Selin bize siz kimsiniz dermiş gibi baktı. Herkesin morali bozukken bizi ona tanıtma işini ben üstlendim.
İzgi- ben İzgi. Bunlar da Kaan, Aral, Deniz, Buse. Tanıştığımıza memnun olduk.
Selin- pek öyle olduğunu sanmam. Baksana yüzüme bakan yok.
İzgi- aa şey bu seninle alakalı değil. Sonra anlatırım. Sen ne yapıyorsun burada tek başına?
Selin- aslında tek değildim. Yanımda ablam vardı ama zombilerin saldırısına uğrayınca ayrıldık. Daha doğrusu ayrılmak zorunda kaldık.
Buse- belki bulur bizi.
Selin- umarım.
Buse- bizimle gelecek misin?
Selin- olur. Tek başına yürümekten iyidir.
Artık üç kız önde yürüyorduk.
Selin- siz hep böyle suratsız mısınız?
İzgi- hayır biraz önce bir arkadaşımızı kaybettik.
Selin-kaybettik derken? Kayıp mı oldu yoksa?..
İzgi-öldü.
Selin-üzüldüm.
O sırada Aral arkadan seslendi.
Aral- İzgi çok önden gitmeseniz mi güzelim?
İzgi- tamam.
Biraz daha yavaşladık ve yürümeye devam ederken bir sürü şey konuştuk. Artık hava ağarıyordu. Kızları biraz bıraktım ve Aral'ın yanına geçtim.
İzgi- yorulmadın mı? Ben çok yoruldum.
Aral- yoruldum da gördüğün gibi dinlenebileceğimiz bir yer yok.
İzgi- ne zaman şehre varacağız acaba?
Birkaç saat daha bitap bir şekilde yürüdük. Sanırım bu sırada şehirden baya uzaklaşmışız. Çünkü şimdi biraz önümüzde bir köy görünüyordu. Etrafı bir duvar ile çevriliydi ve girişinde iki silahlı adam bekliyordu.
Adam dediysem öyle genç falan hayal etmeyin bildiğimiz köydeki amcalardan.
Kaan- hadi gidelim. Yorgunluktan ölüyorum. Biraz dinleniriz belki.
Aral- bir dur bakalım. Adamların elinde silah var. Belli ki burayı koruyorlar. Bizi alıp almayacaklarını bilmiyoruz.
Kaan- şansımızı deneyelim yoksa yorgunluktan öleceğiz.
Aral- peeki. Siz burada bekleyin. Biz gidip konuşalım. Eğer işler ters gitmezse sizi de çağırırız.
Aral'ın gözlerine korku ve endişeyle baktım.
İzgi- ben de geleyim.
Aral- İzgi hayır.
İzgi- lütfen?
Aral- İzgi hayır dedim güzelim zorlama.
İzgi- o zaman dikkatli ol.
Aral- tamam en fazla ne olabilir? Gidip geleceğiz.
Aral'a hak veriyordum. Sonuçta dün bu olayın bir örneğini yaşamıştık ve kötü sonuçlanmıştı. Ama beni de anlaması gerekiyordu ben de onun için endişeleniyordum.
Onlar giderken biz de onları izliyorduk. Gittiler ve yaklaşık on dakika kadar konuştuktan sonra Kaan el işareti ile bizi çağırdı.
Gittik ve köye girdiğimizde ufak çaplı bir şok geçirdim. Resmen köyün içine kendi dünyalarını kurmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK TEHLİKE: ZOMBİ
Fantasíabilim kurgu ve macera severler, buraya! Arkadaşım Aral ile hayatta kalmayı başardık. Hikayemizi şimdi size anlatmak istiyorum.bizim yaşamamız kolay olmasada size iyi okumalar!