S3B9 - Yadigâr

1 1 0
                                    

Malikanenin önünde bir süre beklediler ve çiftimiz birbirine bakıp gülümsedi. Ağaçlar budanmış, korumalar gömlekleri giymiş, silahları bellerinden atmışlardı. Malikanede artık çocuklar top bile oynayabilirdi.

Kapının önünde kornaya bastılar ve korumalar kapıyı sevinçle açtı.

-Hoş geldin patron!

+Hoş buldum Kenanım, nasılsın iyisin inşallah?

-Sayende iyiyiz patron.

+Oğlum patron yok lan artık! Abi var abi.

-Kusura bakma abi, alışkanlık...

Arabayı içeri sürüp otoparka park ettikten sonra bavulları korumalara verdiler ve kapıya doğru yürüdüler.

-Sadrettin!?

Kapıdan etrafını çevreleyen üç kadınla çıkan Sadrettin, gözlüğünü çıkarıp yanındaki kızlardan birine verdi ve Ceyhuna iyice baktı.

-Göbeğin mi var lan Ceyhun!?

+Bu karılar ne yavşak!?

-Uzaktan niye bağırışıyoruz gelsene aptal!?

Yukarı çıkıp Sadrettinin yanına geldiler, Ceyhunun yokluğunda paraya alışmış ve zenginliğin tadını çıkarıyordu.

-Şu kızları gönderde muhabbet edelim.

+Kalsınlar be ne olucak?

-Adam gibi birini bulursan vallahi billahi havai fişek patlatıcam şurada.

+Püh kaçırdık onu desene.

Birbirlerine bakıp gülüştüler ve en son sarıldılar.

-Geç bakalım içeri, neler oldu anlat bana.

+Tamam gel. Kızlar siz gidebilirsiniz, akşam alırlar sizi.

Özlem, kızların arasından tiksinerek geçti ve odasına çıktı. Ceyhun ve Sadrettin ise Ceyhunun ofisine geçip oturdular, Sadrettin eve aldığı hizmetçiyi çağırıp kahve istediğinde Ceyhun şok oldu.

-Ulan hizmetçi mi aldın birde!?

+Ne yapsaydım? Ben alışkın değilim senin gibi kendin pişir kendin ye tarzına. Zenginiz oğlum biz zengin! Alış artık.

-Ruhum fakir benim sus kardeşim.

+Ne yaptınız balayında?

-Sorduğun soruya bak, hayvan herif!

+Tamam ne kızıyorsun? Ne yaptığımızı mı anlatayım?

-Evet.

+Birkaç tane mağazayla anlaştım, ürünlerimizi satacaklar ve gözün hiç arkada kalmasın oraya Ökkeş bakacak.

-Sen ne yaptın?

+Sokaklarla ilgilendim.

-Nasıl?

+Uyuşturucu satışını durdurmamızı istemedin mi? Bende gidip İstanbulun uyuşturucu satan çetelerine haber saldım.

-Ne haberi?

+Tehdit ettim işte. Silaha izin verseydin kendim teker teker giderdim oralara.

-Silah yoksa ne ile tehdit ettin?

+Silah yoksa adamımız var, bir sürü adam gönderdim. İstedikleri kadar silahları olsun ben yine durdururum onları.

-Güzel, satışlar durdu mu?

+Günden güne azalıyor, bizimkiler öküz gibi çalışıp adamları yakalıyorlar sonra cezalarını kesip yolluyoruz. Uyuşturucu satanların kulaklarını alıyoruz. Aşağıdaki buz dolaplarında kulak koleksiyonum var görmek ister misin?

Ölümlülerin BaronuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin