Karım Oluyorsun

853 22 0
                                    

"Nasıl olacakmış o"

"Yanlış duymadın Samet öldüreceğim onu evlendiğim gece alacağım canını ama en çok da senin yardımına ihtiyacım olacak bu konuda Samet."

"Elimden ne gelirse yapmaya hazırım biliyorsun. Zaten o herifi öldürmek istiyorum işime bile gelir."

"Şöyle yapıyoruz ben o gece gözünün yaşına bakmadan vururum onu ama adamları en büyük sorun onlara ise kalp krizi geçirdi diyeceğiz. Ama en önemlisi de sen bizi iki yıldır evli olarak göstereceksin yapman iki saniye bile sürmez öyle değil mi? Otomatik olarak tüm serveti bana geçecek ama kimse karısının ben olduğumu bilmeyecek. Karısı o ölünce bütün malları yurt dışından gelen 4 ortağa satmış olarak bilinecek. Tüm şirketler vs hepsi bizim elimize geçecek.

"İyi fikir Senemim ama şöyle yapalım sen vurma adamı ben sana bir zehir getirecem onu içir sadece ona ve düğün olana kadar ilgili davran ki uyanmasın adam. Düğün gecesi bir şey verirsen anlar içmez çünkü. Adam yılların mafyası sonuçta. Anlar anında."

"Tamam öyle yapalım ama yeter ki ölsün ama bak kimsenin onun karısı olduğumu bilmesini istemiyorum. Dördümüzün de yurt dışında birçok şirketi var olarak göstermen lazım. Yoksa anında anlarlar

"O iş bende senoşum"

Yanağıma öpücük kondurarak çıktı Samet. Her şeyin kusursuz olmasını istiyorum. O adamla evlenirsem eğer her fırsatı buldukça beni arkadaşlarım ile tehdit edecekti çünkü. Bulmuştu hassas noktamı izlemişti aylarca beni, en hassas noktamı bulmaya çalışmıştı ve bulmuştu da. Ama ben çabucak teslim olmayacaktım ona kendimi ve arkadaşlarımı üşünmek zorundaydım.

Bu öldürme mevzusundan Salih ve Dilaranın haberi şimdilik olmamalıydı. Sadece Samet ve ben biliyorduk. Ama eğer olur da başarırsak o zaman anlatırdım onlara kızmazlardı biliyorum ama yine de çok fazla kişinin bilmesi şüphe uyandıranilirdi. Riske atamazdım bunu.

İçimde çok büyük bir özgüven vardı ve artık kalkıp hazırlanmam gerekiyordu. Müstakbel kocamın bir şeylere uyanmaması için ona kendi elimle kahvaltı hazırlamam gerekiyor sonuçta. Zıkkımın kökünü yesindi.

Duşa girdim hemen sıcak su o kadar güzeldi ki sonsuza kadar burada böyle kalabilirdim. Ben bir insanı öldürmekten neden korkmuyordum artık. Beni kim neden bu hale getirdi. Bunu bana neden yaptı ki oysa en bütünüyle onundum şimdi başkasının olmaktansa onu öldürürüm daha iyi. Kendimi hâla onun için koruyormuşum gibi hissediyordum ama nefret etmeme sebep oluyordu bu benim kendimden. Biliyor muydu acaba o gittikten sonra kendimi uçurumdan atacağımı, biliyor muydu acaba Rusya'da neler yaşadığımı. Nasıl acılar çektiğimi bilse ne yapardı acaba ama bilmeyecekti. Çünkü o bir daha dönmeyecekti. Sevmiş miydi acaba beni ben çok sevmiştim belki babamda bulamadığım baba şefkatini onda bulmuşumdur. Ben senin yokluğuna bile ihanet etmedim ya sen, ne yaptın sen beni öylece bırakıp gittin. Hiç düşünmedin bu kız nasıl uyudu geceleri diye. Benim neler yaşadığımı bilsen kendi kafana sıkarsın.

İçimdeki Mehmetle kavga etmeyi bırakıp çıktım duştan. Bornozumu giyip çıktım banyodan. Kendimi yatağa bırakmak istesem de bir şeyler buna izin vermedi. Dolaba yöneldim bıkkın bir şekilde. Dolabı açıp içinden siyah dar dizimin altında biten bir etek çıkardım. Üzerine de yine siyah bir kazak çıkardım. Ayakkabı olarak da siyah topuklu bir çizme vardı.

En iyisi göstermek olacak kıyafetleri.

Saçımı at kuyruğu yapıp çıktım odadan çoktan kahvaltı hazırdı. Veysel şerefsizi de oturmuştu baş köşeye. Hadi kızım hadi Senem rol başlasın dedim içimden. Utangaç bir şekilde yaklaştım masaya.

"Günaydın" dedim utangaç rolüne bürünmüş olarak. En pis sırıtışını yaparak.

"Gel otur bebeğim"

O iğrenç şey bana bebeğim mi demişti şu an onun dilini koparıp götüne sokmak istedim. Fantazilerimi bir kenara bırakarak masadaki bana ayrılan yerimi aldım. Masada bir kuş sütü eksik diyecğim oda vardı sanırım.

"İki gün sonra karım oluyorsun.:)"

Ne iki gün mü dedi o. Bu kadar çabuk ölmek mi istiyordu yani. Bu kadar istekliyse olurr. Neden olmasındı. Gebersin hayvan herif. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar konuştuk Sametle. İlacı da halletmiş planımız tıkır tıkır işliyordu.

Utanmış rolüne tekrar büründüm. "Tamam"

"Sen de en doğru kararın benimle evlenmek olduğuna karar verdin değil mi?"

"Başta çok sıcak gelmemişti haliyle o durumda kimseye sıcak gelmezdi ama oturup düşününce beni gerçekten seviyorsan yaptığın mantıklı geldi. Ama yine de hiç doğru değildi yaptığın. Benim için de en iyisi senin olacağını düşünüyorum."

Iyyy kendimden nefret etmek için bir sebep daha. Bu cümleleri kurmak benim için azap olsa da yapacaktım.

"Haklısın bitanem sana böyle yaklaşmaya bilirdim ama bana başka türlü gelmezsin diye düşündüm biliyorum yanlış yaptım ama beni de anla be gülüm."

Kess beee! Diye bağırıyordu iç sesim bana aynı cümlenin içinde hem gülüm hem de bitanem mi demişti o. Gerçekten kendimden iğreniyorum o böyle söyleyince. Ya bir insan yanına aldığı kendinden 30 yaş küçük kıza nasıl aşık olur da ona sahip olmak isterdi ki anlamıyorum. Ama onun anlayacağı dilden de konuşmayı çok iyi biliyorum. O can çekilirken keyifle izleyecektim onu. 

Bu size biraz delice gelebilir ama bana gelmiyor. O adam kim olur da bana sahip olmak ister. Yanında çalıştırdığı kıza nasıl o gözle bakar. Bakamaz ya bakamaz bakmamalı. Özellikle bana hiç bakmamalı. Bana başka kahverengi gözler haram çünkü. Başka gözlerin bana bakmasını istemiyorum ya istemiyorum.

Masadan kalktı yavaşça gidiyordu sanırım. İş başa düştü senemciğim. Hadi bakalım. O kalkınca peşinden hemen ben de kalktım. Elini paltosunu almak için uzatınca gözüne utançlı gözlerle baktım. Utançlu göz ne diye sormayın bende bilmiyorum. Hemen paltoya ben de uzandım eli elime temas etmişti iğrenç bir duyguydu bu tarifi yok yani bir insandan ne kadar miğdeniz bulabilirse o kadardı işte bu.

"İzin ver de ben giydireyim paltonu."

"İzin vermemek mümkün mü hanfendi ayıp ediyorsunuz."

İğrenç varlık seni ayaklarımın altında ölürken de böyle söyleyebilecek misin acaba şerefsizz. Paltosunu giydirdiğimde bana döndü. Yüzümü avuçlarının arasına alacakken tam. Geri çektim kendimi meraklı gözlerle baktı bana.

"Ben böyle şeylerin evlenmeden olmasını doğru olduğunu düşünmüyorum. Bana dokunman bile benim için doğru değil. Evleneceğimiz güne kadar sabret olur mu."

Sabret sen sabret ölüm kollarını açmış seni bekliyor. Pis herif.

"Haklısın hayatım, özür dilerim bir an karşı koyamadım sana karşı bunca zaman bekledim şimdi de beklerim iki gün sonra tüm benliğinle benimsin sonuçta."

"Hıhı" dedim utanmış gibi yaparak.

Bir insan kaç kişiye tüm benliği ile teslim olurdu ki ben sadece bir kişiye teslim olmuştum oda ruhumu kalbine hapsedip gitmişti zaten sadece bedenim benimleydi. O gitmesine rağmen sanki tüm parçalarım onunlaymış gibi hissediyordum. Ama bu histen nefret ediyordum. Biliyor musun onca şeyden sonra sana azalmayan sevgime de kırgınım.

Artık böyle oldum ben. Biraz güvensiz, biraz hissiz, biraz kimsesiz ama çokça sessiz, tepkisiz ve birçok şeye karşı isteksiz.



Birazcık hızlı gitmeye çalışıyorum ama anlaşılması için açıklamaların da olması gerekiyor.

_Sizce Rusya'da senem ne yaşamış olabilirr:)

Buda biraz spoiler olsunn.

Lütfen oy falan atın bir şey yapın hiçbir oy almayınca kendimi başarısız hissediyorum ve yazma isteği gelmiyor ama inanıyorum yani kitabıma ve kendime güveniyorum.

BEDEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin