Medya: Azat
⫷𝕐𝔼ℝ𝔸𝕃𝕋𝕀 𝕊𝔼𝕍𝔻𝔸𝕃𝕀𝕃𝔸ℝ𝕀 ⫸
O gece Alpan, Azat'ı kışlanın bahçesinde karşıladı.
Uzun boyu, kirli sakalı, alnına düşmüş dağınık saçları ile öfkeyle Azat'ın üzerine yürürken korkunç görünüyordu.
Onu durdurmak için tek elini havaya kaldırarak karşılayan Azat ise oldukça şaşkın ama tehlikeli...
Azat, kaldırdığı elini Alpan'ın göğsüne bastırıp onu durdurduğunda "Hop," dedi çatık kaşları ile bakarak. "Hayırdır lan, koduğumun akrebi! Kudurmuşsun yine?"
Alpan, aynı boylarda olduğu adamı iki eliyle yakasından kavrarken hiddetle daha da kendine çekti onu. Alev saçan gözlerle baktı gözlerine. Azat kaşlarını daha da çattı.
"Neden bütün yollar sana çıkıyor Azat?"
Azat, ellerini yakasındaki ellerin üzerine koyup hızla aşağıya itti.
"Bıktıysan beni görmekten, her yolun geri dönüşü vardır Alpan.""Sevdiğim kızı sana bırakıp yollardan çekileceğimi mi sanıyorsun?"
Azat'ın aklına direkt Petek gelince anında yüzünün şekli değişti.
"Sevdiğin kız kim lan yavşak?" diye kükredi. Şaşkınlık ve öfkenin yanına ölümcül bakışlar da eklenmişti. Dolunay, gözlerden anlık geçen duyguların ve yüz ifadelerinin saklanmasına engel teşkil etmekteydi."Sevda," dedi Alpan dişlerinin arasından. "Şimdi de Sevda'ya mı göz koydun, şerefsiz herif!"
Azat rahat bir nefes alırken "O kim ulan?" diye soludu.
"Faruk Bey ile konuştum biraz önce. Onun kızına göz dikmişsin? Petek ne oldu? Sıkıldın mı ondan?"
"Siktir oradan! Benim Petek'le de o kızla da bir işim yok."
"Adama artık paranı değil, kızını istiyorum demişsin?"
"Paramı vermediyse demek."
"Neden insanları huzursuz ediyorsun?"
"Herkes yaptıklarının bedelini ödüyor."
"Ne yaptı lan o insanlar sana? Hepsi kendi halinde, işinde gücünde insanlar."
"Beni huzursuz ettiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI SEVDALILARI
General FictionYarı sarhoş yarı aşık evine döndüğünde öylece yatağa serdi yorgun bedenini. Odası karanlığa gömüldüğü an gözleri gönül tapınağının duvarlarına genç kızın güzel silüetini çizmeye başlamıştı bile. Kapısında tıpkı bir koruyucu gibi durarak içeriye kims...