimdi?

Helen- Mehmet borçlandığı adamlarla gelecek. Ve hepsi beli silahlı adamlar. İzgi sana bunca yıl kötü davranmış olabilirim ama buna benimde içim el vermez.

İzgi- hadi toplanın gidiyoruz.

Berkay- ama-

İzgi- abi toplanın dedim! Ben bir kişinin daha ölmesine göz yummayacağım tamam mı! Hadi. Sende geldin, geri git artık.

Helen evden çıkınca hemen eşyalarımı toplamak için odama çıktım.

Aral- İzgi polise gitsek daha uygun olmaz mı güzelim?

Arkamdan Aral'ın sesini duyunca valize sığdırmaya çalıştığım eşyalarımı bıraktım. Hızlı adımlarla yanına gittim ve ona sarıldım. Buna şu sıralar o kadar ihtiyacım vardı ki.

Aral benimle birlikte odaya girdi ve kapıyı kapattıktan sonra ikimizde kanepeye oturduk ve ona sarılmaya devam ettim. Elleri uzun zamandır yapmadığı gibi saçlarımdaydı.

İzgi- Aral ben çok korkuyorum. Ne yapacağımı, bu işin içinden nasıl çıkacağımı bilmiyorum. Yardım et bana n'olur.

Aral- İzgi'm sakin ol güzelim. Bana kalırsa ilk polise gitmek en iyisi olur. Tamam mı?

İzgi- borçlandığı adamlar bizi bulmaz mı?

Aral- bir süre dikkat edip evimizi değiştiririz güzelim. Korkacak birşey yok. Sadece dikkatli olmamız gerekiyor o kadar.

İzgi- keşke buraya hiç gelmeseydik. O koskoca zombi salgınından çıkan insanları benim üvey babam öldürdü. Hemde benden para istediği için.

Aral- biraz uyu istersen. Hiç iyi görünmüyorsun. Senin bu halin beni çok endişelendiriyor.

İzgi- uyumak istemiyorum. Uykum da yok zaten. Ben sadece böyle kalmak istiyorum, seninle.

Aral- peki, anlıyorum. Tamam o zaman.

O an Aral'ın da yıkılmış olduğunu her halinden anlayabilirdiniz ama bunu belli etmeyip bana destek olması... gerçekten daha önce böyle sevildiğimi hatırlamıyorum.

ARALDAN:

Biz konuşmaya ara verip sustuktan bir dakika sonra İzgi uyumuştu. Biliyordum çünkü ben de onun gibi yorgundum. Ama o an gidip diğerleriyle konuşmam gerektiğini biliyordum.

İzgi'yi dikkatlice yatağına yatırdıktan sonra salona diğerlerinin yanına gittim. Oturuyorlardı.

Aral- hadi toplanalım. Yani İzgi'nin dediği gibi burayı terk edemeyiz ama bir süreliğine buralardan uzaklaşmamız gerekiyor. Gitmeden önce polise de uğrayacağız. Yani ben öyle tahmin ediyorum.

BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin