Serkanın İhaneti

707 26 0
                                    

Çok yorulmuştuk ve hemen uyuduk sabahın ilk ışıklarıyla kapı çaldı. Saate baktığımda saat 07:00'ı gösteriyordu.

"Geel"
Gelen Serkandı. Sorgular gözle baktım. Ne oluyor anlamında başımı salladım.

"Veysel bey seni bekliyor"

"Veysel bey mi, beni mi?"

"Çabuk ol. Bekletilmeyi sevmez."

"Tamam"

Acaba niye çağırdı ki beni bu adam diye düşünürken üzerimi giyindim ve saçımı at kuyruğu yaptım. Çıkınca serkanın odamın kapısında olduğunu gördüm. Birlikte gidecektik demek ki. Hiçbir şey konuşmadan Veysel beyin çalışma odasının önünde durduk. Serkan kapıyı çaldı ve içeriden gelen gel sesiyle odaya girdik.

"Günaydın Veysel bey bizi çağırmışsınız"

"Evet Serkan sizi çarıdım."

"Bir isteğiniz mi vardı efendim?"

Yerinden kalkarak Serkana doğru yürüdü. Hemen dibine geldi. Serkan korkmuştu her halinden belli oluyordu. Anlamadığım şey ben niye buradayım.

"Evet Serkan, dün gece olanlardan senin nasıl haberin olmaz! Sen bu evde eşek başı mısın lann!

Sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki ben bile korktum.

"Veysel bey. Birden oldu ben ne yapacağımı bilmedim. "

"Senin yerine bu kız idare etti lan olayı."

"Eğer beni tanıyorsan Serkan sana ne yapacağımı dün gece anlamıştırsın "

Arkasını döndü Serkana yüzüne bakmıyordu. Tamam anladım Serkan suçluydu ama benim ne işim vardı ki. Zaten bu adamla yan yana bile gelmek istemiyorum. Çok iğneleyici bakışlar atıyor. Deli midir nedir.

"Veysel bey lütfen"

Veysel bey Serkana döndüğü an kafasına sıktı. Serkan hemen yere yığıldı. Bunun affı yok Serkann dedi. Aslında serkanı cezalandıracağını anlamıştım. Bunun sadece gözlerimin önünde olması beni şaşırttı. Yerde yatan Serkana baktığımda kafasından kanlar akıyordu ölmüştü.

"Geç otur Senem"

Başımla onayladım ve hemen oturdum oda oturdu yerine ve konuşmaya başladı.

"Seni buraya neden çağırdığımı merak ediyorsun haliyle. Öncelikle dünki krizi çok güzel idare ettin ve beni korumak pahasına savaştın. Bunun için teşekkür ederim. Dün akşam olan şeylerin sorumlusu Serkan. Onun hata yapmak gibi bir lüksü yok bunu biliyordu ve o adamları kendi isteğiyle aldı içeriye."

Şaşırmıştım, ne yani Serkan ihanet mi etmişti. Veysel bey bunu nasıl anlamıştı ki. Benimki de soru adam mafya babası tabi ki de anlar salak kafam konuşmaya devam etti.

"Senin gibi işini düzgün yapan bir sağ kola ihtiyacım var. Senin sağ kolum olmanı istiyorum. Artık koruma olmayacaksınız. Olmayacaksınız derken arkadaşların ve sen. Salih benimle şirkette çalışmaya başlayacak. Dilaranın korktuğu çok açık onu da şirkette yanıma alacağım. Samet zaten bilgilerimizi koruyor. Sen ise her zaman yanımda olacaksın. Kuş uçsa haberin olacak. "

"Elimden geleni yapacağım Veysel Bey "

Açıkçası beni tedirgin etmemişti bu ama bu adamla her anında yanında olmak hiç sıcak gelmiyordu bana. Neyse katlanıcaz artık.

"Çıkabilirsin Senem. Arkadaşlarını al ve şirkete götür orada onların çalışacağı pozisyonları gösterecekler sende bütün işlere hakim olmalısın. Çalışanları tanı. Asistanım Okan sana düşmanlarımı ve neler yapabileceklerini anlatsın ve Sametle düşmanlarımı araştır ve onları iyi tanı. Onları bitirme planlarını seninle yapacağız. Zaaflarını bul ki oradan vuralım onları."

Tamam Veysel bey" dedim hadi tebessüm ederek çıktım odadan. Demek düşmaları ha. Sametle her haltlarını bulmamız iki saniyemizi almazdı. Onun için bu konuda rahattım.

Hemen aşağı indim bizimkiler çoktan çıkmış kapıda bekliyorlardı. Dilara benim yukarıdan indiğimi görünce hemen yanıma geldi.

"O silah sesi neydi?"

"Serkan öldü"

"Nasıl öldü lan"

"Basbayağı öldü, gözümün önünde yere yığıldı. Acıdım dersem yalan olur piç herifin tekiymiş. İhanet etmiş. İhanetin affı olmaz öyle değil mi?"

" Vee bir haberim daha var. Veysel bey beni sağ kolu yaptıı. Sizleri de şirkette işe başlamanıza karar verdi yani yeni serüvenimiz hayırlı olsun bebişlerim"

"E o zaman bu kıyafetlerden de kurtuluruz"

"Hahaha hiç bu açıdan bakmamıştım ama evet sanırım"

"Vay anasını bitnem senemim sağ kol da olurmuş."
Dedi Samet alay ederek.

"Tabi olurum ne varmış. Neyse gevezeliği bırakıp şirkete geçelim. Okan diye bi adam bize yapmamız gerekenleri anlatacakmış. Samoşum bu arada seninle çok işimiz var" dedim göz kırparak oda çok takılmadı sinsi bir gülüş attı.

Bana ayrı araba bile ayarlatmıştı Veysel bey. Bana neden böyle davranıyor anlamıyorum yada anlamak istemiyorum. Araba kullanmayı biliyordum ve kullanmayı ben tercih etmiştim. Salih güvenlik açısından benimle geldi. Diğerleri de birlikte.

Şirketin önüne geldik. Burası araba firmasının şirketiydi ama araba dışında her amaçla kullanılıyor. Aklınıza gelen illegal işlerin hepsi dönüyordu. Silah kaçakçılığı, uyuşturucu, insan kaçakçılığı benim bildiklerim bunlar ama bundan sonra hepsine hakim olacaktım. Aslında Veysel denen herifin her bokunu bilmek işime gelebilirdi. Ona ihanet etmezdim ama bana yanlış bir hareketi olursa elimde olurdu en azından.

Şirkete girdik Okan olduğunu düşündüğüm adam bize doğru geldi.

"Hoşgeldiniz:)"

"Hoşbulduk Okan bey"

"Veysel bey benden bahsetmiştir. Sizden de bana bahsetti. Bence çok iyi anlaşacağız :)"

Kendisi önden gidiyordu biz ise arkasından. Büyük bir odaya girdik. Oda ihtişamlı görünüyordu.

"Dilara hanım bu oda sizin odanız."

"Bbenim odam mı. Ne yapıcam ki bu odada.

" Veysel beyin kişisel asistanı olacaksınız artık"

"Tamam teşekkürler."

Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemiyordu diloşum. Onu odasına alışmaya bırakırken. Başka bir odaya doğru yürüdük. Buda büyük bir odaydı.

"Salih bey bu oda da sizin odanız. Şirketin muhasebesi ile ilgileneceksiniz"

Şaşırdım açıkçası hiç deneyimimiz olmadan bizi neden bu konuma getirdi ki. Salihin muhasebe konusunda gram deneyimi olmamasına rağmen neden almıştı. Benim arkadaşlarım her şeyin en iyisini hak ediyorlar ama bu adam ne yapmaya çalışıyor.

Hiç deneyimleri olmayan kişileri çalıştırmazdı şirketinde. Salak değiliz her halde anlıyoruz bir şeyler. Ne yapmaya çalıştığını anlıyordum ama yanılmak istiyordum. Çünkü böyle bir şey olursa gerçekten kendimi tutamaz öldürürdüm o adamı.

Salihi de odasında tek bırakıp Sametin odasına geçtik. Gerçekten de mükemmel bir oda olmuştu. Duvarda asılı üç tane bilgisayar altında duvara monteli uzun masa vardı. Masanın üzerine oturduk ve Okan düşmanları anlatmaya başladı. Hepsini tek tek not ettim.

Okan odadan çıktıktan sonra araştırmaya başladık.

BEDEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin