Mehmet'in Anlatımı
Tam iki saat oldu. Çıkmadı ameliyattan. Çıkmıyorlardı. Hiçbir doktor çıkıp iyi demiyordu. Oturduğum yerden gelen koşma sesleri ile doğruldum. Gelenler Dilara, Salih ve Sametti.
Dilara direkt koşarak yakamdan tuttu.
"Ne yaptın ona! Ne yaptınnn.." diyerek ağladı.
Salihle Samet onu almaya çalışırken öldürücü bakışlar atıyorlardı.
"Allah'ın belası herif. Bi düşemedin lan kızın yakasından. Ne istiyorsun daha. Canını mı haa!" Diye sözlerine devam etti Dilara.Söyledikleri hâlâ yankılanıyordu kafamda. Eğer ona bir şey olursa asla affedemem kendimi. O bizim kızımızmış.
Aklıma gelen düşünce ile direkt ayaga kalktım. Hastaneden dışarıya çıkıp direkt arabaya bindim. Arabamı Senemin evinin olduğu yere sürdüm. Kızıma gidiyordum. Annesine benziyordu...
Az sonra evin önüne geldiğimde arabayı durdurup içeriye girdim. Hemen yukarıya doğru yürüyüp kızımın odasına girdim. Uyuyordu. Tıpkı bir melek gibi.
Yavaşça kucağıma aldım. İçime çektim kokusunu... Dünyaya bedeldi. Hep bunu hayal etmiştim. Hep annesine benzeyen bir kızım olsun istemiştim. Ama annesi bir kisi olması şartı ile.
Yanda duran Pembe koltuğa oturduğunda kızım hâlâ kucağımda uyuyordu. Minik minik öpücükler kondurdum güzel kızımın kafasına. Annesine benziyordu...
Ne kadar kaldım orada bilmiyorum. Güzel kızımın kokusu ile mest olmuştum adeta...
Hızlıca kapıyı açıp içeriye giren Cevat ile sinirlice baktım. Telaşlıydı. Nefes nefese kalmıştı. Nefesini toparlamaya çalışarak konuştu.
"A_abi Senem hanım...". Ymavaşça ayağa kalkıp kızımı yerine yatırdım. Hemen dışarı çıktım
"Nee! Ne olmuş Senenme"
"A_abi hastaneye gitsen iyi olur" dedi gözünden düşen damla ile.
O an saplandı kalbime hançer. Beni bırakıp gidemezdi. Bizim hikayemiz burada bitmemezdi... Ona doyamamışken bırakıp gidemezdi.
Hemen merdivenlerden aşağıya koşarak indim. Arabama binip hemen çalıştırdım. Aklımdaki düşüncelwr ile kafam adeta patlayacak gibi oldu.
Cevat net bir şey söylemedi ki hem. Belki durumu fenalaştı sonra iyi oldu. O beni bırakıp gitmezdi...
Hastanenin önüne geldiğimde hızlıca indim. Asansöre doğru koşarak binip ameliyathane katına bastım hızlıca. Kalbimdeki hançer git gide daha derine batıyordu sanki.
Ameliyathanenin olduğu bölüme geldiğimde Dilara bağırarak ağlıyordu. Hızlıca koştum.
Samet beni gördüğünde yerinden kalkarak yumruğunu geçirdi yüzüme. Sonra sarsılan bedenimi yakamdan tutup doğrulttu. Ağlayarak konuşmaya başladı.
"Senin yüzünden lann! Senin yüzünden..." Diye ağlayarak düştü yere. Hıçkırarak ağlıyordu.
O an anladım. Gitmişti benden. Bırakmıştı. Her şeyi. Yüklediği tüm yükleri ardında bırakıp gitmişti. Bebeğimizi bırakmıştı...
Kalbime saplanan hançeri sanki tutup çeviriyordu birisi. Olduğum yerde sendeleyerek döndüm arkamı. Ne yapacağımı, nereye gideceğimi... Hiçbir şey bilmiyorum. Nasıl yürüyordum bilmiyorum.
Söyledikleri kafamın içinde yankılandıkça kafayı yiyecek gibi oluyordum. Ölemezdi...
Bahçeye çıktığımda yağmur yağıyordu. Onu da ıslanmıştı bu yağmur. Son kez...
Olduğum yerde diz çöküp ağlamaya başladım. İçimdeki yangın sanki hiç sönmemek üzere yanmıştı.
O benimdi ben ise bütünü ile onun. Biz birbirimiz için yaratılmıştık. Onunla olan anılarımız gözümün önünden tek tek geçiyordu tâ ki en son yaptığım şeye kadar. Ne yapmıştım lan ben.
Ellerimi sinirle yumruk yapıp deli gibi yeri yumrukladım. Ne kadar yumrukladım, ne kadar o yağmurun altında öyle durdum bilmiyorum. Tek bildiğim bu acının geçmeyecek olmasıydı. Senem ardından o kadar büyük bir acı bırakmıştı ki...
Sevdiğiniz kişinin ölmesi... Nasıl tarif edilir ki. Artık herşeyin bittiğini hissediyorsun. Sanki o olmayınca senin varlığının hiçbir anlamı yokmuş gibi...
Çok zaman geçmeden sonra doktor geldi yanıma. İngilizce konuşarak:
"Mehmet Bey Salih Bey Senem Hanım'ın cenazesini Türkiye'ye götüreceklerini söylüyorlar. "
Cenazesi... Böyle gidemez. Bana kırgın. Bana kızgın gidemez. İçimde Çığlık çığlığa ağlayan çocuk bir ömür susmamak üzere ağlamaya başlamıştı..
Kızmıştı bana hem de çok... Çok üzmüştüm onu. Bir anlık öfkeme karşı gelemeyip, dokunmaya kıyamadığım kadına neler yapmıştım. Allah belamı versin.
***
Gidiyorduk. Sevgilim ben bebeğimiz. Ülkemize dönüyorduk. Ama biz canlı hayatımın kadını cansızdı. Bebeğim mışıl mışıl uyuyordu. Tıpkı bir melek gibi. Annesi gibi...
Çok huzursuzdu, annesini istiyordu. Son on beş dakika uyumuştu sadece. Annesi annesiz büyümüştü, şimdi kızı da annesi gibi kalmıştı. Annesiz...
Bölümü biraz kısa tutmak zorunda kaldım özür diliyorum ama daha büyük bölümler yolda:-)
Bölümü nasıl buldunuz?
Senemin ölümü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mehmet bundan sonra ne yapacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (+18)
Romance"Güven bana" "Kimseye güvenmediği kadar güveniyorum sana" İlk defa teslim olmuştum ona karşı. Onun olmak istiyorum. Her dokunuşuyla kendimden geçmek istiyorum. Öyle de oluyordum....