Sabahın delici ışıkları gözlerimi yakmaya başlamasıyla gözlerimi ovarak uyandım. Mehmet sabah erkenden gitmişti önemli bir telefon geldiğini söyleyip gitti. Yerimden doğrulup banyoya doğru yöneldim. Sıcak bir duş alıp üzerimi giyip çıktım.
Şirkete uğrayıp katılmam gereken toplantılara katılıp çıktım. Yorgun hissediyordum. Kendimi en iyi hissettiğim yere, yanlız hissetmediğim yere doğru yola çıktım. Kardeşim dediğim arkadaşlarımla yaşadığım eve gidiyordum.
Evin önüne geldiğimde arabayı durdurup eve doğru yöneldim. Kapıda beni bekleyen Aysun beni görünce gülümseyerek hoşgeldiniz Senem hanım dedi. Başımla onaylayıp havuzu hazırlamasını söyledim.
Odama çıkıp kendimi yatağıma attım. Bir süre öyle kaldıktan sonra kalkıp üzerime siyah bir mayo alıp çıktım. Bahçeye inip direkt havuza attım kendimi nefesimin yettiği kadar kaldım suyun içinde ölümü tam dibimde hissetmek iyi geliyordu. Ölümün o korkutucu nefesini hissetmek..
Tam nefesim kesilecekken çıktım sudan nefes nefese kalmışken havuzun hemen dibinde siyah takım elbiseli bir şey duruyordu. Nefesimi toparlayıp baktım o tarafa korumalardan biriydi. Ona doğru yüzdüm, kollarımı havuzun kenarına yaslayıp "Ne oldu? " Diye sordum korumaya.
"Senem hanım kapıda bir kadın var mutlaka sizi görmek istiyor. "
"Kimmiş ?" Diye sordum soğuk bir tonla.
"Bilmiyorum ama sizi görmek için tutturuyor. "
"Her beni görmek isteyen için benim yanıma mı geliyorsunuz. "
"Biz olmayacağını söyledik ama Mehmet bey ile ilgili bir şey olduğunu söyledi. "
Mehmet ne alakaydı. Ne alakası vardı bu kadınla. Yada bu kadın ne söyleyecekti Mehmet ile ilgili.
"Gelsin " dedim.
Havuzdan çıkıp üzerime bornozu geçirdim. Kapıya doğru bakınca kızıl saçlı bir kadındı gelen uzun boyluydu. Giydiği cüretkar elbisesi ile beyaz ve uzun bacakları mükemmel duruyordu.
Yanıma daha çok yaklaşınca elimle durdurdum. Şezlonga oturması için talimat verdim. Oturunca ona doğru yaklaşıp karşı şezlonga oturdum.
"Anlat bakalım. Ne anlatacakmışsın. "
"Salak yerine konmana gönlüm razı gelmedi biliyor musun. " Dedi sinsice gülerek.
"Hmm şimdi ben önce sana kendimden bahsedeyim çünkü beni tanımadan gelmişsin. "Dedim ayağa kalkarak. Kıza doğru yaklaşıp çenesinden tutup yüzüme bakmasını sağladım.
"Bak ben biraz deliyim. Böyle damarıma basınca hiç iyi şeyler olmuyor. Şimdi ne anlatıyorsan anlat çünkü benim sinir katsayım yükseliyor. " Dedim çenesini sertçe bırakarak.
"Woww şu an çok korktum. "dedi ellerini yalandan titreterek.
"Bence korkmalısın" dedim histerik bir gülümsemeyle. Ayağa kalkıp yüzüme dik dik bakmaya başladı. Şuracıkta şunu öldürsem kim ne yapabilirdi ki. Kimse.
"Anlattıktan sonra bana böyle bakabilir misin bilmiyorum."
"Hmm düşüneyim. Ona da o zaman karar veririz ha. " Dedim gülerek.
Arkasını dönüp tekrar oturdu. Ayaklarını uzatıp uzandı şezlonga. Gerçekten hiç araştırmamış mıydı beni. Hmm havuzda mı boğsam yoksa kendi ellerimle boğazını sıkıp mı boğsam. İkisi de mantıklı geliyor şu an için.
"Bak Senem Arslan ben de bir kadınım onun için boynuzlanmana içim el vermedi. "
"Zırvalama!" Dedim artık sinirlenmiştim.
"İyi be bağırma. Anlatıyorum. Mehmet senin başka bir adamla evlendiğini öğrenmişti. Tabi yine her zamanki gibi tek sığınağı olan benim yanıma geldi. Dertleşiyorduk tam o anda birden dudaklarımdan öpmeye başladı. Karşı koyulamazdı. Koyamadım zaten. " Sözlerini bitirmeden saçlarından tutup sürükleyerek havuza doğru götürmeye başladım.
