Rahat ve yumuşak yatağında gözlerini açtı, yaptığı ilk şey bornozunu da alıp sıcak bir duşa girmek oldu. Zenginliğinin ilk gününde muhteşem bir rahatlama ve huzur hissediyordu.
Gömleğini, ceketini ve kravatını alıp yatağa serdi. Hızlıca herşeyini giyinip, silahlarını ve tesbihini de yanına alıp kapıdan çıktı ki;
-Hassiktir pantolonum nerde!?
+Ceyhun!
-Sado!?
Sadrettin, yarı çıplak gördüğü Ceyhunun karşısında yere çöktü ve uzun uzun kahkahalar attı.
-Şerefsiz!
Dedi ve içeri geri girip pantolonunu da giydi. Kapıdan çıktığında Sadrettinin gözlerinden yaşlar dökülüyordu ve gülmekten kıpkırmızı olmuştu.
-Ne gülüyorsun ulan!?
+Haline gülüyorum be gerizekalı.
Hıçkıra hıçkıra gülen Sadrettine daha fazla karşı koyamamış o da gülmeye başlamıştı. Gülerek yakasından tutup merdivenlerden aşağı indiler.
Bir anda oetam ciddileşti ve etraftaki korumalara baktılar.
-Celal, Ökkeş ve Sabriyi al, toplantı odasına getir.
+Uşağın mı var ulan!
-Hadi be söz dinle!
+Hay sikeyim! Tamam getiriyorum.
Toplantı odasına geçti ve belinden çıkardığı altıpatları uzun dikdörtgen masanın üzerine koydu.
"TAK TAK TAK"
-Gir!
+Geldik abi buyur.
-Geçin oturun beyler.. Ama öncelikle yerlerinizi belirleyin, buraya başka iş adamları gelecek ve yerinize oturduklarında ağırlığınızı koyun. Siz geldiğinizde yerinizden kalkıp herhangi bir yere geçecekler ve buradaki üstünlüğümüzü bilecekler.
Sadrettin, Ceyhunun hemen sağındaki sandalyeyi çekti ve oturdu.
+Burası benimdir, sağ kolun olarak..
-Eyvallah.
Celal, Ceyhunun sol tarafındaki sandalyeyi çekip yavaşça oturdu.
+Burası da benimdir abi, sol kolun olarak..
Ceyhun gülümsedi ve;
-Demek sol kolumsun. İyi hadi bakalım, icraat görelim senden.
Ökkeş Sadrettinin, Sabri de Celalin bitişiğindeki sandalyeyi çekti ve oturdu.
+Bizde yerimizi aldık abi.
-Eyvallah.
Silahı masada gören ekip merak içerisinde silaha bakıyordu.
-Evet beyler, bu silah neden masada?
Sadrettin atladı;
+Çünk-
-Hop! El kaldırıyoruz beyler.
+Ulan seni şimdi-
-Sado! Saygını bozma, ciddi bir iş yapıyoruz. Racon adamı olacaksan racona uygun davranacaksın.
+Eyvallah...
Uzun bir sessizliğin ardından Celal el kaldırdı ve söz hakkı istedi, Ceyhun hemen elini Celale uzatıp "konuşabilirsin" işareti yaptı.
+Çünkü yeni bir savaş başlatıyoruz.
-Evet doğru, bu bizim savaş ilanımızdır ama şimdi değil. Bir gün ben bu silahı bir kez daha masaya yerleştiricem ve gördüğünüz zaman savaş ilanımız olduğunu anlayacaksınız ve ona göre konuşacaksınız. Eğer ki yanımızda birileri varsa ve silahı masaya koyduğumu gördüyseniz, burdan birileri ölmeden çıkılmayacaktır. Karadağ kurallarına yazılsın, bizim dönemimiz yeni başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümlülerin Baronu
AçãoSonunda başardım mı? Kavuşabilicek miyim sevdiklerime? Yeniden doğmak istemiyorum...