Sabah uyandığımda bu sefer beni kaldıran Deren oldu. "Kız bıcırık kalk kahvaltı hazır. Kahvaltıdan sonra uçağımız var zaten." Dikilirken konuştum. "Bu kadar çabuk mu?" Deren ben kalkar kalkmaz yatağı toplamaya başladı. "Sanki keyfimizden he. Seninki Eskişehir'e gidecek. Senin okulun var. Benim de patronum." Doğru. O yatağımı topluyordu. Ben de elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Elimi yüzümü tam yıkamayı bitirdim yüzümü kurulayacaktım ki Akay hızla banyoya girdi. "Lan hadi. İşim var Ada. Ada hadi hızlı." Elimi havluya attım. Uykulu sesimle "Tamam be dur." Yüzümü kuruttuktan sonra Akay beni zorla dışarı çıkardı. "Lan hızlı." Kapıyı yüzüme kapattı. "Oha be hayvan." Aşağı indim. Deren harikalar yaratıp son dakika golü atmıştı. Sadece gözlerimi kocaman açıp masaya bakıyordum. "Nasıl?" Gözümü masadan ayırmadım. "Muhteşem." dedim. "E, tabi ben yaptım." Arada tabii ki kendini övmeyi de ihmal etmedi. Hızla sofraya oturdum. Eymen de yanıma oturdu. Akay da tuvaletten çıkabilmiş Eymen'in karşısına oturuyordu. Tatilde de son kahvaltımızı yapmış olduk. Hepimiz hazırlanmak için yukarı çıktık. Hazırlanmamız çokta uzun sürmedi. Havaalanına gittik. Tam zamanında gittik. Uçuşumuzda bir sıkıntı olmadı. Yaklaşık bir iki saat içinde İstanbul'a vardık.
Havaalanına bizi almaya Ateş geldi. Ateş abisiyle görüştükten sonra beni bir markete sürükledi. Benim sırtım duvara doğruydu. Ateş'in de kapıya. "Ada bir şey oldu." Korktum. "Sıradaki haltını söyle." dedim bıkkın ses tonumla. Hala çok mutluydu. "Tam halt sayılamaz. Ama çok mutluyum şuan. Bunu birine anlatmazsam artık çatlarım. Ada böyle bir mutluluk yok ya. Kuduruyorum şuan. Bu mutlu olmaktan bile öte bak. Mutluluktan daha daha belki de daha fazla. Artık anlatmam lazım." Çığlık atacak gibiydi. Hala sorar gözlerle bakıyordum. Gözüm sonra kapının açılmasına takıldı. Gelen Eymen'di. Ne diyeceğini bilmiyordum ama Ateş beni buraya kadar sürüklüyorsa Eymen'in duymaması gerekiyordu. Ateş'e kaş göz edip olayı anlatmaya çalıştım. Ama o beni anlamadı tabii ki. Ayrıca bu sırada Eymen bizi fark edip yanımıza gelmeye başlamıştı. Bir yandan kaş göz yaparken bir yandan da ağız ucuyla söylememesini söylesem de.
Benim salak arkadaşım o kadar heyecanlıydı ki. "Ada şu kaşın gözün rahat duysun. Ağzının içinde de konuşma." Eymen Ateş'in tam arkasındaydı. "Ada. Duman var ya." Eymen'in kaşları çatıldı. Tepeden tepeden Ateş'e bakıyordu. "Beni öptü." Gözlerim Eymen'inki ile beraber kocaman oldu. "Ada. İnanabiliyor musun? Duman beni öptü. Beni bir yemeğe davet etti. Sonra biz akşam yürüyüşe çıktığımızda öptü. Ayrıca bunu bir anda yapması mükemmeldi. Ay canım Duman'ım ya. Çok seviyorum. Aşk adamım. Ay ama bunu sakın abim duymasın bak. Biliyorsun abimi şimdi yine aynı konulara girecek." Elimle alnım ve gözümü kapattım. Hafifçe yanıma döndüm. "Ateş merak etme abicim hiç bir şey duymadım. Rahat ol ya." Ateş bana korkuyla baktı. Yavaşça arkasını döndü. Adeta bir miyavlama gibi "Abi." dedi. "Yok abi değil. Godoş abin. Geniş abin. Hiç bir şey duymadım sen dur." dedi ve yumruğunu sıkıp arkasına döndü. Biz de hemen peşine gittik.
Ateş Akay'ın arabasını getirmişti. Arabayı Akay sürüyordu. Yanında Deren. Ben ortada Eymen sol Ateş sağ tarafımdaydı. Araba durana kadar tek kelime edilmedi. Ortam iyice geriliyordu. Akay'ın evine gittik. Deren ve Akay mutfağa doğru gittiler. Hala kimse konuşmuyordu ama her an bu sessizlik bozulabilirdi. Evet bozuldu. Ateş yine dayanamadı. "Abi." Eymen hala yüzüne bakmıyordu. "Abi beni bir dinle. Lütfen ya." Eymen'in hala sert olan bakışları bu sefer Ateş'e çevrildi. Ama konuştukça yumuşuyordu bakışları. "Her bu konu açıldığında ayni şeyleri deyip duruyorsun abicim. Ben seni anlıyorum sen beni anlamıyorsun. Tamam abicim seviyorsun anladım ben. Bende sevginin ne olduğunu anladım sonunda." Derken bana bir bakış attı. "Ama konu sen veya Duman değil ki? Yani bireysel anlamda değil. Senin kıçın beladan çıkmıyor. Duman seni ne kadar..." Bu sefer sözü kesen Ateş'ti. "Konuyu da biliyorum. Ama sende biliyorsun ki Duman öyle biri değil. Ayrıca cidden başıma bela açmayı azaltacağım." İkisi de hafif gülümsedi. "Sende azıcık yardımcı ol abi. Bir anda olmaz ki." Eymen Ateş'e sımsıkı sarıldı. "Ama abim bari benim yanımda o kadar samimi olmayın be." Ateş çok büyük bir sevinçle "Tamam tamam gizli yaparız." Eymen gülümsemesini bırakmadan kaşlarını çatıp bir bakış attı. Aralarının düzelmesine çok sevindim. Onların sarılmasına gülümseyerek baktım. Eymen sonra bir kolunu da benim için açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEK HİSSİ
Teen FictionÜniversiteye yeni geçen bir genç kız, lisedeki arkadaşlarıyla buluşacağı gün onu buluyor. Ama o sadece bir arkadaş değil. Hayatının aşkı. Birbirlerine kelebek hissi yaşatan iki aşık. Onlar bir olmayı seçti. Onlar sadık olmayı seçti. Onlar birbirini...