SAR BU ŞEHRİ 🕯️Uraz&Lina
Uraz:
Uraz: Toplantı sonrası benim sıfat. (23.34)
Lina çevrim içi.
Lina yazıyor...
Lina: Bende şimdi eve geldim.
Lina: Kızlarla gezdik baya.
Uraz: Hmmm, gerçi gördüm.
Lina:
Lina: Şöyle bir fotoda çekildim. Yani Neşe çekti.
Uraz: Çok güzelsin be.
Fotoğraf
Lina: Sende çok tatlısın, yorgun prens.Uraz: Prens ben olduğuma göre bu durumda prenses sensin.
Lina: Aynen.
Uraz: Sevgilim, balım, güzelim.
Lina: Efendim Uraz.
Uraz: Hiç öyle söyleyesim geldi. İyi geceler sevgililerin en tatlısı.
Lina: Peki bakalım, iyi geceler sevgililerin en yorgunu.
Uraz: Bolca sevgi,
Lina: Bolca aşk.
Uraz bu mesajı beğendi.Yatağıma iyice yerleşip, gözlerimi tavana diktim. Resmen evleniyorduk.
Elimi havaya kaldırıp, yüzüğüme baktım. Bir günde her şey değişir lafına inanmaya başlamıştım, artık.
Aşk.
Aşk cidden doğru kişiyi bulunca, bambaşka güzeldi.
Gözlerimi kapatıp, hayal kurmaya başladım. Evlendiğimizi, evimizin nasıl olacağını.
Cidden nasıl olurdu acaba? Mesela büyük bir bahçesi olmalıydı. Bir tarafında salıncak diğer tarafında oturma yerleri.
İki katlı olmalımıydı bilmiyorum ama büyük bir salonu ve onunla bitişik olan mutfak.
Evden içeri girildiğinde insanı sıkmamalıydı. Boğmamalıydı.
Bahçede yine çiçekler olmalıydı. Eğer iki katlı olacaksa terası olmalıydı. Küçükte olsa bir teras çök güzel olurdu.
Bu ev şehirden uzak olsa çok güzel olur du ama imkanlar zor olurdu. Gidip gelmek sıkıntı olurdu yani.
Gülümseyip sımsıkı yumdum gözlerimi. " Musmutlu, sağlıklı günlerimizin çok çabuk gelmesi dileğiyle."
🍹
Sabah kalktığımda, hızlıca giyinip kendime sandviç hazırladım.
Yine ve yeniden geç kalıyordum. Çantamın içine kitapları koyup son olarak telefonumu aldım, kapıyı kapatıp evden çıktım.
Derse değil, evden çıkmam gereken saate geç kalmıştım.
Sahile doğru yönlendim. Denizin kokusunu içime çektim. Artık yazdaki gibi kokmuyordu maalesef.
Telefonumun tanıdık melodisini duymamla elimi çantama atım ve aldım telefonumu.
Uraz arıyor
Gülümseyip hızlıca onayladım, yürümeme devam ettim. " Ne yapıyormuş benim güzel nişanlım?"
Nişanlım.
Sırıtarak baktım etrafa. " Okula gidiyorum, bu gün sabahtan iki tane dersim var. Sen ne yapıyorsun bakalım sevgilim?"
Telefonun ucundan bir kıkırtı sesi gelmişti." Aynı benimde bir saat sonra bi toplantım daha var. Bi sesini duymak istedim ondan önce. Çok özledim de."
" Bende özledim sevgilim. Gel artık."
" Daha dün geldik, yani bir gün daha burdayım. Geleceğim gün erkenden yola çıkmaya çalışacağım güzelim."
" Peki o zaman, ben kapatıyorum. Girdim kampüse. Çıkışta arayacağım seni. Öptüm."
" Aramanı dört gözle bekleyeceğim bebek." Kıkırdadım ve okulumun bahçesine girdim." Çokta bekleme ama neyse."
" Görüşürüz güzelim." Telefonu kapatıp, okulun içine girdim.
🍹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAR BU ŞEHRİ | Texting
Teen Fiction🍹Sar Bu Şehri | Texting Yaşadığımız şehir sana, bana, çocuklarımıza yuva oldu. Sımsıkı sardı. Bu şehir onları sarsın, onlarda birbirlerini. (...) X: Sar bu şehri, Lina! Lina: Bütün şehrin yükü neden bana kalıyor acaba? X: O zaman beraber saral...