Unutacağım

199 9 13
                                    

Gözlerimi açtığımda , ne olmuştu hiçbir fikirim yok ama hatırladığım tek bir şey vardı o da sevdiğim adamın bana yaptıkları, söyledikleri...

Karnımdaki sızı ile biraz daha kendime geldiğimde etrafıma bakındım hemen. Büyük ihtimalle hastanedeydim. İyi ama neredeler.  Gelirlerdi. Bebeğimi getirsinlerdi. Onun kokusu iyi gelirdi bana.

Hemen doğrulup hareket edecektim ki karnımdaki sızı buna engel oldu.

"Hey kimse yok muu?" Diye bağırmaya başladım.

"Heyyy Dilara sen de mi gelmedin?" Neden kimse duymuyordu sesimi. O da mı gelmemişti. Kucağında bayılmıştım. Beni bırakıp gitmiş miydi? Gider miydi?

Kapının açılma sesi ile daldığım düşüncelerden hemen arındım.
İçeriye gelen adam siyah gömleği, siyah pantolonu siyah parlayan ayakkabıları ve iri yarı  esmer bir adamdı. Sert sesi ile konuşmaya başladı.

"Ooo uyuyan güzelimiz de uyanmış. Günaydın güzellik." Dedi yavaşça yaklaşarak.

"Sen kimsin. " Dedim  sakin kalmaya özen göstererek. Eğer korktuğumu belli edersem hiç iyi olmazdı. Bu adamı daha önce hiç görmemiştim. Kimdi bilmiyorum bile.

"Sen beni tanımıyorsun ama ben seni çok yakından tanıyorum Senem Arslan"

"Nereden tanıyormuşsun" dedim sakince.

"Önce bir iyileş daha sonra her şeyi anlatacağım sana. " dedi  

Anlat. " Dedim.

"Vazgeçmeyeceksin değil mi?" Dedi tebessüm ederek yatağa oturup. Sadece gözüne bakınmakla yetindim. Şaşkınca. Tuhaftı.

"Anlatıyorum o zaman." Dedi. Derin bir nefes alıp.

"Üç yıl önceydi. Kıbrıs'ta bir açık artırma vardı. Orada gördüm ilk kez seni. Onca insanın içinden sen çarptın sadece gözüme. Ama sen hiç bakmadın bile. Sadece bana değil oradaki kimseye bakmıyordu gözlerin. Sonra yanına bir adam geldi. Salona girdiğinden beri hiç mimik oynatmayan sen güldün... O adama güldün. Sonra öğrendim ki Sametti o kişi. Sadece seni izledim gün boyu. Saatler geçtikçe daha da vuruldum sana. Gözüne kestirdiğin her şeyi alıyordun. Bana yaratılmış gibiydin. Tam üç yıldır hep seni izledim. Hiç mutlu değildin Senem. Ta ki bebeğin olana kadar. Yüzüne yerleşti o güzel gülüşün tekrar. Ta ki o güne kadar... Vurulduğunu duyunca direkt geldim hastaneye. Kalbin durmuştu..." dedi duraksayarak. Derin bir nefes alıp tekrar konuşmaya başladı.

"Kalbinin durduğunu duyunca içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Yapamazdım sana hiç kavuşamadan veda edemezdim. Hemen dünyanın en iyi doktorlarından birini çağırıp çıkardım seni oradan. O yoktu senin kalbin durduğunda. Kalbinin onun için attığı adam yoktu Senem . Lütfen bize bir şans ver yapma böyle. " Kalbinin atma sebebi adam kalbin durduğunda yoktu dediği yerde gözümden akan yaşı durduramadım.

Gözümden yaş aktığını görünce direkt yanıma yaklaşarak gözlerimi sildi. Engel olmadım. Tek düşündüğüm şey bebeğimdi.

"Lütfen bak ."

Sözümü keserek hemen söze girdi. " Sakın Senem benden seni tekrar oraya bırakmamı isteme. "

"Zorla mı tutacaksın beni! " dedim göğüsüne vurarak.

"Gerekirse evet" dedi. Sonra da kalkıp gitti. Çarşafı sıkıp çığlık atarak ağlamaya başladım.

Sana yemin olsun Mehmet Fidan unutacağım seni, nefret edeceğim. Aklıma bile gelmeyeceksin. YEMİN OLSUN.

Sakince oturdum yine olanlara karşı. Yine köşeme çekilip ağladım sadece. Hep yaptığım gibi. Yine tek zarar gören bendim.

Ne kadar orada öyle oturdum bilmiyorum  kapının açılma sesi ile irkildim. Kapının olduğu yere bakınca yine o adam gelmişti. Elinde kıyafet vardı sanırım.

BEDEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin