🍹Sar Bu Şehri | Texting
Yaşadığımız şehir sana, bana, çocuklarımıza yuva oldu. Sımsıkı sardı. Bu şehir onları sarsın, onlarda birbirlerini.
(...)
X: Sar bu şehri, Lina!
Lina: Bütün şehrin yükü neden bana kalıyor acaba?
X: O zaman beraber saral...
"Günaydın sevgilim tatlı uykundan uyandın mı?" Yüzüme vuran güneşe ramen elimi kaldırdım ve engel olmaya çalıştım. Ama yatağın sağ tarafındaki hareketlilik uykumu açmama vesile olmuştu.
" Benden ayrı bu sabah günlere boyandın mı?" Uraz telefonundan hem bu şarkıyı açmış hemde kendi de söylüyordu." Yalan mı söyledin yoksa kendini kandırdın mı, ayrılık son kelime sen buna inandın mı?" Son kısmı biraz bağırarak söylemişti.
Bir tık.
" Günaydın balım." Dedi önce alnıma daha sonra yanağıma, burnuma ve dudağıma öpücükler kondurarak. Gülümsedim ve devam eden şarkıya kulak verdim." Günaydın sevgilim. Ne ara tatlı uykundan uyandın." Dediğimde, hafif kıkırtısını duymuştum.
" Günlerin geçeceğine, özlemin biteceğine... Sen buna inandın mı?"
" Kalk ama sevgilim. Bu çocuk seni görmeden işe gitmek istemiyor." İş lafını duymamla dudağımı büktüm. Gözlerimi açtım ve giyinmiş olan Uraz'a baktım.
" Ama neden gidiyorsun?" Gülümsedi ve elini yanağıma koyup okşadı." Eee geleceğimiz için balım." Eğilip büktüğüm dudağıma son bir öpücük kondurdu ve yataktan kalktı.
" Annemle babam bir saat önce çıktı. Aslında benim de çıkmam lazımdı, ama işte bebeğim daha uyanmamıştı. Badem seni bekliyor, bahçede güzel bir kahvaltı yapın olur mu?" Kafamı salladım, üstümdeki yorganı attım.
" Yaptım güzelim, size afiyet olsun." Benden ayrıldı alnıma kaçamak öpücük kondurdu." Dur bekle seni yolcu edeyim." Yüzündeki sırıtış görünce omzuna vurdum ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.
" Yanlız açtığın şarkı, inadına aşkı hatırlattı. Zamanında çok izlemiştik." Dedim kapıyı açıp, odadan çıktığımda. " Bende hatırlıyorum aşk dizisi izlemem ama. Zaten direk 'günaydın sevgilimle alakalı şarkılar' yazınca bu çıktı." Merdivenlere yöneldik birlikte.
" Bak zorla sana baştan aşağıya inadına aşk izletirim. Bana öyle aşk dizileri izlemem havası sökmez Uraz bey." Kıkırdadı, alnımdan tekrardan öptü. Kapıyı açıp son kez bana baktı.
" İnanıyorum sen bana o lafımı yedirirsin. Akşama istediğin bir şey var mı güzelim?" Şey gibi olmuştu bu - karı koca gibi.-
Kıkırdadım, kapıyı tutum." İki ekmek." Bana bakıp oda gülümsedi. " Olur alırım balım. Başka." Gülümsedim ve ciddi ciddi söyledim.
Badem masada oturmuş, beni bekliyordu. " Çok mu beklettim, Uraz'ı yolcu ettim de." Badem'in karşısına oturdum." Yok bende yeni kalktım yengecimde, kurt gibi açım yani."
" Ee o zaman başlayalım." Tabağıma bir kaç zeytin, peynir ve salata domates aldım.
" Bu gün diyoruzki Neşe'yle daha demin konuştuk bi kız kıza gezelim. Olmadı denize de gireriz. Sakin bir yer bulup." Salatamdan bir ısırık alıp, kafamı salladım." Olur ya, çok süper olur hatta."
" İyi o zaman, bir buçuk iki gibi çıkarız biz diyeyim." Dedi Badem telefonunu eline alarak." Nasıl saat kaç ki?"
" Sen abimle zaman kavramını bile unutmuşsun be yengecim." Gülümsedim, cebimde duran telefonumu çıkardım.
12.30
Nasıl ya öğlen olmuştu resmen? Ben bu saate kadar nasıl uyumuştum ki?
" Oldu, Neşe tamam diyor." Kafamı salladım kahvaltıma geri döndüm. Bir fincan kahvemden yudum aldım." Siz sabahları çay yerine kahve mi içersiniz?" Diye sordum merakla.
" Yok," Dedi elindeki çay bardağını göstererek. " Abim Serpil ablaya senin için kahve yapmasını istedi."
Ama ben yerdim bu çocuğu.
" Ya, ama doğru çay sevmiyorum. Uzun zaman oldu içmeyeli. Daha çok kahve tarzı şeyler." Biliyorum dermişçesine kafasını salladı. Şaşırmamalıydım değil mi?
Telefonunu eline aldı gelen bildirimle. Görür görmez sırıtarak cevap yazdı. İster istemez dikkatim ona dönmüştü." Neşe komik bir şey mi söyledi?" Diye sordum.
" Yok Alperen bir şey yazı da." Dedi sırıtmaya devam ederek. Çatık kaşlarla ayağa kalktım. Mesajın Alperen'in yazdığı kısmı görmüştüm.
Alperen: Nasıl yani ben şimdi seni bu gün göremiycek miyim?
Badem hızlıca ekranı kapattı bana döndü." Anlat Badem,"
" Neyi?" Dediğinde anladığını biliyordum ama kıvırıyordu. " Kıvırma Badem, Alperen'le aranızda ne var?"
" Ya," Dedi pes eder gibi. " Tam net değil ama biz bayadan beri birbirimizden hoşlanıyoruz."
" Ne!" Dedim şaşkınlıkla. Bu sırıtmanın başka açıklaması olamazdı değil mi?
