19 Ağustos 1970 senesinde Diyarbakır'da fakir bir ailenin en büyük oğlu olarak dünyaya geldi ölümün ta kendisi. Doğduktan ilk 3 ay gözlerini tamamen açamamış yorgun doğmuştu. Annesi Fatma ve babası Abdullah, Ceyhun doğduktan sonra ilişkilerini daha da bozmuş ve ne kendilerine ne de çocuğuna fayda sağlayabilecek duruma gelmişlerdi. Zaten fakir olan ailemizin babası Abdullah üstüne üstlük kumarbazdı. Çalışmaya diye çıkıp gece geç saatlere kadar kumarda parasını har vurup harman savuran bir adamdı, ta ki alacaklıları gelene kadar..
Seneler geçmiş ailenin durumu sürekli daha berbata doğru gitmeye başlamış ve artık evde ekmek bulamayacak hale gelmişlerdi. Ceyhun'un 2 kardeşi olmuştu, her ne kadar sevinse de ailenin maddi durumu ortadaydı. Bunun üzerine Ceyhun, babasından ailesine fayda gelmeyeceğini anlamış normal bir işe girmeninde bu aileyi kurtarabilicek durumda olmadığının farkındaydı ki artık işlerini illegale taşımıştı. Gece evden gizlice çıkıp sokakta sarhoş içkici adamları gasp edip paralarını alarak, ev soyarak ya da çöplerden toplayarak getiriyordu eve ekmeğini.
Birkaç yıl böyle geçimlerini sağladılar ve nihayetinde kardeşler büyüdü.
Ceyhun 21 yaşına gelmiş, ortanca kardeş Sadrettin 17 yaşına basmıştı ve en küçükleri olan Celal 15 yaşına gelmişti. Kumarbaz baba yaşlanmış bitkin düşmüştü ama hala daha kumarından vazgeçmiyordu, borçları bir bir birikmişti, ödemeyi düşünür gibi bir hali de yoktu.Ve o gece geldi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlülerin Baronu
AzioneSonunda başardım mı? Kavuşabilicek miyim sevdiklerime? Yeniden doğmak istemiyorum...