20. вöℓüм

206 22 0
                                    

Medya: Ateş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medya: Ateş

⫷ 𝕐𝔼ℝ𝔸𝕃𝕋𝕀 𝕊𝔼𝕍𝔻𝔸𝕃𝕀𝕃𝔸ℝ𝕀

Ateş, gece geç saatlerde Naze'yi hücreye kilitleyip pavyona gitmiş olsa da aklı hep ondaydı. Malum, Petek'in de morali dibe vurduğundan kaçma mevzusunu çok fazla konuşamamışlardı.

Alpan sabah uyandığı gibi Ateş'i aradı. "Ne yaptınız?" diye sordu. "Kız konuştu mu?"

"Şimdi geldim kışlaya. Şahin'le kahvaltı yapıyoruz. Birazdan yanına gideceğim."

"Tamam, ben de geliyorum."

Ateş karnını doyurup Naze'nin tutulduğu hücreye gitti. Demir kapı yavaşça aralanırken içeriye sızan ışıkla genç kızın bileğine dayanmış bıçağın metali parladı. Oysa Ateş'in görmeyi beklediği şey karanlıkta parlayan metal parçası değil, bir çift mavi gözdü.

Ateş, ilk şokunu atlattıktan sonra "Naze, bırak onu," dedi yutkunarak.

Naze ise elindeki bıçağın sivri ucunu ona doğru çevirip "Sakın yaklaşma," dedi.

"Bana bir şey yapamazsın, gücün yetmez. Kendine yaparsan da sadece canının acıdığıyla kalırsın. Ölmene izin vermem."

Naze ne yapacağını düşünürken Ateş ona verdiği sözü hatırlattı. "Konuşursan sana bir şey yapmayacağımızı söylemiştim. Ama bil ki, şimdi onu bana vermezsen işkencelerin en ağırını, en dayanılmazını yaşatırım sana!"

Sesine sert bir ton vermişti. Genç kız onun gerilmiş yüz hatlarına bakarken yutkunmadan duramadı. Elindeki bıçağı usulca yere bırakırken ürkek gözlerini Ateş'in gözlerine dikmişti.

Ateş birkaç adımda onun yanına vararak bıçağı yerden aldı ve elinden sıkıca tutup onu hücreden çıkardı. Sorgu odasına girdiklerinde Naze yine sandalyeye oturdu. Onun ellerini kelepçeledikten sonra karşısına geçip otururken "İyi misin?" diye sordu Ateş.

"Evet." Titreyen sesi hiç de öyle olmadığını gösteriyordu.

"Konuşacak mısın benimle?"

"Ne öğrenmek istiyorsun?"

"Ne zamandır dağlardasın mesela?"

"Sekiz yıldır dağdayım ama bu dağlarda değil tabii ki. Buraya Gabar'dan geldim."

"Seninle aynı zamanlarda Gabar'daymışız demek ki," dedi Alpan kapıyı sertçe açıp içeriye girerken. "Çığlık seslerini duyamadım hiç Ateş? Bu sorguda işkence yok mu, yoksa kızımız güzel güzel konuşuyor mu?"

YERALTI SEVDALILARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin