Paulo, Özlemin yanından kalkıp üstüne havlusunu atıp çıplak bir şekilde lavabonun karşısına geçti ve günlük bakımını yaptı. Özlemden gördüğü bakım ürünlerinin aynısını almıştı ki Özlemin gözüne girebilmeyi hedefliyordu. En son yüzünü yıkayıp kıyafet dolabını açtı, ne giyeceğini seçerken bir telefon geldi. Yavaş adımlarla komodine yaklaşıp çalan telefonu aldı ve açtı.
-Alo?
+Simon ölmüş, bizi bu işe daha fazla karıştırma. En iyi tetikçilerimden birini yolladım oraya!
-Bu nasıl olabilir? Basit bir serseri nasıl tetikçini öldürebilir!?
+Beni işlerine bulaştırma Paulo, son ikazım.
Telefon yüzüne kapandı. Öfkeden deliye dönen Paulo telefonu duvara çalıp paramparça etti ve çıkan sesten Özlemi uyandırmayı başardı.
-Noluyor be!?
+Bir şey yok, uyu sen.
-İyi...
Geri yerine yerleşen Özlemi göz gezdirip kıyafet dolabına geri döndü. Sevkiyat için gerekli alışverişi yapacaktı ve buna uygun giyinmeliydi.
-Takım elbise giyicem bu sefer, sade gömlek sıktı.
Takımı ve diğer eşyaları yatağın üstüne koyup giyindi, dışarı çıkarken Özlemi yanağından öpüp odadan çıktı. Yanına birkaç adam ve sadık yardımcısı Morenoyu alıp tek araçla otelden ayrıldı.
Kendi evi yoktu, sahibi olduğu ve içeride her türlü işi yaptığı otelde kalıyordu. Her ülkeden iş yaptığı adamlar, "Paragon" üyeleri bile geliyordu.
Yolda giderken Moreno, Pauloya sorular sormaya başladı.
-Barlasa hala güvenmiyorum, bizi yarı yolda bırakabilir. Ne diyorsun?
+Yıllardır onunla çalışıyoruz, alışman gerek.
-Malları düzgün değil ama sen bilirsin. Hiç kullandın mı?
+Evet kullanıyorum, kafası güzel ve keyifli geçiyor. Sağlam malları var.
Onlar konuşurken çoktan havalimanına gelmişlerdi.
-Havalimanının arkasındaki boş arazide buluşucaz. Silahlarınız hazır olsun çocuklar.
Havalimanının arkasına geçerken arkalarından bir aracın geldiğini gördüler. Anlaşacakları adam olduğunu düşünüp buluşma bölgesine geçip araçlardan indiler.
Diğer araç ise hemen önlerine park edip birkaç dakika olduğu yerde durdu ve kapılar açıldı. Adamlar araçtan indiğinde Paulo şaşkınlıktan gözlerini fal taşı gibi açtı ve sinirden deliye döndü.
-Paulo sakin ol, bunlar Barlas değilse kim? Ve sen neden bu kadar sinirlendin?
+Çünkü bu adam karımın unutamadığı aşkı.
-Ceyhun Karadağ?
+Ta kendisi.
Ceyhun, gülümseyerek elinde bir torbayla yaklaştı. Yanında topallayarak gelen Sadrettin ve hemen arkasında Ökkeş vardı.
-Görüşmeyeli nasılsın Paulo?
+Seni gördüm daha kötü oldum canım, ne istiyorsun?
-Buraya alışveriş yapmaya gelmedin mi?
+Ben işimi Barlasla yaparım, o nerede?
-Bir takım aksaklıklardan dolayı öldürüldü.
+Sen mi öldürdün?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlülerin Baronu
AcciónSonunda başardım mı? Kavuşabilicek miyim sevdiklerime? Yeniden doğmak istemiyorum...