28. вöℓüм

128 5 0
                                    

Medya: Petek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Petek

⫷𝕐𝔼ℝ𝔸𝕃𝕋𝕀 𝕊𝔼𝕍𝔻𝔸𝕃𝕀𝕃𝔸ℝ𝕀 ⫸

Azat kimbilir kaçıncı kez koğuştan içeri adımını attığında mapus hayatı yeniden başlamış oldu. Koğuştaki mahkumlar tanıdık değildi. Belki yeni girmişlerdi. Fakat ürkütücü görüntüleri, sıkıysa bir olay çıkar der gibiydi. Oysa ki olayların adamı Azat vardı karşılarında, bunu da eşşek gibi biliyorlardı.

Bilmeyen birkaç yeniyetme kabadayı bozuntusu da vardı. Baştan ağırlık koymaya çalışıyorlardı. Hapishane ayrı bir alemdi. Ali kıran baş kesen tipler koğuş ağası olur, herkesi ezerdi.

Ama Azat 'Siz seyirciyken ben aktördüm' bakışları atarak onları o ağırlığın altında ezmek istiyordu.

'Siz daha bu işlerde yokken, ben piyasanın tozunu attırıyordum,' diyordu gözleriyle.

Bu alemde bir mafya babasının kaç leşi varsa, o kadar itibarlıydı. Azat henüz leşi yokken bile ünü şehir dışına taşmış bir mafya babasıydı. Çünkü kendisi tüm ülkenin tanıdığı Ejder babanın ölümünden sorumlu tutuluyordu.

Sonradan yoluna çıkanları öldürmekten geri durmayarak gözükaralığıyla ününe ün katmıştı. Onlarca silahlı adamı olmasına rağmen gözükaralığından dolayı bazen tek başına kalabalığa girip ortalığı dağıtan adamdı.

Azat ilk gece, o yorgunlukla zaten yabancı olmayan yerde hiç yerini yadırgamadan rahat bir uyku çekti.

🕸


Hüznün koynunda, yalnız başına bir gün daha ağarmış, güneş bulutların toplaşıp griye boyadığı havaya bir parça sarılık katmıştı. Genç kızın uykusuzlukla yanan gözleri aydınlanmaya başlayan odada dolaştı.

Gittikçe daha az uyuyor, ama yine de canı yataktan çıkmak istemiyordu.
Bir zamanlar sevdiği adamla sarhoş gibi göz göze bakarak oturdukları pavyon masalarından bugünlere doğru zihninde canlanan görüntüler kalbinde bir velveleye yol açıyordu.

Düşünmek istemedikçe zihnine, hafızasına, düşlerine sızıyordu Azat sinsice.

Daha ne kadar bu ıstıraba katlanması gerekecekti?

Onun her gelişi genç kızın kırık gönlünü bayram ettirse de gidişi sırtına fazladan eklenen bir kambur, gömüldüğü toprağa dikilen mezar taşı, cehenneme tek kişilik biletti. Kor ateşler içinde yakıyordu yüreğini.

Yatağından çıkıp terliklerini sürüye sürüye salona girdiğinde Naze uyanmış, televizyon izliyordu. Onun evin içinde bir gölgeden farkı yoktu. Rahatsız etmemek için çok konuşmaz, televizyonun sesini hiç açmazdı.

YERALTI SEVDALILARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin