Konvoy halinde hareket eden bir grup siyah araç ve bu araçların içinde her biri tam teçhizat korumalar, orta kısımdaki aracın içinde Deli Fikret, camını sonuna kadar açmış ölümü bekliyor gibiydi.
-Bugün hava güzel Hamit, kan kokusu alıyorum.
+Birazdan daha fazla alacaksın abi.
-Ne kadar kaldı? Tutamıyorum kendimi.
+Burdan sağa döndük mü ordayız abi.
Elini telsize götürdü;
-Beyler, patronu en arkaya alın ve mekana giriş yapın. Bol gürültülü olsun!
+Anlaşıldı.
Konvoyun sırası bir anda değişti, usta şoförler kaş ve göz arasında Fikreti en arkaya almışlardı.
Mekanın kapısını büyük zırhlı bir araçla kırıp içeri girdiler, uzun namlulu tüfeklerle önlerindeki büyük malikanenin her tarafını taradılar. Camlar, kapılar ve duvarlar delik deşik oldu, etraftaki bütün korumalar kanlar içinde yere serildi.
Çatışma sona erdiğinde en arkadaki araba yavaşça içeri girdi ve korumalar kapıyı Deli Fikrete açtı.
-Aferin gençler! İyi iş çıkardınız. İçeride bir abimiz var ve biraz yaşlıca bir adam, onu bana getirin!
+Emredersin patron.
5 kişi koşarak mekana girdiler ve birkaç silah sesi daha duyuldu.
Nihayet malikanenin kapısından yaşlı bir adam ve 2 koruma çıktı geldi.
-Hoşbuldum Selim bey hoşbuldum. Ziyaretin kısası makbul dediler bende kısa kestim, uğraşamıyorum uzun çatışmalarla biliyor musun?
+Bilmez olur muyum şerefsiz! Çocuklarımdan ne istedin ulan!?
-Çocuğun mu vardı ki senin?
Dedikleri an içeriden elinde tabancayla koşan bir çocuk, bağıra bağıra geliyordu.
+Murat! Dur! Kaç kurtar kendini Murat!
-Ha bu senin çocuğun, hee şimdi anladım tamam. Çocuğun olduğunu daha önce niye söylemedin be Selimim, tenha bir yerde kafana sıkardım. Gel oğlum gel.
Koşarak geldi ve silahı Fikretin göğsüne doğrulttu.
-Heh sık hadi.
+Babamı bırak öldürürüm seni!
-Hassiktir! Çocuklar bırakın.
Selimi serbest bıraktılar ve baba çocuğunu almaya çalıştı.
-Dur be Selim iş konuşucaz çocukla aaa.
+Baba geri çekil öldürücem bunu!
-Hadi sık. Sık ulan!
Tetiği çekti, çekti ve çekti. Emniyetini açık unuttuğunu bir türlü fark edemedi ve Fikret hızlı bir hareketle silahı çocuğun elinden aldı.
-Bak şimdi, senin daha yaşın küçük yapma böyle şeyler. Büyüyeceksin demiyorum yani her an herşey olabilir de, kaçmak yerine babayı korumak nedir yahu!
+Beni al babamı bırak.
-Valla hiç duygusal moda girmeyecem düş önüme gidelim. Babanda kalsın burda tek başına.
Sırtlarını döndüler ve dışarıya doğru yürümeye başladılar.
-Ee çocuk, silah kullanmayı öğrenmek ister misin?
+İsterim.
Arkasına doğru "öldürün" işareti yaptı ve çocuk fark etmeden önüne döndü.
Silah sesi duyulduğu gibi çocuk arkasını döndü, babasının dili ve gözü dışarı sarkmış, kafasının yarısı yoktu. Bir babasına bir elinde pompalı tüfek tutan adama baktı ve ani şokla bayıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlülerin Baronu
ActionSonunda başardım mı? Kavuşabilicek miyim sevdiklerime? Yeniden doğmak istemiyorum...