S2B7 - Öfkeli Lider

3 2 0
                                    

-Ceyhun Karadağın ölmesi gerek yüce baronumuz. İş yaptırdığımız adamlar bir bir ölüyor.

+Biliyorum, herşey kontrolüm altında merak etmeyin. Siz işlerinize devam edin, o çocuğun öfkesinden daha büyük şeyler gördüm...

Korumalar bir bir teçhizatlanırken aralarında konuştular.

-Patron bizi öldürmek mi istiyor? Deli Fikret denen herifin mekanlarını basmak nedir? Hepimiz ölücez.

+Patronun vardır bir bildiği, karışma.

Ceyhun, cephanelik kapısına yaklaşınca bütün korumalar yan yana dizilip liderlerini selamladılar.

-Hazır mıyız?

+Hazırız patron.

-Yelekleri ve kaskları da alın yanınıza. Hafife alınacak bir savaş değil bu.

Telefonunu çıkardı ve dışarı çıktı.

-Alo.

+Ceyhun?

-Nerdesin?

+Hazırlanıyorum.

-Celali de al gel hadi.

+Tamam.

Sadrettin, ilk defa bir yere baskın yapacaktı, bu saldırı bütün ekip için ilk baskın, ilk zafer ya da ilk mağlubiyet gibi birşey olacaktı.

Arabasına atladı ve yoldan geçen kızları izlerken sigarasını yudumladı.

Sadrettin, çapkındı ama sapık değildi. Bir kere konuşur birdaha konuşmazdı, abisine hitap etme şekli ne kadar sert bir kişiliği olduğunun göstergesiydi. Ceyhun gibi zorlu eğitimlerin üstesinden gelmiş, kendi zaferini kazanmıştı.

Anahtarı çevirip motoru çalıştırdı, sigarasından son yudumunu alıp yere attı ve gazladı.

Celal, telefonunu alıp bir numarayı tuşladı.

-Alo?

+Buyrun Celal bey? Yeni bir haber mi var?

-Abim, Fikretin mekanlarını basıp malikanesinde onu öldürecek.

+Güzel güzel! Teşekkür ederiz efendim sağolun.

Telefonu Celalin yüzüne kapatan Ertuğ çok mutluydu, yıllardır peşinde olduğu suç hiyerarşisine sonunda girmeyi başarmıştı.

Büronun ortasına geldi ve bağırdı;

-Teçhizatlanın hemen, Ceyhun Karadağı almaya gidiyoruz!

(Bir saat sonra)

-Araçlara atla! Sadrettin ve Celal, öndeki iki araca binin.

+Tamamdır.

Herkes belirtilen konumlara geçti ve on araçlık konvoy malikaneden çıkışta ikiye ayrıldı, bir kısmı Fikretin bir mekanına, bir kısmı diğer mekanına gidiyordu. Ceyhun, direkt Fikretin malikanesine gidiyordu..

-Alo.

+Alo?

-Mekana vardın mı Sado?

+Kapıda korumalar var, girelim mi?

-Tek bir canlı kalmasın Sado. Herkesi öldür, paraları al ve çık.

+Tamam.

Telefon kapandı ve Cesur serserimiz Sadrettin, eline çift tabanca alıp arabadan indi.

-Beyler, alın!

Silahından çıkan mermiler, kapıda duran korumaları delip geçerken Sadonun ekibi içeri girdi. Uzun namlulularla kadın-erkek demeden herkesi öldürüp kasaya girdiler.

Ölümlülerin BaronuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin