Medya: Alpan
⫷ 𝕐𝔼ℝ𝔸𝕃𝕋𝕀 𝕊𝔼𝕍𝔻𝔸𝕃𝕀𝕃𝔸ℝ𝕀 ⫸
Gecenin bir yarısı ard arda çalan kapı Petek'i korkuyla yatağından kaldırdı. Yüreği ağzında atarken sessiz adımlarla kapıya yürüdü. Ateş yanından gideli daha üç dört saat olmuştu. O gittiği gibi de yatıp uyumuştu. Şimdi neden geri dönecekti ki. Ateş değilse kimdi?
Kapıyı açmamayı düşündü. Kapı bir kez daha çaldı. Petek eline telefonunu alıp Ateş'i arayacağı sırada "Petek!" diye seslendi kapıdaki.
Ses tanıdıktı. Hatta özlediği, aşığı olduğu sesti.
Hızla kapıyı açtığında karşısında Azat'ı görünce gözyaşlarını tutamayarak boynuna atladı.
"Dur kız, yavaş. Boynumu kıracaksın."
"Sen nasıl geldin buraya? Beni nasıl buldun?"
"İçeri girsek önce," dedi Azat, etrafına bakarak. Petek elinden tutup hızla içeri çekti onu.
"Yavrum, yavaş lan!" Azat koltuğa oturunca hemen dibine oturup yeniden sarıldı Petek.
"Çok mu özledin beni?" derken Azat da ona sarıldı.
"Çok özledim."
Yıllardır hasret çeken iki sevdalı gibi birbirine iyice sokularak oturdular.
"Söylesene, beni nasıl buldun?"
"Kızım ben mafyayım, mafya! En iyi yaptığım şeylerden biri bu."
Petek hafif geri çekilip kollarını ayırmadan "Ateş'i mi takip ettin?" diye sordu.
"Hem bal peteği hem zeka küpü," diye fısıldadı Azat genç kızın dudaklarına bakarak.
Onun nemli dudaklarını zevkle öperken sanki onda defalarca yakıcı yaralar açan kendisi değildi.
Az sonra geri çekilip gözleriyle evin içini turlarken Ateş'in birkaç parça kıyafetini gördü.
"Ateş nerede?"
"Ateş yok."
"Ateş yok ama duman çok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YERALTI SEVDALILARI
General FictionYarı sarhoş yarı aşık evine döndüğünde öylece yatağa serdi yorgun bedenini. Odası karanlığa gömüldüğü an gözleri gönül tapınağının duvarlarına genç kızın güzel silüetini çizmeye başlamıştı bile. Kapısında tıpkı bir koruyucu gibi durarak içeriye kims...