Özlem

640 14 2
                                    

Öpüşleri beni tamamen baştan çıkarırken elleri kalçalarımı sıkıyordu. Ona karşılık vermeyebilirdim ama yapmadım. Her hareketi beni benden alıyordu. Elleri elbisemin altından kalçalarıma dokundu ve dudaklarını dudaklarımdan çekip boynumu emmeye başladı.

"Çok özledim.."

Sesi çok az çıksa da duymuştum onu, ama bende seni çok özledim diyemedim. Boynumu öpüşleri beni huylandırıyordu ve gömleğimin yakasından tutup kendime daha çok çektim ve dudaklarını öptüm. Bu hareketim onu baştan çıkarmış olacak ki hemen oturduğu yerden kalkıp beni yatağa yatırdı. Sonra ellerini başımın iki yanına koyup öylece baktı yüzüme. Daha fazla dayanamayarak saçlarından tutup kendime doğru çektim. 

Doğrulup üzerimdeki elbiseyi bir çırpıda çıkardı. Tamamen iç çamaşırlarımla kaldım öpüşleri beni kendimden geçiriyordu. Bedenlerimiz tamamen temas etsin diye gömleğinin düğmelerini açmaya çalıştım ama açılmadı. İki yanından tutup ters yönlere çektim gömleğini ve yırtıldı.

Bi çırpıda kollarından da çıkardım kafasını boynumdan ayırmıyordu. Kokusunu çok özlediğimi fak ettim. O an fark ettiğim tek şey bu değildi ben tamamı ile bu adama aittim başkası ile asla olamazdım. Oda bana aitti. Ama onu affedip kendime ihanet edemezdim.

İç çamaşırlarımı yavaşça çıkarıp ellerini bedenimde gezdirdi. O kadar güzel dokunuşları vardı ki kendimden geçmemem imkansızdı. Bacaklarımı iki yana açıp dilini kadınlığımda gezdirdi. İlk seferki gibi değildi bu daha şehvetiydi bu sefer. Dil darbeleri ile kendimden geçiyordum resmen bir elim çarşafı sıkıyordu, bir elim saçlarını çekiyordu.

Kafasını kaldırıp göğüslerime öpücükler kondurdu. Hiç beklemediğim hareket ile erkekliğini kadınlığımın içinde hissettim. Bunu hissetmem ile küçük bir inleme çıktı dudaklarımın arsından. Hoşuna gitmiş olacak ki daha fazla hızlandı. Benim onun altında olduğum zaman asla hareket etmeme izin vermiyordu sanırım gücün kendisinde olmasını istiyordu.

İçimde hızlıca gelgit yaparken bedenlerimizin çıkardığı ses ile sarsılarak boşaldık. Yanıma yatmak yerine erkekliğini kadınlığımdan çıkarmayarak üzerime uzandı. Ellerim çıplak sırtını bulunca aklımdaki düşünceler zihnimi ele geçirdi. Benden başkasının bu bedene dokunduğunu düşününce delirecek gibi oluyordum. Acaba beş yılda başka bir kadın ona dokunmuş muydu. Başka bir kadına bana tattırdığı hisleri tattırmış mıdır. Sinirle ittim onu üzerimden. Ne olduğunu anlamayan bir bakış attı bana.

Ellerim karın kaslarına gitti ve hiç düşünmeden tırnaklarımı geçirdim. Sanki yaptığım şey ona hem acı vermişti hem de hoşuna gitmişti. Bu beni daha çok sinirlendiriyordu. Tırnaklarımı daha çok geçirdim.

"Bu bedene benden başkası dokunursa ozaman tırnaklarımı geçirmekle kalmam.." dedim tırnaklarımı geçirerek.

"Senden başkası bana haram"

Bir şey söylemeden yataktan kalkıp odada bulunan banyo olarak tahmin ettiğim kapıya yöneldim. Girip sıcak duş alıp odaya döndüğümde uyuyan bir adet Mehmet buldum.

"Keşke hep bu kadar masum olabilsen." Dedim ona bakarak. Yerde duran elbisem ve çizmelerimi alıp giydim hemen. Sonra hiç düşünmeden çıktım odadan.

Aşağıya indiğimde bizimkilerin çoktan gitmiş olduğunu gördüm ve dışarıya çıkıp beni bekleyen korumaları gördüm. Hemen arabanın anahtarını alıp arkadaşlarımla yaşadığım eve gitmek yerine şehirde bulunan kendi evime gittim. Genelde arkadaşlarım ile birlikte yaşardık güvenlik açısından. Ben şehirdeki evimi kafa dinlemek için kullanırdım. Samet ve Dilara için aynı şeyleri söyleyemem çünkü cluplarda tanıştıkları kişiler ile tek gecelik ilişki yaşamak için kullanıyorlardı bu evleri. Salihin de vardı ama genelde kullanmazdı evini. Bizimle birlikteydi hep.

