Ölümlülerin Baronu

Sezon Finali - S2B9 - Son Yardım

-Sabah oldu kalk!

Ter lekeli yastığından başını kaldırdı ve ışığa doğru baktı.

-Kalk aloo!

+Ne var ulan?!

-Sana kalk dedim, üçüncü koğuş ağası seni çağırıyor.

+Sikeyim onu. Kapat kapıyı uyuyorum.

-Sen kaşındın.

Beş altı tane gardiyan içeri girip zorla Ceyhunu yataktan kaldırıp sopalarla dövdüler.

-Amına koduklarım vurun hadi!

O bağırdıkça gardiyanlar daha şiddetli vuruyordu ki kaybeden Ceyhun oldu, suratına yediği sopayla bayıldı ve yerde sürte sürte dışarı çıkardılar. Koğuşun önüne gelip Ceyhunu bırakıp gittiklerinde koğuş kapısı açıldı ve içeriden bir iki kişi Ceyhunu alıp içeri girdi.

-Abi şimdi öldürelim neyi bekliyoruz?

+İtalyan abimizin selamını vermem gerekmiş.

Yüzüne su döküp uyandırdılar. Etrafına dikkatlice baktı, bir sürü adam ve karşısında duran şişman bir adam vardı. Aralarında en büyüğü olduğu belliydi.

-Ağa sen misin?

+Hee benim.

-Ne istiyorsun?

+Paulo El Chicagonun selamını getirdim.

Eliyle işaret yaptı ve mahkumlardan biri elinde uzun bir bezle Ceyhunun arkasına geçti.

-Paulonun da amına seninde amına ayrı ayrı koyucam bekleyin oğlum!

Dediği anda boynunu bir yılan gibi sardı ve bütün gücüyle sıkmaya başladı. Yerde can çekişen Ceyhun, buradan kurtulmanın yolunu arıyordu. İsterse bu adamdan kurtulabilirdi ama ondan sonra ya bıçaklanırdı ya da döverek öldürülürdü.

Etrafını en hızlı şekilde inceledi, tahta masanın bir ayağı bozuktu ve zorla tutturmuşlardı.

Ani bir hareketle adamın iki kolunu da büküp bezi adamın boynuna doladı, hepsi Ceyhunun üstüne yürüyordu ama Ceyhun alanını bezle genişletiyordu. Bezn bir kısmını çıkarıp yaklaşanın yüzüne vuruyordu ve bunu yaparken masaya yaklaşıyordu.

Masanın kırık bacağına tekmeyi attığı gibi masa yerle bir oldu ve masadaki ucuz bıçağı alıp bezle sardığı mahkumun boynuna sapladı. Ardından sopayı yerden aldı ve ahkumu birinin üzerine atıp arkasından diğerini vurarak sırayla herkesin ağzını yüzünü dağıttı. En sonunda yorulan Ceyhunun üstübe çullandılar ve sopayı elinden alıp öldüresiye dövmeye başladılar.

Kalan son gücüyle en zayıf adamı yere yatırıp boynunu tek hamlede kırdı, sırayla önüne gelenin kolunu tutup ters çevirip bütün gücüyle vurdu ve kırdı. Mahkumların kolunu bacağını kırdığını gören ağa, hemen bir gardiyan çağırdı ve Ceyhunu almasını istedi.

İçeri giren gardiyanlar Ceyhunu sopalayarak dışarı aldılar.

-Yürü lan yürü.

+Öldürüceklerdi beni, görmüyor musunuz lan!?

-Biz birşey görmedik.

Arkadaşlarını gören Ceyhun, göz kırpıp selamını verdi ve hücresinin kapısına getirildi.

-Başım dönüyor sanki biraz.

Dedi ve geriye doğru gardiyanın üstüne düştü, elini gardiyanın beline attığı gibi hücre anahtarını aldı. Sonra yerinden kalkıp;