Hala düşünüyorduk. Birazdan ya adam içeri girecekti ya da Eymen dışarı çıkacaktı. Bir şeyler yapmamız lazım. Akay birden beni dürttü. "Buldum sen git dayımla konuş ben de diğerlerini aşağı indirmemeyi sağlayayım." Karşı çıktım. "Saçmalama ben bu adamla konuşmam ya." Akay bana bilmiş bir tavırla konuştu. "Tamam sen çıkıp Eymen'i oyala. Ama oyalayamazsın tabii. Neden? Çünkü siz ayrıldınız demi Adacım." Haklıydı. "Tamam sen yukarı çık ben aşağı ineyim." Akay onayladı."Heh tamam. Güzel. Hadi." Tam merdivenden inecekken duraksattı beni. "Ada." Arkamı döndüm. "Dayımı çok takma tamam mı? O konuşup dursun. Umursama yani." Yalancı gülümsememle "Olur denerim." dedim ve aşağı indim.
Adam hala sinirle sigara içiyordu. "Merhaba Anıl Bey." dedim korkak ses tonumla. Ama o yine korkunç bir şekilde gülümsedi. "Hala Anıl Bey diyorsun?" Daha çok korktum. Ama konuştum. "Anıl Bey neden geldiniz?" Yine kötü ve saçma bir kahkaha attı. "Doğru kızımın düğününe halbuki çağırılmamıştım bile." Yine aynı korkak ama cesaretli çıkartmaya çalıştığım ses tonumla konuştum. "Anıl Bey lütfen gidin. Ateş sizi bu mutlu gününde istemiyor. Çünkü hayatı boyunca onun karanlık ve korkunç zamanlarının baş karakteri olduğunuz için bu sezon sizi istemiyor." Beni kolumu sıkarak duvara yasladı. Canımı çok yaktı. "Bana bak. Televizyon terimleriyle konuşma. Sen ne bok biliyorsun da konuşuyorsun ki? Kes sesini öldürürüm seni bak." Canım çok fena yanıyordu. Kolumu tırnaklarıyla sıktığı için muhtemelen kanıyordu. "Bırak beni." dedim acıyla çıkan kısık sesimle. Etrafta kimse yoktu. Diğer kapıda olduğumuz için nerdeyse kimse gelmiyordu. "Bana bilmediğin şeyler üzerinden yorum yapma. Sıçarım ağzına. O düğüne de geleceğim. Kimse bunu engelleyemeyecek." Beni bıraktı ve yukarıya doğru çıkmaya başladı.
Kolumu bıraktığında cidden hala çok kötü kanıyordu. Ayrıca aşırı sızlıyordu. Peşinden yukarı çıktım. Yukarı çıkarken Akay'ı aradım. "Akay geliyor." yüzüme kapattı. Kahretsin. Yukarı çıktığımda Eymen ve Elçin teyzem salonda oturup bir şeyler konuşuyordu. Ama Ateş muhtemelen hala gelin odasındaydı. Hızlıca gelin odasına gittim. Ama Ateş Aleyna'yla oturuyordu. Nerede lan eşek kadar adam nereye girdi.
Aşağı tekrar indiğimde ikinci katın balkonunda Akay ve o adam vardı. Adam deli gibi bağırıyordu Akay da onunla sakin sakin konuşuyordu. "Ben hiçbir yere gitmiyorum Akay." Akay daha sakin ve alçak çıkarıyordu sesini. "Ama dayı gitmen gerekiyor." O adam yine bağırdı. "Ateş'le konuşacağım ben. Nerede o?" Akay asla ses tonunu bozmuyordu. "Dayı Ateş seni görmek istemiyor. İstese düğüne çağırırdı dimi." O adam sanki dinlemiyordu. Bir kez daha bağırdı. "Ateş'le konuşacağım diyorum sana Akay. Ya gider sen çağırırsın ya da ben bu düğünü başınıza yıkarım." Akay kabul etmek zorunda kaldı. "Tamam dayı tamam. Sen burada dur ben çağıracağım onu." Akay beni görmeden hızlıca yukarı çıktı. Bende peşinden çıktım.
Ateş gelin odasında birden bağırdı. "O şerefsizin burada ne işi var Akay? Akay çabuk gönder onu. Asla yüzünü görmek istemiyorum o piçin." Akay hala sakin kalmaya çalışıyordu. "Ama Ateş o da seni görmek istiyor. Ateş'le konuşacağım deyip duruyor. Bu düğünü başımıza yıkmakla tehdit etti." Ateş daha çok sinirlendi. "Sıçarım onun ağzına ya kimmiş o?" Gelin odasından hızlıca çıktı.
Ben yine peşinden gittim ama balkon kapısının yanındaydım. "Senin burada ne işin var?" diye sordu Ateş öfkeyle. O adamda Ateş'in yüzünü okşadı. "Çok güzel olmuşsun." Ateş elini hızlıca itekledi. "Dokunma bana. Ne işin var dedim burada?" Bu sefer o adam sakindi. "Beni düğüne çağırmadın ama ben geldim kızım."
Ardından Eymen bana seslendi. "Ada. Ne yapıyorsun burada?" İşaret parmağımı dudaklarımın üzerine koydum ve susmasını söyledim. Artık illa öğrenecekti kaçış yoktu. Eymen kafasını azıcık kapıdan bakmak için eğdi. Tam balkona doğru adım atacakken onu kolundan tutarak durdurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK HİSSİ
Roman pour AdolescentsÜniversiteye yeni geçen bir genç kız, lisedeki arkadaşlarıyla buluşacağı gün onu buluyor. Ama o sadece bir arkadaş değil. Hayatının aşkı. Birbirlerine kelebek hissi yaşatan iki aşık. Onlar bir olmayı seçti. Onlar sadık olmayı seçti. Onlar birbirini...