Bebeğim

817 15 0
                                    

İçim soğudu tam olarak ne oldu bilmiyorum ama bu hissi başka türlü anlatamıyorum. Sadece içim soğudu. Yani, içim şey oldu böyle, eksildi gibi oldu. Kendime dair umudum bir tık daha azaldı. Neden derseniz ben de bilmiyorum. Ama bu his 4 yıldır bedenimi esir almış bir şekilde yok etti kalbimi.

Seninle olan savaşım buraya kadarmış:) en güzel hayallerimin en kötü baş rolü...

Salih duyduğu cümleyle yanılmak ister gibi gözlerimde yapmadım diyen bir bakış arıyordu. Sizin için, kendim için yaptım arkadaşım. Biz de mutlu bir hayat yaşayalım diye ben yaşamasam bile sizin buna hakkınız vardı. Her şeyin en iyisini hak ediyorsunuz siz. Ben etmesem de olur.

"Ne demek öldürdüm Senemm!"

Ayağa kalkıp ellerini saçlarının arasında gezdirdi. Bunu kabullenememişti.

"Ya sen ya! Sen öldüremezsin ki. Sen bizim masum Senemimizsin. Yapamazsın Senem. Yapmadım de yapmadım!"

"Sizin masum Seneminizi de öldürdüm bu gece. Bana dokunmasına nasıl izin veririm Salih. Ne olur anla beni. Ben ilk defa kendim için bir şey yaptım ya kendim için."

Sanırım içimde kopan fırtınaları bir tek ona anlatabilirdim çünkü beni en iyi o anlıyordu. Çünkü ikimizde sevgisizlikle büyümüş çocuklardık. Bir baba omuzu olmadı bizim için ama birbirimize omuz olduk.

Duvarın dibine geçip yere çöktü. Ben de kalkıp yanına gittim. Bende oturdum yavaşça yere. Ellerini saçını  arasına almış başını eğmiş oturuyordu. Soğuk zemin çıplak bacaklarıma temas ediyordu ama bu umurumda değildi şu an. Arkadaşlarımı kaybetmek en son istediğim şeydi. Onun için Salih her şeyi bilmeliydi.

"Biliyor musun bazen gitmek geliyor içimden. Bir sabah masmavi bulutun peşinden dönüşü olmayan yerlere..."

Kafasını kaldırıp dolan gözlerime baktı. 4 yıldır hiç göstermemiştim bu yanımı kimseye. Ama o benim en yakınımdı.

"Saçmlama Senem. Abuk subuk konuşmayı kes."

"Beni anla o zaman, hayata bir şekilde tutunmak gerekiyor Salih biliyorsun. Yaşamak için hiçbir sebebim yok en iyi sen biliyorsun. Sen vardın en büyük hayalim elimden gittiğinde. Bir daha anne olamayacağımı öğrendiğimde bebeğimin bacaklarımın arasında gittiğinde sen vardın Salih. Bunları yapmakta haksız mıyım. Sen de anlamaz ve yanımda olmazsan yapamam ben. Lütfen..."

Bunları söylerken boğazım düğümlendi sanki. Nefes alamıyordum. İki yıldır bu gerçekle yüzleşmeye çalışıyordum ama olmuyordu. Kendime bile anlatamıyordum.

                                    3 Yıl Önce / Rusya

Bir gün odamda oturuyordum. Evde sadece Salih ve ben vardım. Balkonun soğuk zemininde otururken karnıma derin bir sızı saplandı. Bu o kadar ağır bir ağrıydı ki hareket bile edemiyordum.

Şortumun arasından kan akınca regl oluyorum sandım ama neden bu kadar çok ağrıyor ve kan geliyordu ki. Daha derin bir ağrı saplanınca çığlık attım. Sesimi duyan Salih odaya girdi. Balkon kapısından gördü beni yerde kanlar içinde. Bu regl kanaması falan değil ne oluyor sana dedi. Yavaş yavaş ağrıdan kendimi kaybediyordum. En son hatırladığım şey salihin beni kucağına alıp aşağı indirmesiydi. Ondan sonrası en büyük hayal kırıklığı olmuştu benim için.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydik. Salik yatağın hemen yanında duran tekli koltukta oturmuştu. Yeni yeni hatırlıyorum neler olduğunu.

"Ne oldu bana"

"Çok şükür uyandın çok korktum salak."

"Ne oldu bana Salih"

"Sakin ol ama."

"Ne demek sakin ol ne oldu!"

"Hamileymişsin."

Kafamda yankı yaptı bu ses ben hamile miydim. Bir bebeğim mi olacaktı.

"Kötü bir şey yok değil mi Salih"

Gözümden akan yaşlara engel olamıyordum. Belki de bu bebek benim hayata dönüşüm olurdu. Onunla çok güzel hayatımız olurdu. Benim bebeğimdi o sadece. Babası terk etmişti bizi.

"Yok Senem. Gitti bebek."

"Hayır. Gitmemiştir. Oda bırakmamıştır beni Salih. Gitmedi dimi gitmedi?"

"Senem ne olur sakin ol. Çok kan kaybettin zaten."

"Hayır ya! Hayır! Salih"

Daha fazla haykırmak geliyordu içimden ama çıkmıyordu ağzımdan. Benim bebeğim vardı ve ben onu kaybetmiştim. O bizi bırakıp gitmeseydi ben de bebeğim de çok iyi olurduk. Belki de mutlu bir aile olurduk. Hiç mi hak etmiyordum ya mutlu olmayı.

Doktor girdi odaya. Ona baktım çağresiz gözlerle. Bana bakarak Rusça şekilde "çok geçmiş olsun eğer biraz daha geç kalsaydınız sizi bile kurtarmaya bilirdik.". Keşke kırtsrmasslardı da geberip gitseydim. Doktor cümlesine defam etti.

"Sizin için bunu söylemem çok acı ama bir daha anne olamayacaksınız.".

Ne demişti o ağzından dökülen kenimeler kulağımda yankılanıyordu. En büyük hayalim elimden alınmıştı. Ben iyi bir anne olacaktım. Çocuğuma görmediğim anne şefkatini göterecektim. Ne demek anne olamazdım. Olmalıydım.

O gün yemin ettim bunları yaşatan herkesten hesap soracaktım. Bedel ödeyen tek ben olmayacaktım. Bir gün herkes zamanı gelince benim çektiğim acının bin katını yaşayacaktı.

Mehmet de gelecekti. Elbet geri gelecekti çünkü: her katil bir gün olay yerine döner...







Bundan sonra istenirse devam edicem kitaba.
Sınava hazırlanıyorum bir yandan bir yandan da boş yere yazıyor gibi hissediyorum. Onun için yorumlarda isterseniz atarım.

BEDEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin