19. Bölüm *İlk aşkım bu. Bir çift çikolatalı süt misali göz. Yani yuvam.*

51 11 0
                                    

Deren bu defa aşk şarkıları açıp duruyordu. Deren'i ilk defa böyle görüyordum. Her şarkıya başlangıcında 'Eymen'i düşün.' 'Eymen bu.' 'Siz bu.' Ama araya kendini de katmayı unutmuyordu tabii. Akşama kadar bana müzik açıp dururken ben en sonunda uyudum. Gece o yorgunluğumla bile hiç uyumamıştım. 

Yaklaşık dört beş saat sonra Deren beni uyandırdı. "Kız bıcırık uyan. Seninki aradı." Aşırı uykuluydum. "Benimki kim be." Deren bana dik dik baktı. Sonra bir an aklıma gelince gülümsedim. "He, Eymen'im. Açtın mı? Ne dedi?" Deren beni bir yandan hala uyumamam için dürterken "Seni merak etmiş. Bu arada Ateş'le konuşup çözmüşler. Seni çok özlediğini bana anlattı iki saat. 'Bana ne be' demek çok istedim ama demedim merak etme." Kafa sallayıp geri uyuyacaktım ki bu sefer çok fena dürttü. "Lan kalk seni almaya gelecek şimdi." 

Panikledim. "Nasıl şimdi ya? Neden ki? Ne olmuş?" Deren çok sesli bir of çekti. "Ada kalk şuradan bakayım. Az önce özlemiş merak etmiş dedim ya. Şurayı toplayayım ben. Sende git hazırlan. Bende sonra bir iki saat yokum?" Yerimden doğrulurken "Sen nereye be?" Yüzüme boş boş baktı. "Sen Eymen'le buluş. Niye ben insan değil miyim lan. Bende flörtümle buluşacağım." Ayılmaya çalışırken bende konuştum. "Tamam sende buluş canım bir şey demedim. Ama erken gel. Ha bu arada nereye gidecekmişiz?" "Ada ne bilim ben. Erken gelir miyim orasını da bilmiyorum bu arada." Yüzüne direk bakar bakmaz lafa girdim. "Ne demek erken gelemem. Biz en faza ne yapabiliriz ki. Geç gelmeyeceğiz yani." Deren güldü. "Dimi ya en fazla sabahlarsınız canım ne olacak." Sonra birden yine sinirlendi. "Lan kalk hadi. Git hazırlan gelecek yarım saate. Ada hatta sen bir duşa gir çık. Sana asil değil de tatlı bir makyaj yapayım." Kafa sallayıp kabul ettim. Ardından hızlıca  duşa girip çıktım. Bu arada ayıldım.

Deren bana kıyafet seçip makyajımı çok hızlı bir şekilde yaptı. "Heh. Maşallah kız. Ne güzel oldun. Ay çok şeker lan." Adeta bir çocuk gibi şakıdım. "Ciddi mi? Ciddi mi?" "Tamam be şımarma. Gelir şimdi. Sen yine de çok yakın davranma he. Aman ben kime anlatıyorum ya. Nasıl olsa beni dinlemeyeceksin dimi." Kafa salladım. "Eşek sıpası seni." Ayağa kalktı. Telefonu unutuyordum az kalsın ama imdadıma Eymen'in araması yetişti. "Allah belanı. Ay senin heyecanını yerim lan. Koş çocuk bekliyor." O kadar heyecanlandım ki cevap bile veremedim.

Kapının önüne park ettiği arabanın önünde duruyordu. Saçı açıktı. "Hoş geldin güzelim." derken yanağımdan makas aldı. "Hoş buldum balım." Sonra elime yine aynı tokayı uzattı. "Saçımı toplasana yine." Gülümsedim. Önümde diz çöktü. Yine aynı şekilde mis kokuyordu. Tam saçlarını elimde toplarken yukardan bize otuz iki diş sırıtan Deren'i gördüm. Sonra bende Eymen'e çaktırmadan güldüm. Belimden tutup arabanın ön koltuğunu yine bana doğru açtı. Arabaya binmeden hemen önce yine Deren'e bir bakış attım. Eymen de yanıma oturunca sordum. "Nereye şimdi?" Eymen bana bakıp yine gülümsedi. "Gidince görürsün." Lafı uzatmadan önüme döndüm. Hava artık biraz soğumaya başlamıştı. Ama Deren sadece güzelliğim için uğraşıp üstüme düzgün bir ceket vermediği için biraz titriyordum. Eymen galiba bunu fark edince klimayı açtı. "Şimdi ısınırsın Kelebeğim." Ben de gülümsedim. "Ateş'le aranız düzeldi mi?" Eymen tekrar bana baktı. "Yani. Düzeldi gibi. Aman zaten ben hiç ona küs kalamam ki. Hemen kendini affettiriyor zaten." Gülümseyerek onu izliyordum. O önüne baktığı için bir dakikaya anca fark etti. O da gülümsedi. "Bakışına ölürüm." "Ölme ben dayanamam o zaman." Daha fazla gülümsedi. "Ama sen beni bu sözlerle kalpten götürüsün." Asıl ben kalpten gideceğim aşkım balım bir tanem bebeyim.

Yolun yine ve yine kötü olması imkansızdı. Hala Ateş'in Duman'la ilişkisini onaylamasa da Ateş'e dayanamıyordu. Bu yüzden bir süre bu konu hakkında susmaya karar verdiğini söyledi. Ama sonra konuyu kapatıp benimle ilgilenmeye başladı. Yol biraz uzundu. En son ormanlık alanda durdu. Bungalov ev vardı ormanın ortasında. "Burası o adamın kullanmadığı dağ evimiz." O adam dediği babası olmalıydı. "O kullanmadığı için arada başımı dinlemeye buraya gelirim." Arabadan inip kapımı açtı. Sonra yüzümü absürt bir hale çevirdim. "Buraya kaç kızla geldin Eymen Bey?" Eymen elimi tutup yürürken gülümsedi. "Üç." dediğinde suratım asıldı. Sonra bunu fark edince güldü. Karşımda durup gözlerimin içine baktı. "Bir Ateş, iki Açelya, üçüncüsü de sen." Yine gülümsedim. İçeri girdik. 

KELEBEK HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin