Adam gidince çıktım ve aşağı inip merdivenlerin orada kendime kuytu bir yer buldum. Adam uyuyana kadar bekleyip uyuyunca odasından anahtarları alacaktım. Belinde gördüğüm anahtarlardan biri bizimkilerin olduğu kapıyı açmalıydı.
Saklandım. Gece olana kadar oturdum o kuytuda. Yaralarım, özellikle karnımdaki felaket kanıyor ve acıyordu. Kafamı vurduğum yerlerde hem şişmiş hem yara olmuştu. Çarpışmada kesilen yerlerimden bahsetmiyorum bile.
Ben biraz acılarımla baş etmeye çalışırken sonunda gece oldu. Adam uyuyunca odasının olduğu yere çıktım. Tüm gün boyunca konuşulanlardan ne nerededir her şeyi öğrenmiştim.
Çıktım ve sessizce odaya girecektim ki... Kapı kapalıydı. Kahretsin! Kapının deliğinden içeri baktım. Pencere açıktı.
Sessizce aşağı bahçeye indim ve pencerenin altına gittim. Bir ağaç vardı ama yaralarım yerimde öylece dururken bile bu kadar ağrırken ağaca nasıl tırmanırım diye düşünürken karar verdim ve ağaca tırmanmaya başladım.
Tam pencereye ulaşmışken ayağımı boşluğa attım. Düşerken karnımı sürttüm ve yaram biraz daha açıldı. Önemli değildi. Çocuklar beni bekliyordu.
Araldan:
Kaan- oğlum bu kız gitti gelmedi yakalanmış olmasın?
Selin- ya bi sus! Zaten başımıza iyi bir şey geldiği yok bir de kötü kötü konuşuyo!
Aral- o gelecek ben eminim.
Deniz- inşallah Aral.
İzgiden:
Sonunda odaya girmiş anahtarları almıştım ama geri çıkarken yine bir adımımı yanlış atmıştım ama bu sefer yere çakılmıştım. Yürüyemiyor gibi bir şeydim. Artık acıdan iyice ağlıyordum. Adım atarken çığlık atmamak için ağzımı kapatıyordum.
Sonunda yukarı çıktığımda artık titremeyi geçip beşik gibi sallanan ellerimle kapıyı açmaya çalıştım. Her yerim kan içindeydi. Ağlıyordum. Sonunda kapıyı açtım ve anahtarlarla içeri girdim. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.
İzgi- Aral...
Aral ayağa kalkmaya çalıştı ama eli kolu bağlıydı. Aral'ın iplerini çözdüm. Benden bu kadardı. Zor duruyordum zaten.
Aral- İzgim? Ne oldu sana böyle!?
Kendimi bir duvara yaslarken konuştum.
İzgi- diğerlerini çöz gitmemiz lazım.
Aral diğerlerinide çözdükten sonra Kaan etrafı kontrol etti. Aral beni kucağına alacaktı ama bu koşuşunu yavaşlartırdı. Sadece bana destek olmasını istedim.
Aral- az kaldı güzelim.
Bana endişe dolu gözlerle bakıyordu.
Sonunda bahçeye gelmiştik ama çıkarken bir adam bizi gördü ve kovalamaya başladı. Biz kaçarken adam silahını çıkardı ve Kaan'ı bacağından vurdu.
Deniz Kaan'a yardımcı oldu ve izimizi kaybettirince bir yerde durduk. Ben oturdum ve artık rahat rahat ağlıyordum.
Yaralarım felaket canımı yakıyordu. İyi değildim. Tam karşımda da Kaan vardı.
Kaan- aaahh! Ulan hep mi beni bulur be!?
Acıdan ölüyorduk resmen.
Buse- araba, arabada ilk yardım kiti vardı.
Aral bana yaklaştı ve yanıma çömeldi.
Aral- İzgi araba nerede hatırlıyor musun?
İzgi- araba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİ
Fantasíabilim kurgu ve macera severler, buraya! Arkadaşım Aral ile hayatta kalmayı başardık. Hikayemizi şimdi size anlatmak istiyorum.bizim yaşamamız kolay olmasada size iyi okumalar!