Ateş düğününe babasını çağırmak istedi. Ama sonra yapamadı. Ateş'in nişan elbisesini seçmek aşırı zor oldu. Sürekli siyah elbise giymek istediğini söyleyip durdu. Ama ben ne yaptım? Tabii ki onu mor upuzun mükemmel detaylara sahip bir nişanlık aldırmayı başardım. Duman onu çok beğenecekti. Ama Ateş hala ikna olamıyordu. Nişan günü gösterecektik Duman'a. Bir hafta sonunda o gün geldi. Duman smokinini giymiş kendi evinin salonunda Eymen ile beraber beklerken ben Ateş'i hazırlıyordum. Ateş'i en sonunda o çenesine rağmen makyajını ve saçını da yapmayı hallettim. Ateş en son kendini biraz olsun beğenmeye başladı.
Ateş'ten önce aşağı indiğimde Eymen yavaş yavaş of çekmeye Duman ise saatine bakıp etrafta dolanmaya başladı. Duman bana bakıp saati gösterdi. Kısaca bu 'Saat geliyor hadi.' demekti. Elimle Ateş'e gelmesini işaret ettim gülen yüzümle. Ateş aşağı indiğinde abisi sadece gülümsüyordu. Duman ise ağzı açık ama çok mutlu olmakla birlikte şok geçiriyordu. Ateş ise gülümseyerek aşağı indi ve Duman'ın karşısında durdu. Duman ona sadece şaşkınlıkla bakıyordu. Ateş onun bakışları karşısında sadece gülümsüyordu. Duman dakikalarca şaşırması sonlanınca aniden Ateş'in dudaklarına kısa süreli bir öpücük bıraktı.
Ben onların mutluluğuna kısa süreli göz gezdirdikten sonra onların arkalarında kalan Eymen'in bakışlarını gördüm. Hızlı adımlarla kapıdan çıktı. Ateş ve Duman birbirlerine bakmaktan fark etmese de ben çoktan arkasından gitmeye başlamıştım. Arkasından koşarak gittim. "Eymen bana baksana bir." Eymen birden bana bağırmaya başladı. "Ne var Ada ne var? Kardeşim elin adamıyla gözümün önünde öpüştü evet. Bunun farkındayım. Ayrıca sinirli falan değilim. Böyle devam etsin Ateş Hanım. Abisi onun için ne kadar çabaladı o batırsın."
Onu lafa girmemle duraksattım. "Sus. Daha fazla yerin dibine girme istersen. O elin adamı dediğin kişi kardeşinin müstakbel eşi. Sen şu kıza neden bu kadar odunsun ya. Yeter. Bu kız büyüdü. Onu seven biri olduğu için bu kız kendini suçlu mu hissetsin istiyorsun sen. Sen duygularını yaşayabilirsin ama bu kız yaşayamaz öyle mi? Kusura bakma Eymen sen kardeşinin mutluluğunu bile istemiyorsun. İlerde benim ya da bizim mutluluğumuzu nasıl isteyebilirsin ki? Kardeşin duygularını yaşasın. Ama sen kendi mutluluğunu düşünmüyorsan ben yokum. Ayrıca o kız bir şey batırmadı. Her şeyi batıran sensin." Daha cümleye başlarken gözlerim dolmuştu. İlk kavgamızı etmiştik.
Arkamı dönüp tam gidecekken beni tutacağını biliyordum. Aynen de öyle oldu. "Ada yapma. Tamam özür dilerim. Hala kabullenemiyorum işte." Yine durdurdum onu. "Neredeyse beş sene olacak Eymen artık kabullen. Ya da kabullenme sana kalmış." Tuttuğu kolumu çekip yine gidecektim ki tekrar aynısını yaptı. "Ada dur. Gitme lütfen. Seni çok seviyorum. Sana bağırdığım için özür dilerim. Yemin ederim bir daha yapmayacağım. Sana söz veriyorum. Gitme. Alperen'i düşün bana nasıl uyuz olduğunu düşün. Abi olarak hala gözümde minicik olan küçük kardeşimi sadece başka çocuklarda kıskanıyorum. O kadar." Saçmalıktı. Beş sene boyunca da olmaz be. Yeter.
Yalancı gülümseyen ve akan göz yaşlarımla beraber kafamı olumsuz anlamda salladım ve onun da akan göz yaşlarına baktım. Tek bir göz yaşını sildim. Hızlıca kolumu tekrar çektim. Bu sefer tutmasına izin vermedim. Hızlıca arabaya gittim. Peşimden gelmeye başladı. Arabaya gerçekten hızlıca bindim ve çalıştırdım. Bu sefer daha hızlı yürümeye başladı. Araba ilerlemeye başlayınca da arkamdan biraz koşuşturdu. Ben ard arda akan göz yaşlarımla beraber arabayı hızlıca sürmeye başladım.
Eve doğru gittim. Deren hazırlanıyordu. Kapıyı açıp beni bu halde görünce aniden sarıldı ve ne olduğunu sordu. "Bitti." dedim kısılan sesimle. "Bana bu kadar mutlu olmak fazlaydı bile Deren. Olmadı işte yine." Deren ani ve tekrarlayarak olayı sordu. "Neden? Ne oldu? Kimin yüzünden? Eymen mi bir şey dedi? Ada konuşsana." Hala ağlıyordum. Deren de göz yaşlarımı siliyordu. "Hala bu akşam nişanı plan kardeşini kısıtlıyor? Bu adam ilerde beni de kısıtlar. Ateş sadece Ateş. Ona iyilik yapayım derken böyle saçmalıklar yapıyor. Bu kadar zamandır mükemmel giden ilişkimiz vardı dimi. Az önce bana bağırdı. Bütün sinirini benden çıkarmaya çalıştı. Ben babası gibi olmasından çok korkuyorum Deren. O iğrenç olmasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK HİSSİ
Roman pour AdolescentsÜniversiteye yeni geçen bir genç kız, lisedeki arkadaşlarıyla buluşacağı gün onu buluyor. Ama o sadece bir arkadaş değil. Hayatının aşkı. Birbirlerine kelebek hissi yaşatan iki aşık. Onlar bir olmayı seçti. Onlar sadık olmayı seçti. Onlar birbirini...