Zeminden tutunup onu havuza götürmemi engelliyordu. Saçını sertçe bırakıp boğazına yapıştım. Benim olana el sürmenin cezası buydu benim için. Kıvranıyordu ellerimin altında. Bir şeyler söylüyordu ama duymuyordum. Ta ki söylediği bir söze kadar. Söylediği sözü duyunca gevşedi ellerim. Dizlerimin bağı çözüldü.
"Ben hamileyim." Demişti.
Bebekleri olacaktı.
Bu çok ağırdı. Dayanılmazdı. Onun başka birine dokunma ihtimali beni çıldırtmışken başka birisinden çocuğu oluyordu. Bu çok ağırdı.
Yerimden doğrulup yürüdüm. Odama yürüdüm. Herşey ile baş ettiğim odama yürüdüm. Belki baş ederim umuduyla yürüdüm. Edemedim. Ruhum enkaza dönmüştü. Ne zaman ayağa kalksa tekrar daha yıkıcı bir deprem oluyor daha kötü enkazlara yol açıyordu. Bunu tek bir kişi yapıyordu.
Yapmıştı. Mehmet bana ihanet etmişti. Ben ona ihanet etmemek için katil olmuşken nasıl başkasına dokunabilmişti. Ben ona ihanet ederim diye başkasının gözlerine bile bakamazken..
Odama girip kapıyı kapattım. Kapıyı kapattığım an dizlerim taşıyamadı beni. Oturdum olduğum yere. Elimi karnıma götürdüm. Benden aldıklarrı yetmedi mi. Daha ne istiyordu benden.
Acı çekiyorum. Canım yanıyor. Artık hayatta kalmaya bile gücüm yetmiyor. Ölmek istiyorum. Bu acı o zaman diner miydi.
***
Kaç saat öyle kaldım. Kaç saat düşünmekten deli gibi oldum. Bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey var.
Bugün seni unutuyorum sevgili, bugün sana veda ediyorum. Çıkıyorum artık hayatından, ne seni yoracağım ne de kendimi. Geceleri rahat uyucağım bundan sonra, sensiz hayaller kuracağım, geçmişimi sileceğim hafızamdan çünkü bugün seni unutuyorum. Yeni bir sayfa açıcağım kendime, kirlenmemiş, içinde hayal kırıklıkları bulunmayan beyaz bir sayfa. Beni üzen kimseyi yazmayacağım defterime, kalbimi kıran kimseyi sokmayacağım hayatıma. Duygularıma yenilmeyeceğim, kalbime göre yaşamayacağım. Gerçekleşmeyecek hayaller kurmayacağım, kimseye şiir yazmayacağım bundan sonra. Rüyalarıma seni sokmayacağım, sabah uyandığımda ilk seni hatırlamayacağım. Sanki sen hiç yokmuşsun yada hiç olmamışsın gibi yaşayacağım. Ne gizli gizli ağlayacağım ne de senin için dua edeceğim. "Nerede hata yaptım" diye kendimi sorgulamayacağım, "neden sevmedin" diye sitem etmeyeceğim. Bazı şeylerin olmayacağını kabulleneceğim, olmayacak düşler peşinde koşmayacağım. Kimseyi sevgimle değiştirmeye çalışmayacağım, karşılık beklemeden fedakârlıklar yapmayacağım. Biriktirdiğimiz anıları kalbimden sileceğim, seni bir daha hatırlamayacağım, çünkü bugün sana veda ediyorum, bugün seni unutuyorum sevgili. Hoşcakal.
Yerimden kalkıp üzerime bir pantolon siyah bir crop bir de ince bantlı topuklu ayakkabı giyinip indim aşağıya.
"Aysun!"
Aysun koşarak geldi yanıma.
"Buyrun Senem hanım."
"Sinanı çağır bana. Bir de şarap getir. "
"Hemen efendim. " Dedi koşuşturarak.
Sinan geldi hemen. " Buyrun Senem hanım. "
"Git bana Mehmet Fidanı getir Sinan. "
"Anlamadım efendim. "
" Anlamayacak bir şey yok Sinan bana Mehmet Fidanı getir!."
"T-tamam efendim. "
Hesaplaşma vakti geldi Mehmet Fidan....
Senem ne yapacak acaba?
Mehmet biliyor mu bebeği olacağını?
Bölümü nasıl buldunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (+18)
Romance"Güven bana" "Kimseye güvenmediği kadar güveniyorum sana" İlk defa teslim olmuştum ona karşı. Onun olmak istiyorum. Her dokunuşuyla kendimden geçmek istiyorum. Öyle de oluyordum....