Eve girip direkt salondaki koltuğa attım kendimi. Mehmet olanları hatırlamayacaktı büyük ihtimalle. Çünkü çok fazla sarhoştu. Bana onları anlatmasının sebebi de sarhoş olması zaten diye düşündüm. Çalan telefonun sesiyle düşüncelerimden arındım. Ekrana baktığımda Sametin aradığını gördüm. Açmak istemiyordum ama açmak zorundaydım merak etmişlerdir.

"Efendim"

"İşiniz baya uzun sürdü bakıyorum."

"Mal mal konuşma. Ne söyleyeceksen söyle kapatıyorum yoksa."

"İyi be. Gelmiyor musun eve yoksa geceyi Mehmetle mi geçireceksin. "

"Geceyi Mehmetle geçireceğim yok. Kendi evimdeyim."

"Bizim çocuklar sizi Mehmetle yukarıya çıkarken görmüş ona ne diyorsun Senoş"

"Konuşmak istemiş neden gitmek istediğini anlattı ben de inanmadım bu kada.. bi dakika ya ben niye sana açıklama yapıyorum ki. Neye inanmak istersen inan."
Diyerek kapattım telefonu. Şu an en son uğraşmak isteyeceğim şey Samete hesap vermekti. Hemen yukarıya çıkıp banyodaki küvetin suyunu açtım. Su dolana kadar üzerimi çıkarıp bi kenara attım. İçini sıcak su doldurduğum küvete girip. Başım dışarıda bedenim suyun içinde olacak şekilde uzandım.
Çok geçmeden kendimi uykunun şefkatli kollarına bıraktım.

                                                     ***

"Günaydın Senem hanım" diye karşıladı güler yüzle asistanım onu başımla onaylamakla yetindim sadece.

"Bugün Japonya'dan yatırım için gelecekler saat 12:00 da restoranda yerinizi ayırdım Mehmet bey de asistanına katılacağını söylediği için ona da yer ayırdım bilginize."

"Mehmet bey derken. Benim iznim olmadan benim yapacağım toplantıya neden başkası geliyor Sibel!"

"B_ben ortağınız diye hayır diyemedim."

"İyi ozaman dersin artık. Şimdi git ve benim yemekte Mehmet beyi istemediğimi anlat. Onu sadece burası ilgilendirir. Yerini bilsin. Yada dur ya sen söyleme ben söylerim. Geldi mi?"

"Evet efendim."

Mehmetin odasına doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Giydiğim dar, dizlerimin altında biten elbise yürümemi biraz zorlaştırsa da yürğyebildiğim kadar hızlı yürümeye çalışıyordum. Bu kış günü ne turuncu elbisesi derseniz şehir merkezindeki evime fazla kıyafet götürmem. Bulduğum en şık elbiseyi giydim ama gerçekten güzel duruyordu.

Kapıyı hiç çalmadan hızlıca açtım içeride sadece görmeyi beklediğim bir kişi vardı ama kırmızı saçlı bir kadın daha vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapıyı hiç çalmadan hızlıca açtım içeride sadece görmeyi beklediğim bir kişi vardı ama kırmızı saçlı bir kadın daha vardı. Karşılıklı oturmuş bir şeyler konuşuyorlardı ama beni görünce tedirgin olmuş gibi sustu Mehmet. Kadın anlamaz gözlerle bana bakıyordu. Bende merak etmiyormuş gibi yapmak istedim ve tek kaşımı kaldırıp hızlıca Mehmet'in oturduğu masada karşısına geçtim. Ellerimi masanın üzerine koyup eğildim. Kadını hiç umursamadan konuşmaya başladım.

"Bana bak bu sana son uyarım. Sadece bu şirketle ilgilen ve sakın şirketin dış işlerine karışmaya kalkışma. Uzun süre kalabileceğini de sakın düşünme. Yerini bil. Ben kimim onu da bil. Benimle yatırımcılarımla yemek yiyemeyeceğini de bil!"

Birşey demesine fırsat vermeden hemen odadan çıktım. Direkt kendi odama yöneldim ve odaya girdim. O kadın kimdi diye düşünmemek isterdim ama zihnime engel olamıyordum. En iyisi işe başlamak diye düşünüp önümde imzalanacak dosyaları incelemek için hareketlendim.

BEDEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin