Dilara odadan çıkar çıkmaz kendimi yatağa attım. Öyle yorgun öyle bitmiş hissediyorum ki. Bi 10 dakika yatakta uzunca düşündüm. Dilara haklıydı. Ondan kaçtığımı sanmamalıydı. Gözlerimdeki nefreti tamamen görmeliydi. Gerçekten nefret ediyor musun ki? Diye soran iç sesime ediyorum demeyi çok isterdim ama diyemem. Gerçekten nefret etmiyorsam bile o öyle bilmeli.
Yatağımdan tüm isteksizliğimle doğrulup hayatı sorguladıktan sonra giyinme odasına doğru yöneldim. Kapıyı açınca ferah bir oda karşıladı beni. Ne giymeliyim hiçbir fikrim yok. Kulübe giderken ne giyilirse aramaya başladım dolabımda.
Gözüme çok sade gibi görünen ama çok şık olan siyah mini elbiseyi aldım elime. Bel kısmına gold olan zinciri taktım. Sonra ayakkabı dolabına doğru yöneldim gözlerim direkt deri çizmeleri buldu. Hemen elime alıp koltuğun kenarına bıraktım. Aynı onun gibi deri olan çantayı da alıp kenara bıraktım. Ayakkabıyı giyip aynaya yöneldim. Önündeki kadife koltuğa oturup makyajımı yapmaya başladım. Biraz cüretkar bir makyaj olmuş olabilir ama sorun değil. Saçlarımı dalgalı ve açık bırakmayı tercih ettim. Yerimden doğrulup çantamı alıp çıktım odadan.
Merdivenlerden yavaş yavaş inerken beni beklediklerini anladım. Salonda oturmuş birkaç kadeh birşeyler içiyorlardı. Topuk sesiyle gözleri beni buldu.
Siyah salaş bıraktığı gömleği ile harika görünen Samet mavi gözleriyle baştan aşağı beni süzüp söze başladı.
"Ooo Senem hanım bu güzelliğinizi neye borçluyuz."
Dedi imalı bir biçimde, yaptığı imayı anlamamak için salak olmak gerekir.
"Çok konuşma da gidelim hemen. Bakalım yeni ortağımız ne kadar dayanabilecek bize."
"O ne demek öyle" dedi sessizliğini bozarak Dilara. Deri mini elbisesiyle tam bir parti kızı olmuştu. Çok severdi partileri, clupları.
"Yakında anlarsınız güzel arkadaşlarım :)"
"Hadi bakalım gazamız mübarek olsun" dedi Salih homurdanarak.
Oturdukları yerden yavaşça kalkıp ellerindeki kadehleri ortada duran büyük sehpaya bıraktılar. Yavaşça kapıya doğru ilerledik bizi bekleyen arabalarımız hazır bir şekilde duruyordu kapının önünde. Korumalar tek tek kapımızı açıp arabaya binmemizi sağladı ve onlar da arabalarına binerek bizi takip etti.
Çok geçmeden bize tarif edilen clubın önünde durduk. İstanbul'un en büyük clubu olarak bildiğim bu yere ilk defa geliyordum. Tüm özgüvenim ile arabamdan inip anahtarı korumaya verdim. Yanımda salak gibi duran Samet yüzüme gülerek bakıyordu. Koluna girmem için uzattığı koluna girince söze başladı.
"Ben gelmezsin sanıyordum biliyor musun" dedi kulağıma fısıldayarak.
"Niyeymiş o. Oradan bakılınca çok umursar gibi bir halim mi var." Dedim aynı onun gibi fısıldayarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL (+18)
Romance"Güven bana" "Kimseye güvenmediği kadar güveniyorum sana" İlk defa teslim olmuştum ona karşı. Onun olmak istiyorum. Her dokunuşuyla kendimden geçmek istiyorum. Öyle de oluyordum....