SAR BU ŞEHRİ 🕯️(Story)
( Sahildeyiz.)
(@LinaNazDuran
@AlperenHaktan
@BademEsender
@BarışUrazEsender)" Bakın şimdi." Alperen tekrar ayağa kalktı ve denize doğru koşarak gidip bize doğru takla atmaya başladı.
Bunu bu gün çok kez yapmıştı. " Anladık Alp çok güzel takla atıyorsun." Dedi Badem bıkkınlıkla. Çünkü pür dikkat onu izlememizi istiyordu. "Alperen tamam abi, yeter." Dedi Uraz.
" Barış'ım sende abartma bir kaç kere takla attım." Yanımıza oturdu. " Saydım, 23 kere gidip geldin. Biz yorulduk Alp." Neşe'nin dediğine güldüm. " Saydın mı cidden?"
"Hıhı." Dedi aynı şekilde gülerek. Yanımda oturan Uraz' ın kalktığını hissettiğimde kafamı ona çevirdim. Elini kalkmam için bana uzatmıştı. " Biraz yürüyelim mi güzelim?" Kafamı salladım ve elini tutum.
Ayağa kalktığımda elimi daha sıkı tutu ve denizin kenarına doğru yürümeye başladık.
Hava ılınmaya başlamıştı. Güneş batmaya başlamıştı. " Biliyor musun hiç söyledim mi sana?"
"Neyi güzelim."
" Ben hep güneşin denize düşüp, eridiğini sanardım. Hata ondan gece olduğunu zannederdim. Meva teyzemde bana anlatırdı sağ olsun." Uraz'ın gülme sesini duydum. " Demek ki çok zekkiydin. Hâlâ zekisin ama neyse." Onunla beraber bende güldüm.
" Eee senin varmı? Böyle garip şeylerin."
" Klasik aynı şeyler galiba." Dudağımı büktüm." Garip bir çocukluk geçirdim ben ya. "
" Yoo bence normal, her çocuk böyle düşünebilirdi." Merakla ona döndüm." Nasıl yani sen çocukluk geçirmedin mi?"
" Ben bir abiydim kızım. Benim olgun davranmam gerekiyordu. İki tane kız kardeşim vardı benim" Dediği şeye güldüm.
" Evet Badem'in abisisin. Ama benim değil." Sırıttı ve bana döndü. " Hmm, ben senin neyinim o zaman?"
" Arkadaşım." Dedim gülerek. Sonra ikimizde gözleri birbirini bırakmayacak kadar sıkı tutan ellerimize kaydı. " Böyle arkadaşın olmasını istemem. Alperen böyle mi tutuyor elini?"
" Hmm hayır."
" Alperen seni öpüyor mu?" Diye sordu bu kez. Sırf onu sinirlendirmek için düşünür gibi yaptım, yalandan. " Lina, gidip Alperen'i dövmek istemiyorum. Düzgün cevap ver güzelim"
" Belki yanağımdan." Dedim sadece. " İyi o zaman arkadaşın değilmişim." Dedi imalı imalı. Konun nereye geleceğini çok iyi biliyorduk ama benim işime gelmiyordu. " O zaman neyiz abi biz?" Diye sordu bu kez.
" Kardeşlikten az arkadaşlıktan öte." Dedim gülerek." Lina saçmaladın güzelim."
" O zaman sen söyle neyiz biz?" Dedim aynı onun gibi. " Biz neyiz bilemem ama sen benim sevdiğim kızsın. Elini tutmak istedim. Her dakika konuşmadan duramadığım. Sarılıp kokunu içime çekmek istediğimsin." Dediği şeye yutkundum. Utanmıştım, utandırmıştı. " Peki ya sen, benim sendeki yerim ne?"
Aynısıydı, çok çabuk bende büyük bir yeri oluşmuştu. Bende buna şaşırıyordum ya.
" Bunları iki gün önce okulun sahasında da konuştuk Uraz?" Dedim sorarmışçasına. " Biz net bir konuya varmadığımız sürece her gün de konuşacağız, her saat de."
Sıkıntıyla ofladım. " Güzelim." Kolumdan tutup beni durdurdu ve kendine çevirdi. " Neden söylememekte ısrarcısın?" Kafamı başka yöne çevirdim.
" Beni sıkmadan. Üstüme gelmesen?" Dedim sorarmışçasına." Ben mi üstüne geliyorum, peki bir daha konusunu dahi etmem Lina. Nasıl istersen." Yutkundum beni fazlasıyla yanlış anlamıştı.
" Hayır bana zaman versen. Bak yıllardan beri alışılmış bir şey gibi beni tanıyorsun benimle olmak istiyorsun. Ama bende net değilim işte Uraz."
Kafasını sallamakla yetindi." Konuşmayalım sıktı cidden bu konular. Dönelim artık eve. Söyle bizimkilere." Arkasını dönüp giderken öylece baka kaldım. Beni anlamamıştı anlamaya çalışmamıştı.
Sende onu anlamaya çalışmadım Lina.
Evet!
Saat 23.03
Lina: İyi geceler, napıyorsun. Uyumadan önce yazmak istedim. Bu gün sahilden sonra düzgün konuşamadık.
Uraz çevrim içi.
Uraz: İyi geceler çok yorgunum. Sonra konuşalım.
Lina: Peki.
🍫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAR BU ŞEHRİ | Texting
Novela Juvenil🍹Sar Bu Şehri | Texting Yaşadığımız şehir sana, bana, çocuklarımıza yuva oldu. Sımsıkı sardı. Bu şehir onları sarsın, onlarda birbirlerini. (...) X: Sar bu şehri, Lina! Lina: Bütün şehrin yükü neden bana kalıyor acaba? X: O zaman beraber saral...